~16~ Koku duyusu

47 13 15
                                    


Selam arkadaşlar.

Son zamanlarda neden yorum ve oy gelmiyor? Böyle olmaya devam ederse yeni bölümleri yayınlamam zorlaşır. Zaten yeni bir bölümü zor yazıyorum. Bir yandan sağlığımla uğraşıyor bir yandan da size bölüm atıyorum.

Lütfen siz de biraz emeğe saygı gösterin.

乁⁠(⁠ ⁠.⁠ ⁠ര⁠ ⁠ʖ̯⁠ ⁠ര⁠ ⁠.⁠ ⁠)⁠ㄏ

Yazardan devam...

Sağ kanatta sessizlik hakimdi. Hatta en ufak bir bakışma bile yoktu. İkisi de ilerledikleri taraflardaki kapıları kontrol ediyor, ardından açık bırakıp ilerlemeye devam ediyordu. Jungkook için sessizlik sorun değildi ama Seojun resmen boğuluyor gibi hissediyordu. O, uzun süreli susmaya asla dayanamazdı. Ama sanırım yanındaki kişiden yayılan aura onu susturuyordu.

Derin bir iç çekti. Çook sıkkındı. Belki konuşur diye beklemişti ama Jungkook sadece susuyordu. Seojun boğazını temizledi. Ardından yanındaki kapıyı açıp içeri baktı ve temiz görünce geri çekilip kapıyı kapattı. Diğer kapıdan çıkan Jungkook'tan sonunda bir ses alabilmişti ama pek de istediği türden değildi.

"Boğazına bir şey takıldı? Hala iyileşemedin mi?"

Seojun şaşkınca ve bir o kadar da donuk bir şekilde, koridorda ilerleyen Jungkook'un o biçimli sırtına bakıyordu. İlk karşılaşmasında böyle değildi Jungkook, şimdi farklı davranıyordu. Seojun sorunun kendisinde olduğunu düşünmeden edemedi.

"Bir sorun mu var?" dedi en sonunda. Zavallı Seojun hiçbir şey bilmiyordu.

Jungkook umursamadan yürümeye devam etti. Daha ne sorun olacaktı. Hayran olduğu kız, sevgilisi yüzünden, şu anda Jungkook'un arkasından gelen kişi yüzünden Jungkook'a ağza alınmayacak laflar etmişti. Kavga etmişlerdi, birbirlerini kırmışlardı. Daha ne sorun olacaktı? Jungkook biliyordu, burada Seojun'un bir suçu yoktu. O isteyerek yakalanmamıştı. Ama yine de...

Jungkook derin bir nefes alıp verdi ve önüne çıkan bir kapıyı daha açtı. Gördüğü şey yüzünden donup kaldı. Tepkisizce bir süre kapının önünde dikildi. Onun hareket etmediğini gören Seojun kaşlarını çattı ve Jungkook'un yanına gitti.

"Sorun n-" derken içerideki manzarayı gördü ve bağırarak kendini yere attı. Ellerini yere, iki yanına koydu ve kekeleyerek konuştu.

"B-b-bence...b-bu kapıyı, kapatalım. A-asla açmamak üzere."

Bu tür şeylere alışık olsa da, Jungkook bile bunu görünce tüyleri diken diken olmuştu. Kapıyı kendine doğru çekerken sesinin titremesine engel olamadan konuştu.

"Evet...b-bence de."

Kapıyı hemen kapayıp sırtını duvara dayadı ve karşısında, yerde oturan Seojun'a baktı. Seojun ise sadece kapanan kapıya bakıyordu. Kapı kapalı olsa da, hala o bedeni görüyor gibi hissediyordu.

"İ-intihar mı etmiş!?" dedi donuk bi şekilde anın şoku yüzünden. Ardından ellerinden destek alarak ayağa kalktı ve Jungkook'a baktı.

"Bilmiyorum ama...berbat bir görüntüydü," dedi Jungkook ve kaşlarını çatarak ekledi.

"Ayrıca...neden kan kokusu alamıyorum? İçeride o kadar kan varken?"

"Ben de almıyorum. Buraya girdiğimden beri koku duyum köreldi."

Jungkook bir şeyleri anlamaya çalışır gibi Seojun'a baktı ve sordu.

"Köreldi mi? Koku alamadığın için mi böyle diyorsun yoksa-" derken Jungkook'un sözünü kesti.

Vampire Mansion⁴ : TilkiWhere stories live. Discover now