Hisler ve Planlar

50 8 91
                                    

K. Emi Bakugou

Ani bir kararla "AVM'ye gidelim mi?" diye sormuştum ve hepimiz kabul etmiştik. Araba durduğunda korkuyla arkama baktım. Katsuki de, Izuku da iyiydi...

Korkmadan edemiyorum.

İç çekip kulaklıklarımı çıkardım ve arabadan indim. Diğerleri de indiğinde gözüme tabeladaki yeni bir yazı çarptı. Yeni bir kitapçı açılmıştı. Bu benim için iyiydi.

Tomura, bizim veletler arabadan inmeden önce arabadan indi ve kendine bir sigara yaktı. Biraz içine çektikten sonra benim dudaklarıma onu yerleştirdi ve gülümsedi. Şu an dudaklarının altındaki beni öpmemek için zor duruyordum.

Tut kendini, Emi. Katsuki burada. Sen onun ablasısın, ona örnek olman gerek.

İç sesime hak verip sigarayı çektim ve dudaklarımdan çıkardım. İyi bir abla olmam gerekiyordu, herkesin önünde sevgilisini öpüp ona yavşayan bir orospu değil.

Sönen sigarayı çöpe atıp Tomura'nın elini tuttum ve arkama baktım. Izuku ve Katsuki'yi el ele görünce hafifçe gülümsedim. Her an arkama bakmak bende bir refleks olmuştu. En yakınımda sandığım kişi bile sırtıma bir bıçak saplarken, ben sırf kardeşimi korumak için o bıçakları daha da sırtıma batırıyordum.

Tomura elimi hafifçe sıktığında fazla garip durduğumu anlayıp yürümeye başladım. O ikisi bizim önümüze geçmişti. Yavaş yavaş, etrafa baka baka yürüyorduk.

Katsuki ve Izuku, bir oyun dükkanına yaklaştığında ben de karşıdaki kitapçıya baktım. Gitmeli miydim? Ya bir iblis yine Katsuki'ye saldırmaya cüret ederse?

"Şüpheye düştüğün o kadar belli ki, Tilki... Korkma. Biz beraber kitapçıya gidelim, onlar zaten kendilerini korurlar."

Tomura kulağıma fısıldadığında başımı salladım ve kendimi gülümsemeye zorladım. İki senedir oynadığım bu oyuna o kadar çok kendimi kaptırmıştım ki, artık toplum içinde kendim gibi davranamıyordum.

Eğer eski ben olacak kişiye o eski, atılgan ve cesur Emi iki sene içerisinde yok olacak deselerdi asla inanmazdım.

Ama herkes değişirdi. Bazen kendini, bazen çevresindekileri korumak için...

Büyük, duvarları meşe rengi kitapçıya girdiğimizde etrafa bakmaya başladım. Güzel bir şeyler arıyordum. Hem kendim için, hem Tomura için, hem de Katsuki için.

Nisan ayındaydık, hayatımdaki en önemli iki insanın doğum günleri çok yakındı.

Genç kurgu rafının önünde durdum. Katsuki'ye ne alacağım belliydi zaten. Asıl sorun, Tomura'ya ne alacağımdı.

Onun kitap okuduğunu biliyordum, ama ne okuduğunu en son lisede görmüştüm ve hiç de hayırlı şeyler değillerdi.

En sonunda elime rastgele bir kitap aldım ve adına baktım. "Dikenlerin Büyüsü." Güzele benziyordu. Onu kucağıma alıp klasik bölümüne yöneldim. Normalde her türü okurdum, ama bu aralar hiç klasik okumamıştım.

"Savaş Sanatı", "Yaşamak" ve "İnsanlığımı Yitirirken" kitaplarını kendime aldım. Osamu Dazai'yi severdim, ama sırf popüler kültür kitabı diye "İnsanlığımı Yitirirken" eserini okumamıştım.

Artık sindire sindire, saçma eleştiriler olmadan okuyabilirdim.

Ben birkaç kitabın daha konusunu okurken Tomura arkamdan bana sarıldı ve kollarını karnımın etrafına sardı. Nefesini boynumda hissediyordum.

"Ben dünyadaki en şanslı insanım, biliyor musun, Tilki? En güçlü altı alfadan biriyle sevgiliyim, kitap okumayı çok seviyor, ve bana bile kitapları sevdirdi."

Boynumda hafif bir öpücük hissettiğimde gülümsedim ve onu hafifçe ittirdim. "Toplum içindeyiz, Tomura. Birer kahraman olarak iyi örnek olmamız gerek."

Kaşlarını çattı ve kollarını kavuşturup bana baktı. Gözleri perçemimdeydi. "Kusura bakma Emi, ama aşk kötü bir örnek mi de toplumdan bunu sakınalım?"

Konu başka şeylere gelince aptalın teki, ama aşka gelince başımıza filozof kesiliyor.

Gülümseyip Tomura'yı süzdüm. "Aşk kötü bir örnek değil, ama bizi örnek alan çocuklar bunları yanlış algılayıp kendilerini kötü yetiştirebilirler. Unutma, dünya sadece ergenlerden ibaret değil."

Haklı olduğumu bilerek iç çekti. Şu anda içindeki azgın benlik beni öpmek için deliriyordu, ama alttan almaya çalışıyordu.

En sonunda parayı ödeyip çıktığımızda iki salağın beraber banklardan birine oturduğunu gördük. Birbirlerine gerçekten âşık bir şekilde bakıyorlardı. Bunları görünce istemsizce gülümsedim.

Keşke ben de öyle yapabilseydim...

Bizi fark ettikten sonra Izuku ayağa kalktı ve Katsuki'yi de kaldırdı. Yavaş bir şekilde bizim yanımıza geldiler. Yine el elelerdi.

“Emi-san, ben birazcık ağabeyimi senden çalabilir miyim? Bir şey konuşacağız da...”

Önce Tomura'ya, sonra Izuku'ya şüpheyle baksam da başımı salladım. Bu ikisi her an her şeyi yapabilirdi. Sonuçta biri All For One, öteki One For All kullanıyordu.

Izuku hızlıca Tomura'yı uzaklaştırırken ben de kolumu Katsuki'nin omzuna attım. İkisinin ne konuşacağını merak ediyordum.

Izuku Midoriya

Abimi AVM'nin üst katına, rastgele bir kuyumcuya getirip sırıttım. Ne düşündüğümü anlamasını umuyordum, ama bu imkânsızdı. Benim abim olacak şahıs malın önde gideniydi.

Abişim kollarını kavuşturup kaşlarını çattığında elimi alnıma vurdum ve mal mal ona baktım.

“Abi, sizin evlenmenizi tüm Japonya bekliyor ya hani. E bir zahmet adım at ya! Nisan ayındayız, nisan! Mayısın sonunda hem Emi-san'ın doğum günü, hem de sizin altıncı yıl dönümünüz. Git düzgün bir evlilik teklif et!”

Bazen gerçekten tüm ailemiz malmış gibi hissediyordum. Annemi işin içine katmıyorum tabii. Babam malın önde gideniymiş, abim de öyle, ben de bazen.

Abime romantik diyorlardı ama gerçek tipini, malın önde gideni olan Tomura'yı bilmiyorlardı.

İkimiz uzun süre mal mal bakıştık. En sonunda abim iç çekti ve kuyumcuya önden girdi. Sırıtıp “Helal lan bana!” diye mırıldandım ve ben de abimin peşinden girdim.

Türklerde bir söz vardı, hayırlı olması için “Vira bismillah!” diyorlardı. Bize de vira bismillah...

———————————————————–

789 kelime

İki BakuDeku, bir ShigaEmi gidiyorum şu anlık sizi sıkmamak için

Artık bu iki geri zekâlı evlenmeli diye düşünüyorum

Böylece Kats ve Izu da bol bol yalnız kalabilir, sizce ne yapmalıyım?

Belo'ya fikir verin biraz be

Bölümü beğenmişsinizdir inşallah diyorum ve klasik repliğimi söylüyorum

Belo kaçarrrr 👋🏻💜


Ya O Da İstiyorsa? (BakuDeku)Where stories live. Discover now