14

147 18 2
                                    

bir tablonun içine sızmış, el ele

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

bir tablonun içine sızmış, el ele

Kapının sesi Kim Taehyung'u uykusundan uyandırdı. Biri yumrukluyor, belki tekmeliyordu. Hemen yanında uyumakta olan Jungkook kıpırdandı, mırıldandı. Onu uyandırmamak için yavaş hareketlerle yorganı üzerinden attı, yataktan çıktı. Birkaç kişinin bağırıştığını duyuyordu. Umurunda değildi. Kimin geldiğini çok iyi biliyordu. Alt kata indiğinde sesler daha belirgindi. Babasının sesine karışan amcasının sesini ve onları sakinleştirmeye çabalayan Kim Seokjin'i duyuyordu. Kapıyı açtı, herkes ona döndü.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Amcasının sesi beklediğinden yüksek bir şekilde çıktığında ona baktı. "Ne yapıyormuşum?" diye sordu Taehyung, büyükbabasına çevirdi gözlerini. "Jungkook nerede?" Büyükbabasının ses tonu diğerlerinin aksine sakindi. "İyi, uyuyor. Biraz daha bağırmaya devam ederseniz onu uyandıracaksınız. Biricik Jungkook'unuzun uyanmasını isteyeceğinizi sanmıyorum." dedi Taehyung, amcası onun üzerine yürürmek üzereyken babası onu durdurdu. "Taehyung siz ne yapmaya çabalıyorsunuz?" diye soran babası oldu, hiçbir şey yapmaya çalışmadıklarını söyledi. "Biraz kafa dinlemeye, sizin kavgalarınızdan uzak durmaya gelmiştik ama anlaşılan bizi rahat bırakmak gibi bir düşünceniz yok." dedi babasına, herkesin gözünün üzerinde olmasından rahatsız hissediyordu.

Büyük evin soğuk duvarlarının nedenini bir kez daha anlamıştı. Birkaç saat önce onlar için sıcacık hisler bırakan bu evi kalplerinde getirdikleri buzlar ile soğutmuş, büyük evden farksız hâle getirmişlerdi. Kim Taehyung üşüyordu. Kan bağı olan bu insanların hepsi onun soğuktan titremesine neden oluyordu. Kalbinde yeni filizlenen ve güneşe ihtiyaç duyan hislerinin üzerine örtü seriyorlardı. "Jungkook ve sen delirmişsiniz, bir arada olamazsınız." dedi amcası, onun eşi merdivenlere doğru adım attığında önüne geçti. "Jungkook burada, benimle kalmak istiyor. O gitmek istemediği sürece kimse onu bu evden, benim yanımdan götüremez." dedi Taehyung, gözlerini kapıda dikilmekte olan insanların üzerinde gezdirdi.

"Ben babam değilim. Yüreğindeki aşkı satacak, sevdiği insanı yarı yolda ve sizin soğuk kalplerinize bırakacak insan, hiç değilim."

Kim Taehyung her kelimesini babasının gözlerinin içine bakarak söylemişti. "Bizi aşağılamayı ne zaman keseceksin, Taehyung? Jungkook'u burada tutamazsın, onun yeri bizim yanımız." dedi amcasının eşi, Taehyung ilk kez onun sesini yüksek bir tonda duymuştu. "Jungkook'u burada tutmuyorum, kendi isteğiyle benimle kalıyor. Beni seviyor, ben de onu seviyorum." Taehyung ilk kez ailesinden birine karşılık veriyordu. "Onu seviyorsun? Delirmiş olmalısın! Sen daha kendine bile bakamıyorsun, belanın tekisin ve o çocuğu da kendi belanın içine mi çekmek istiyorsun?" Babasının orada kendisi için bulunduğunu sanarak aptallık etmişti Taehyung.

bir serzeniş öyküsü' taekookजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें