Bölüm 16

43.6K 1.9K 234
                                    

 Ihım ıhım. Yeni bölüm hakkındaki düşünceleri alayım mı? Sonda sizi büyük bir sürpriz bekliyor :D Neyse size iyi okumalar. Gözlerinden uyku akan ama bölüm yayınlamak için klavye başında pinekleyen yazarınızdan sevgiler. 

Yanlışlar varsa eğer, görmezden gelin, bu saatte ancak bu kadar oluyor kuzularım :))

Bölüm @zelisce ye gelsin. Lorenna'yı boşladı sanki bu sıralar, öyle hissediyorum nedensee :))

             16. Bölüm

Lorenna, Dükün yakıcı bakışlarının altında kaçacak bir delik ararken patikaya çıkmak için bir hamlede bulunmuş ama güçlü eller tarafından başarıyla engellenmişti.

“Sen ne yaptığını sanıyorsun?!” diye tıslayan Dük Ahlaksız, ki Lorenna onun artık tam anlamıyla bir ahlaksız olduğunu düşünüyordu, Lorenna’nın daha da paniklemesine neden olmuştu.

Ama anlık bir cesaretle yine kendini tutmayı başaramamıştı.

“ Ne mi yapıyorum? Ahlaksız bir düke haddini bildiriyorum.” dedi azametle. Ve ardından halinden memnun bir şekilde geri çekilip ona küçümseyen bir bakış atmaktan da geri kalmadı.

“İstersen hemen evime gidelim ve ben sana ahlaksızlık nasıl oluyormuş detaylıca göstereyim ne dersin?”

Lorenna, büyük bir ciddiyetle söylenen sözlerle geri adım atmamaya çalıştı. Çünkü karşısındaki adam şuan bütün ciddiyeti ve heybetiyle bir dağ gibi dikiliyordu.

“ Tanrın beni ve tüm genç kızları sizin şerrinizden uzak tutsun! Siz hangi cürretle benimle böyle konuşabiliyorsunuz?”

Lorenna, Dük Richmond’ın karşısına geçip tüm bunlara rağmen gülebildiğine inanamıyordu. Adamın delici bakışları kızın her noktasının alev almasına neden olurken hala bileğini tutan eli de erimesine neden olacak kadar yıkıcıydı.

“Genç kızlar yatağımı süslemek için can atarken senin bu söylediklerini duysalar kalpten giderler herhalde. “

Ahlaksız olduğu kadar ukalaydı da! Ve kendini beğenmiş, ve de burnu kaf dağında!

“Siz ve hayal aleminiz inanın zerre kadar umrumda değil. Sakın bir daha, bana yaklaşmayın, bana dokunmayın ve kesinlikle beni öpme gafletinde bulunmayın! Çünkü bir dahakine asla bu kadar basit bir tepki vermem.”

Nathaniel, kızın kendine olan güvenine hayran olmadan edemezken bunu diğer yandan da komik bulmuyor değildi.

Minicik bedeni, ki bedeni Nathaniel’ı baştan çıkarmak için yaratılmış olmalıydı, kendisinin iri cüssene karşı ne yapabilirdi ki? Yada güçsüz kolları onu engelleyebilir miydi? Nathaniel, tam şu anda, vahşi bir kediciği andıran kıza sahip olmamak için kendini zor tutuyordu. İçindeki hayvani dürtülere kapılması an meselesiydi ve Lorenna karşısında biraz daha bu şekilde durursa da ahlak kurallarına aldırmadan bunu gözünü kırpmadan yapabilirdi.

O yüzden kendini toparlayıp geri çekilen o olmuştu. Ki aynı zamanda, patika tarafından genç kadının ismi yankılanmıştı.  Muhtemelen onu arıyor olmalıydılar.

“Eğer hemen gitmezsen, seni at arabama attığım gibi evime götüreceğim.” Diye kesin bir tehditte bulunduğunda genç kadının irice açılan gözlerine eğlenerek bakmış ve onun neredeyse kaçarcasına ağaçlıkların arasından çıkmasını seyretmişti.

Yürürken sallanan kalçaları adama muhteşem bir görsel şölen sunarken Nathaniel, ilk iş olarak metresinin evini ziyaret etmeye karar vermişti. Aksi takdirde, ertesi gün Londra, Lorenna ve kendisinin skandalını konuşuyor olacaktı.

LorennaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin