Bölüm 20

22.7K 1.4K 164
                                    


Bu da çıtır çerez bölümümüz arada böyle lazım bize (asla benim ilham perileri geri gelsin falan diye kurduğumuz bir komplo değil çaktırmayın🤫)

Bu da çıtır çerez bölümümüz arada böyle lazım bize (asla benim ilham perileri geri gelsin falan diye kurduğumuz bir komplo değil çaktırmayın🤫)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


BÖLÜM YİRMİ

Herkes kayak takımlarını alıp aşağı indiğinde ben elimdeki sıcak çikolata dolu kupadan büyük bir yudum aldım ve şöminenin önüne oturdum. Odaya yerleşirken ayın kaçı olduğunu hatırlamıştım. Kaçındığım telefon konuşmasını yapmak için belki de en doğru zamandı. Herkes eğlenceye koşarken ben borç batağında olduğum gerçeğiyle yüzleşecektim. Halime gülerek en sonunda aradım.

"Laçin" dedi her zamanki gibi dostaneydi ses tonu. "Merhaba, nasılsın ?"

"İyiyim, şey iş bakıyorum ben ama bir aydır düzgün bir yer bulamadım." Doğrudan konuya girmeme alışık olduğu için şaşırmadı.

"Yine mi bu konu ?"

"Lütfen gerek yok falan deme, sana bir kazak borcum varmış gibi davranmayı ne zaman keseceksin ?"

Sıkıntıyla "Laçin" dedi. "O gün arabayı kullanmanı sana teklif eden bendim, ehliyetin bile yoktu güzelim. Evet talihsiz oldu ama babamın parasını boşa harcamaktan ne kadar zevk aldığımı en iyi sen bilirsin. Gerçekten çalıştığın tüm parayı bana vermeyi ne zaman keseceksin ?"

"Ömür boyu devam edecek gibi.." Kaşlarımı çattım yalandan. "Ne var da o kadar pahalı araba aldın sanki?"

Kahkaha attı. "Özlemişim seni kızım, kazadan beri yanımıza uğradığın yok." Yüzümdeki tebessüm silindi. Yanlış bir noktaya bastığını hemen fark ederek "Yani o konuyu açmak istemedim de" diye toparlamaya çalıştı.

Kazada ikimiz dışında arabada olan kimse yoktu. Ancak bizi dışarı çıkardıklarında sözde arkadaş bildiğimiz tiplerin hepsi ortadan yok olmuştu. Başlarını yakmak istemeyip korkmuşlardı sözde. "O insanların arasından halini hatrını merak edeceğim tek kişi sensin" dedim kırgınlık dolu sesimle.

Bizi tanıştıran Erdem bir yabancıydı artık değil mi ? "Yalan söylüyorsun yine" dedi bilmiş bilmiş. "Siz ikiniz çok yakındınız."

"Tehlikeli olan eğlenceli gelirdi ona. Başımı belaya sokacağı konusunda uyarmıştın ama seni dinlemedim."

"Bizde kaç senelik arkadaşımızı tanıyoruz o kadar." Eğleniyordu bunu söylerken.

"Özgür" dedim merak içinde. "Sen onlar gibi değilsin, niye onlarla takılıyorsun hala ?"

"Onlar gibi olmadığımı bildiğin halde niye beni tercih etmedin ?" Yine işi dalgaya vurmasına kızarak "Özgür ya!" dedim. "Yine mi aynı konu ?"

"Şaka şaka" dedi hemen. "Kızma hemen sen de."

"Soruyu geçiştirdin..?"

Derince iç çekti. "Ben yüzümü çevirsem bunlar tamamen yoldan çıkacak, sen Poyraz'ı nasıl geride bırakamazsan. Ya da Gökçe'yi. Öyle işte..."

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now