Bölüm 21

21.9K 1.2K 685
                                    


Yan karakterlere bölüm yazdığımda ya bana ne bunlardan ben Yaman ve Laçin okumak istiyorum şeklinde yorum yapanlar oluyor. Yaman ve Laçin'e bolca bölüm yazacağım zaten ama yan karakterleri de işleyeceğim ve bu gibi yorumları ciddiye almadığımı bilmenizi isterim.

Baştan bu tarz yorum yapılmasın diye söylüyorum.

Her neyse, nasılsınız ?

Ben bu bölümde Sena'ya hiç kıyamadım 🥺 Hassas küçük bebeğim benim... Bence böyle yan karakterlere ait özel bölümlerde onları daha iyi tanıyoruz. Mesela Sena'yı ilk kez bu bölümde bu kadar tanıdığımı hissettim. Sizin için de böyle olacağını düşünüyorum. Sena ile ilgili o kadar güzel planlarım var ki 🥹🥹

Keyifli okumalar 💕

Her yaralı ruhun metruk arka bahçesindeİşlenir her gün böyle ufak tefek cinayetler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Her yaralı ruhun metruk arka bahçesinde
İşlenir her gün böyle ufak tefek cinayetler




BÖLÜM YİRMİ BİR



Sena Aydoğan

Kayak yapmayı çok beceremiyordum ama yanımda onun olduğunu bilmek bile benim için yeterince güzeldi. Düşmeme izin vermiyordu. Bana öğrettiği şeyleri birkaç saniye sonra unuttuğum halde kızmıyordu da. Kızmaya hakkı yoktu zaten çünkü bu kadar alık olmamın sebebi yanımda olmasıydı.

Bu konularda belki de arkadaş çevremdeki en şanssız kişi bendim. Burçin gibi flörtöz genç bir kadını ufak tefek heyecanlar yönetemezdi. O hoşlandığı bir erkekle nasıl konuşması gerektiğini de nasıl davranması gerektiğini de çok iyi bilirdi. Ya da Laçin kadar duygularımı maskeleyebilseydim dışarıdan bu kadar ifşa olmazdım. Gökçe hepimize kıyasla daha sertti bu konularda. Kalbinin kapılarının sıkı sıkıya kapalı olduğunu düşündürüyordu bana.

Poyrazdan bahsetmek bile istemiyorum çünkü onun hisleri yoktu. Kimseye karşı hisleri olabilecekmiş gibi de durmuyordu.

Ben ise en ufak şeye inanılmaz heyecanlanan, duygularını apaçık yaşayan ve çabucak bağlanan aptalın tekiydim. Defalarca kez aldatılmış olmamın sebebi de buydu sanırım. Fazla güveniyor sevdiğim insanların yanlışını görmeyi reddediyordum.

Koşulsuz sevgiyle insanlara bağlanmam beni korunaksız bir hale getiriyordu. Her an darbe almaya açıktım bu yüzden ve buna rağmen kendimi kolay kaptırma huyumdan vazgeçemiyordum.

Eren onu tanımadan önceki halinden daha farklıydı. Evet çok yakışıklı ve istediği takdirde eğlenceliydi. Ama onun benim aksime mesafeleri vardı. Başta bana adım atan oyken şimdi sanki onun için pek bir anlam ifade etmiyordum. Ya da onun hayal ettiği gibi çıkmamıştım ve sıkılmıştı.

İlgimden sıkılmış olabilirdi çünkü ben sevgisinin ve ilgisinin dozunu ayarlayabilen biri değildim. Erkekler peşinden koştuğu kızları sever derdi hep annem. Eren de benim peşimden koşmuş sonra benim ona attığım her adımda benden uzaklaşmıştı.

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now