Bölüm 28

34.4K 1.6K 56
                                    

Canlarım, aslında bölüm isteğiniz üzere çarşamba günü gelecekti ama son birkaç gündür migrenim feci azdı ve ben bilgisayara geçemedim. Bugün de yazabildiğim kadar yazdım ve kısım olarak yayınladım. İlham perilerim geldiğinde hemen 2. kısımı da yayınlayacağım telafi olarak :)

Multimedia için Gizem'e teşekkürler :))

28. Bölüm

1. Kısım

Elindeki kadehi ona doğru kaldırıp tek bir dikişte bitirdi ve geldiği yoldan geri döndü. Lorenna'yla arasına birinin girmesine müsaade göstermeyecekti. Ve Miranda oldukça basit bir engeldi. Onu aşması bir hayli kolaydı. Ve öyle de oldu. Lorenna, o gece bir ziyaretçisinin olacağını bilse, odasında elinde bir tüfekle beklemeyi tercih ederdi.

***

Lorenna, yatakta diğer tarafa döndüğünde artık uyuyamayacağından hayli emin bir haldeydi. Genelde uykusuzluk problemi yaşayan biri olmamasına rağmen bu gece bir şeyler olmuştu. Yediği şeyleri gözden geçirdiğinde uykusunu açacak bir neden yine de bulamadı. İçinde kıpır kıpır olan bir parça vardı ve Lorenna gözlerini kapadığında uyumaktan çok uzaktı. Yüzünü tekrar kapıya çevirdiğinde, kütüphaneye gidip orada oyalanma fikrini gözden geçirdi. Bir şeyler okusa uykusu gelebilirdi ve böyle yatmak cidden sinir bozucuydu.

Oflayarak gözlerini kapadı. Bir yandan da yatağından çıkmak istemiyordu. Örtüyü sıcakladığı için açmak üzereyken kumaşın üstünden tenine yayılan serinlikle bundan vazgeçti. Balkon tarafından bir meltem esti ve kumaş sessizce hışırdadı.

Oysa Lorenna kapıyı kapadığını sanıyordu. Kaşlarını çatarak doğrulacağı sırada, aynı taraftan gelen bir başka sesle olduğu yerde donakaldı. Tüm uzuvları hareket etmeyi ani bir şekilde kestiğinde adım sesleri duydu ve Lorenna artık odasına bir hırsızın girdiğinden tamamen emindi.

Gözleri hızla komodinin üstündeki sürahiye kaydığında adım sesleri yaklaştı ve Lorenna hemen gözlerini kapadı. Soluğunu tutmuş bir şekilde beklerken yüzüne düşen karanlık, hırsızın hemen tepesinde dikildiğine işaretti. Sakince nefes almaya devam etti. Kısa bir süre boyunca hiçbir şey olmadı. Hırsız tepesinde hareketsizce durmaya devam etti.

Lorenna da o sırada hamlesini yapabileceği en uygun zamanı kolluyordu. İki dakika boyunca sessizce beklediler ve Lorenna kalbi ağzında hareketsiz kaldı. Ama sonra birden tepesindeki hırsız hareketlendi ve işte tam o sırada Lorenna gözlerini açıp sürahiye uzandı ve adama fırlattı.

"Ah..." Kısık bir ses, sürahiyi son anda yakaladığında Lorenna korkuyla adama baktı ve nefesi kesildi.

"Dük Richmond!" Sesi odanın içinde tiz bir şekilde yankılandığında Dük Richmond sürahiyi yerine koyup sol elini hafifçe sallayıp avcunu ovuşturdu.

Yanılmıştı! Hırsız sandığı adam Dük Richmond'dan başkası değildi ve Lorenna yataktan fırlayıp ayağa kalkarken kaşlarını çatıp "Tanrı aşkına! Sizin burada ne işiniz var?" diye söylenmeyi akıl edebildi. Gecenin bu saatinde, üstelik de onun odasında...

"Çok bilmiş arkadaşın yüzünden. Seninle baş başa kalabileceğim tek ortam burası artık." Lorenna kaşlarını çattığında adamın yüzünde muzip bir gülümsemeyle onu incelediğini görerek başını aşağıya eğdi ve panikle geceliğini düzeltip yatağın ucundaki pufta duran sabahlığını biraz zorlanarak üstüne geçirdi.

Nathaniel ise, halinden memnun bir şekilde ona sunulan manzarayı izledi. Onu geceliğiyle birkaç kez görmesine rağmen sonucun hala aynı olmasına şaşırmıştı. Kollarını göğsünde kavuşturup acıyan elini yok saydı. Kadının uyuduğunu düşünmüştü ve biraz daha dikkatli olsa gelen darbeyi kolaylıkla savuşturması mümkün olabilirdi.

LorennaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin