Bölüm 27

37.6K 1.5K 152
                                    

Canlarım bu Ramazan beni bitirdi. Oturup iki kelime zor yazıyorum inanın. Bu bölüm de hiç içime sinmedi ama 9 gün sonra artık bir şey yayınlamak zorundaydım. Sizi bekletmek inanın benim de bir o kadar hoşuma gitmiyor. 

O yüzden şöyle bir şey yapalım. Bir gün belirleyelim ve ben bölümü o günde atayım. Böylece karışıklıklar ortadan kalkar. 

Salı, çarşamba, perşembe. Sizce hangi gün bizim Lorenna günümüz olsun? 

"Evet aptalsın!" diye bağırdı ona. "Tüm bunları bir bahis için yaptığımı düşünecek kadar aptalsın." Onu belinden kavrayıp kendi vücuduna yapıştırdığında dudaklarına sertçe bir öpücük bıraktı. Onu tüketmek istermiş gibi öpmeye aralıksız devam etti ve sonunda inleyerek geri çekildi. "Beni bir öpücükle bile baştan çıkarabildiğini görmeyecek kadar aptalsın. Sence, gözüm parada mı? Bahisten gelecek en ufak şey bile umrumda değil. Ben sadece seni tavlamaya çalışan o adamlara hadlerini bildirdim. Ortaya koyduğum parayla kazananın daha şimdiden belli olduğunu gösterdim."

Onu itip odanın ortasındaki koltuğa düşmesine neden olduğunda sinirle ellerini saçlarına geçirdi. "Çünkü ister inan, ister inanma. Benden başka kimseyle birlikte olamayacaksın!"

27. Bölüm

Lorenna olayı hangi ara aleyhine işlediğini düşünürken bir yandan da düştüğü koltuktan kalkmaya çalıştı. Adam resmen onu koltuğa fırlatmıştı ve Lorenna bu odada öfkeli olması gereke bir kişi varsa, onun kendisi olacağına bahse girebilirdi. Bu aptal dük bozuntusu ne diye onun rolünü çalıyordu ki?

Sinirleri biraz daha harlandığında "Rüyalar aleminden çık artık! Hiçbir zaman senin olmayacağım!" diye haykırdı. Bu adama bahsi kazanma şansını vermeyecekti. "O bahsi kazanamayacaksın anladın mı?"

Nathaniel Lorenna'nın her sözüyle sanki mümkünmüş gibi daha da çilede çıktığını hissederek sakinleşmeye çalıştı. Yoksa Tanrı biliyor ya, kıza nasıl onun olacağını göstermek için yanıp tutuşuyordu. Belki ona sahip olduğunda bu küçük aptalın aklını başına getirebilirdi ama Nathaniel, böyle bir şey yapacak kadar haysiyetsiz bir adam değildi. İradesini toplayıp Lorenna'yı kalktığı koltuğa geri itti ve bir hamle de onu kucağına çekti.

Ve Lorenna daha ağzını bile açamadan onu dizlerinin üstüne yüz üstü yatırıp oraya sabitledi. "Eğer!" dedi tehdit edermişçesine. "Eğer bir daha bana o aptal bahsin lafını açarsan." Lorenna onun cümlesini tamamlamasını beklerken poposunda hissettiği acıyla şaşkına döndü. Az önce? Az önce lanet olası Richmond onun poposuna mı vurmuştu?

"Sen- Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye sorduğunda hala üstündeki şaşkınlığı atabilmiş değildi. Ki Nathaniel da bunu anlamıştı. Aksi takdirde Lorenna şu an can havliyle debeleniyor olurdu. "Sen hangi hakla benim popoma vurursun?"

Sesindeki şaşkınlık ve şok o kadar belliydi ki Nathaniel keyiflendiğini hissetti. "Biz ona şaplak diyoruz." diye açıkladı sakince. "Senin gibi baş belası leydileri cezalandırmak için birebir."

Lorenna Nathaniel konuşmaya başladığı an tokat yemiş gibi, ki yemiş sayılırdı, kendine geldi ve onun kucağında çırpınıp yoğun uğraşlar sonrasında ayağa kalktı.

Nathaniel'ın boşluğundan faydalanıp onun yanağına bir tokat geçirdiğinde gözleri sinirden dolu dolu, elleri de yanında yumruk olmuştu.

"Seni öldüreceğim!" Lorenna onun üstüne atıldığında Nathaniel onu fazlaca sinirlendirdiğini fark edip yanağındaki sızıyı unutup ona doğru bir adım attı.

"Lorenna güzelim..." diye sakince yatıştırıcı bir tonlamayla konuştu. "Sana karşı hissettiğim her şey gerçek. Aramızdaki çekim, tutku ve şehvet... Hepsi gerçek."

LorennaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin