8. MA CHANCE ET MA CHANSON

60 7 35
                                    

Yıldızaa basmayı unutmayın 💗💗
İyi okumalar.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ──

Gürcistanda güzel bir hava vardı, biraz önce uçakla havaalanına gelmiştik. Şimdi bize verilen araçla beraber Kağan Şen'in bulunduğu lüks otele doğru gidiyorduk.

Yanımda Barlas, onun kokusu, onun varlığı.

Ben inanıyordum ki bu görevi hatasız bir şekilde başaracaktık. Bu sefer sadece o ve ben vardık, sadece biz.

Hemen hayallere kapıldın Güneş?

Sus.

Her zaman ki gibi konuşmadık, sadece sustuk. Yolculuğumuz pek eğlenceli geçiyordu maşallah.

Gözlerim direksiyonu kavrayan eline doğru döndü. Dışarıdan vuran sokak lambalarının ışıklarıyla dahada belirgin duran el damarları yutkunmama neden oldu.

Kendine gelir misin acaba Güneş?

Ona bakmaya dalmışken kafasını bana doğru çevirdi, ellerinden gözlerimi çekip gözlerine baktım. Göz kırpıp gülerek önüne döndü.

Bu sefer sen demeden susuyorum Güneş. Yol senindir!

Yutkunup önüme döndüm, iyice ergen lise kızlarına dönüştürmüştü beni. Hiç hoş değildi.

Yarım saat arabayla ileredikten sonra otelin önüne geldik, Barlas arabayı valeye verdikten sonra yanıma gelip, benimle beraber içeriye doğru yürümeye başladı.

İçerisi sıcacıktı, dışarısı soğuk değil diyordum ancak içeriye geçince dışarının soğukluğunu hissetmiştim.

Resepsiyona gidip girişimizi sağlayarak odamızın anahtarını alırken yanımızda bir adam geldi. Barlas anahtarları alırken kafamı çevirip adama baktım.

Armut dibine düşermiş.

Kağan Şen şuan yanımda duruyordu.

Barlasa benzeyen yüz hatları vardı, sadece saçları daha siyahtı.

Bakışlarımı hissetmiş olacakki bana doğru baktı, olabildiğince flörtüz bakıp arkamı dönerek Barlasın arkasından yürümeye başladım.

Ve ben bidaha karşısına çıkarsam bana asla hayır diyemeyeceğini bilerek dik bir şekilde yürüdüm.

Koskoca 50 katlık binada 50. kata düşmüştük.
Hızla çıkarken birisi durduruyordu. Bıkkınlık geçirecektim şimdi, bildiğin 5 dakikamızı asansörde harcamıştık.

Zorla katımıza gelip odamıza geçtik, kendimi yatağın üstüne sırt üstü bırakıp derin bir nefes aldım.

"Daha yeni dinlenmeme rağmen üstümden 10 ton kamyon geçmiş gibi hissediyorum."

Barlas küçük bir sırıtmayla yanıma yaklaştı. "Hayır diyebilirdin."

"Ama demedim."

Çokta yakın olmayan bir mesafeyle yüzüme doğru eğilip kafasını yana yatırdı. "Neden?"

Gözlerinin içine baktım, sahi neden gelmiştim ki buraya?

ÖLÜ AĞAÇ DALLARIWhere stories live. Discover now