~15~ Sonsuz bağ

40 8 4
                                    


Birkaç düzenleme sonrası yeni bölümle karşınızdayım. Uzun süre oldu biliyorum fakat lütfen anlayış gösterin. Hastayım ve basit bir grip falan da değil. Yaklaşık iki aydır dışarı çıkamıyorum hatta okula da gidemiyorum. :( Çünkü yürümekte zorlanıyorum.

Neyse canlar okuyup oylamayı ve bölüm hakkında düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. Sizi seviyorum...

⊂⁠(⁠◉⁠‿⁠◉⁠)⁠つ

*****

Şükürler olsun ki yırtmıştım. Zaten erkekler varken neden kızlar nöbet tutacaktı ki? Namjoon erkeklerle birlikte üst katı araştırırken ben de tüm kızlarla birlikte alt kattaydım. Hepimiz oturuyorduk ve sadece bakışıyorduk. Açıkçası hiçbirimiz bu katı araştırmak istemiyordu. Yani Minji bile oturuyorsa, gerisini siz düşünün. Eunji tereddütle girdiği kolumdan çıktı ve diğer kızlara baktı. Boğazını temizledi.

Bazen düşünüyordum ki, Eunji acaba ne hissediyordu? Bir anda benimle ve Mingwon ile birlikte buraya gelmişti. Garip şeylere tanık olmuştu, hala da oluyordu. Ayrıca Jimin, ben ve Minji dışında hiç kimseyle samimi değildi. Ona baktım, ürkek bakışlarına. Belki de yanımızda, ben olsam bile, yabancılık çekiyordu. İlk başta ben de öyleydim, hatta hala öyleydim. Hala yaptığım bir davranışın onlar tarafından nasıl yorumlanacağını düşünüyordum. Ben belki onlarla bir yıldır beraberdim ama Eunji ve Minji daha yeni gelmişti. 4 ay falan belki olmuştu, ya da daha az. Gerçi Minji bunu pek dert ediyor gibi değildi. Kolaylıkla uyum sağlıyordu, hatta benden bile hızlı uyum sağlamıştı.

Elimi Eunji'nin koluna koydum. İrkildi ve bana döndü.

"Ah, Sunyeon..." dedi ensesini kaşıyarak. Fısıldayarak, "İyi misin?" diye sordum, "Konuşmak ister misin?" Başını iki yana salladı.

"Gerek yok, iyiyim," dedi ve gülümsemeye çalıştı. Canım arkadaşım acaba bana yalan söylemeyi ne zaman bırakacaktı? Fısıldayarak konuştuğumuzu fark eden Sehun unnie bize baktı.

"Ne konuşuyorsunuz bakalım siz?"

Onun sayesinde herkesin odak noktası ben ve Eunji olduk. Kaşlarımı kaldırdım, "Ne?" dedim dalgınca.

"Hadi ama, fısıldaşıyordunuz. Ben de duydum," dedi Saeji unnie gülümseyerek.

"Gerçekten önemli değildi," dedim belki de Eunji rahatsız olur diye.

Ardından Jaehwa unnie gülümseyerek ayaklandı ve Eunji'nin önüne geçti. Eunji şaşkınca ona bakarken Jae unnie kolundan tuttuğu gibi Eunji'yi ayağa kaldırdı. Eunji ona şaşkınca bakarken, unnie Eunji'nin iki kolunu da tutup gülümsemesini soldurdu ve konuştu.

"Normalde çok cana yakın bir insanımdır Eunji. Beni kavgacı bir tip olarak tanıdığın için çok üzgünüm," der demez gözleri dolmuştu de dudaklarını birbirine bastırdı.

Ben sadece Jae unnie'nin tepkilerini izliyordum. Yüzümün düştüğünü hissettim, belli ki son olanlar onun canını çok yakıyordu. Ama unnie her şeye rağmen gülümsemeye çalışıyordu, gülüşü acı dolu ve buruk da olsa.

"Sana...destek olmalıydık. Suskunsun ve bunun sebebi utangaç olman değil. Burada istenmediğini sanıyorsun ama yanılıyorsun. Ben senin gözünde nasıl biriyim bilmiyorum ama, sana değer veriyorum," dedi ve Eunji'nin yüzünü ellerinin arasına alarak devam etti.

"Bunu uzun zaman önce söylemem gerekirdi, affet beni," dedi ve burnunu çekip ekledi.

"Ailemize hoşgeldin Eunji," dedi ve gözleri dolan Eunji'yi kendine çekerek göğsüne bastırdı. Diğerleri de ayaklandı ve ikisinin etrafını sararak birbirlerine sarıldılar. Bense sadece gülümsüyordum, onları buradan böyle izlemek çok harikaydı. Ta ki sertçe kolumdan çekilene kadar...

Vampire Mansion⁴ : TilkiWhere stories live. Discover now