Just For A Moment

8-

Sabah uyandığımda kesinlikle belime yapışmış ve yüzünü boynuma gömmüş bir Taehyung ile karşılaşmayı beklemiyordum.

Tamam cidden ne oluyordu şuan!?

Şaşkınlıkla uykulu gözlerimi kocaman bir şekilde açmış ve olduğumuz pozisyonu sorgulamaya başlamıştım.

Taehyung'u her ne kadar uyandırmam gerektiğinin farkınsa olsam da uyandırmaya kıyamıyordum.

Onu bırakın uyanır diye haraket dahi edemiyordum.

Bu işi daha fazla uzatmamak adına uyandırmaya kıyamadığım adamaı uyandırmak durumunda kalmıştım.

"Taehyung" fısıldayarak dürttüğüm adam ağzını şapırdatmış ve gözlerini titretmişti.

"Delta" bu sefer fısıldamadan söylediğim kelime onu uyandırmaya yetmişti. Uykulu gözleri ile neler olduğunu anlamaya çalışıyordu, bu süreçte hala boynuma sürtünen burnunu ve dudaklarını hissedebiliyordum.

Bir anda belimden çekilen eller ve boynumdan çekilen yüz ile boşlukta hissetsemde buna hemen alışmış ve yatakta oturur bir vaziyete geçmiştim.

"Özür dilerim Jungkook gerçekten ben bir şeylere sarılmadan uyuyamıyorum hatta kendi yatağımda bile üç yastık kullanıyorum, istersen Jisoo'ya sor özür dilerim." panikle sarf ettiği cümlelere kıkırdamıştım.

"Delta abartma istersen, sorun yok uykudayken yapmışsın sonuçta. Kendini kanıtlamanada gerek yok inandım merak etme." suratımdaki gülmesemeyi silemeden söylediğim cümleler ile rahatlamış gibi bir nefes vermişti.

"Merak etmedim zaten." homurdanarak söylediği şeye küçük bir kahkaha atmış ve yataktan kalkmıştım.

"Tamam tamam, kalk hadi." ben odamın kapısına doğru ilerlerken arkamdan geldiğini duyabilmişim.

Odamın karşısındaki misafir odasının kapısını tıktıklayarak kızların uyanıp uyanmadığını kontrol etmek istemiştim.

Kapıyı tıklattığımda ses gelmemişti uyduklarını düşünerek aşşağıya inmiş ve peşimden sorgusuz sualsiz takipte olduğunu bildiğim Taehyung'a kendi kendime gülümsemiştim.

"Jungkook!" duyduğum otoriter ses ile olduğum yere sabitlenmiş ve merdivenlerin bitiminden başlayan salona bakmıştım.

"Anne?" istemsizce dudaklarımdan kaçırdığım kelime annemin kaşlarını dahada çatmasına neden olmuştu. Ya da bundan dolayı değilde arkamdaki Delta'yı gördüğünden dolayıydı.

"Eve kız getirmişsin hemde iki tane! Üstüne bir deltayla yatmışsın!? Ben nasıl bir evlat yetiştirmişim böyle!?"

Gerçekten...

Yanımızda insanlar varken bile utanmadan beni rencide ediyordu. Üstelik ortada düşündüğü gibi bir durum bile yoktu.

Tırnaklarım sertçe avucumun içinde hissettirmeye başlamıştı kendini. Bu kadın annem diye her türlü şeyde beni rencide edebileceğini zannediyorsa gerçekten aptaldı.

"Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin!? Arkadaşlarımın yanında beni rencide ediyorsun üstelik olay senin sandığın gibi pislikle ve adice bir şey bile değil!" bu sefer ben ona bağırmaya başladığımda koltukta oturan kızları yeni fark etmiştim.

"Aishh... Taehyung siz gider mısınız arrık lütfen?" arkamdaki adama dönmeden sorduğum soru karşılık almadığından kafamı geriyi görmek için çevirmiştim. Delta anneme büyük bir öfkeyle bakıyordu. Bir bu eksikti.

"Jisoo abini ve arkadaşını al, gidin burdan" Taehyung'dan ümidi keserek Jisoo'ya seslenmiştim bu sefer. O beni kafasıyla onaylayarak Harein'in elininden tutarak onu kaldırmıştı. Daha sonra ise Taehyung'un koluna sarılarak kapıya doğru ilerletmişti.