Bölüm 43

6.1K 442 140
                                    

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz.

Buraya kitap hakkındaki düşüncelerinizi bırakabilirsiniiiz

Keyifli Okumalar

Bölüm Fotoğrafımız:

Bölüm Fotoğrafımız:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili Buse)

                                    Ritim

Kaybetme korkusu.

Bazen telefonunuzu kaybetmekten, bazen en sevdiğiniz küpenizi kaybetmekten korkardınız.

Ve bazen ise sevdiğiniz ve değer verdiğiniz birini kaybetme korkusuyla yüzleşirdiniz. Kaybedilen bir telefon alınırdı, kaybedilen bir küpe de alınırdı.

Kaybedilen insanlar geri alınamazdı.

Çünkü toprak aldığını geri vermezdi.

Etrafımda bir uğultu dönüyordu. Kendimi odaklayamıyordum. İnsanlar konuşuyordu, bazıları ağlıyordu.

Hastaneleri sevmezdim, küçükken hastanelerden çıkamazdım. Şimdi de değişen pek bir şey olmamıştı, çıkamıyordum gene.

Kafamı çevirerek Demir'e baktım. Endişeyle gözlerime bakıyordu. Dudaklarımı ıslattım ama ağzımdan bir kelime dökülmedi.

O ise bana bakmaya devam etti. Sadece bir birimize bakıyorduk.

Sesler netleştiğinde doğrulmaya çalıştım. Demir'in kolları hala daha belimdeydi.

Gözlerini kapatıp açtığında Demir'in kollarını çekmesi ve benim abimin yanına koşmam bir oldu. "Ne oldu"dedim zoraki bir şekilde. İçimden kötü bir şey olmaması için dua ediyordum.

"Kalp krizi"diye mırıldandı Poyraz. Dizlerimin üzerine çöktüm. İçli içli ağlamamamak için dudaklarımı ısırıyordum.

Demir de benimle birlikte yere çökmüş elliyle sırtımı sıvazlıyordu.

"Bir şey olmayacak"diye de fısıldamayı ihmal etmiyordu. Yüzümü ona çevirerek kollarımı boynuna doladım.

"Olmayacak değil mi?"dedim onaylanma ihtiyacıyla. O benim abimdi ona bir şey olsun istemiyordum.

O da kollarını belime dolayarak parmaklarını saçlarımda kaydırdı. "Olmayacak güzelim, lütfen ağlama yalvarırım dayanmıyorum"dedi.

Söylemesiyle yanağımda bir sıcaklık hissettim, ardından burnumu çektim yavaşça. Dolan gözlerimi kırpıştırdım. Henüz ağlamıyordum ama ağlama eşiğindeydim.

Neden her şey bizim başımıza geliyordu? Bu hayatın alıp veremediği neydi. Cama vuran yağmur damlalarını görmemle yerden doğruldum.

"Biraz hava almaya ihtiyacım var"diye mırıldandım. "Ben de seninle geleceğim"dedi Demir. Elimle onu durdurdum "Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var"dedim.

Gamzeliler/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin