21.BÖLÜM: "FLÖRT 101"

4.6K 721 1.4K
                                    

herkese merhaba ve keyifli okumalar!!!

Bu tatlı bölüm için oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen^^

*

Uykusuz bir gecenin daha sabahına uyandığımda bu kez diğer gecelerden farklı olarak gülümsüyordum. Ve bu defa uykusuz kalmamın sebebi hissettiğim stres, üzüntü ya da öfke değildi. Mutluluktu.

Han beni eve bırakıp müştemilata geçtikten sonra ne yapmıştı bilmiyordum ama ben bütün gece balerinin üzerindeyken hissettiklerimi ve beni nasıl öptüğünü düşünmüştüm. İlk öpüşmemizden daha çok hoşuma gitmişti ki dün geceki. İlki ne kadar tutku doluysa ikincisi o kadar duygu yüklüydü ve tuhaf bir şekilde beni daha çok etkileyen duygu yüklü olandı. Bunu garipsemeden edemiyordum. Duygulardan kaçıp korkan biri olduğum için midir bilinmez, beni etkilemesine izin vermeyeceğimi düşünmüştüm. Ama Han beni öyle bir öptü ki bana beni sevdiğini söylemesine gerek bile kalmadığını anladım. Dudakları dudaklarımın üzerinde hareket ederken sanki sadece beni öpmüyor, hafızasına kazıyordu. Bir anlık değildi işte.

Söylemesi ne kadar zor olsa da dün geceki öpüşmemizde yoğun olan duygu aşktı. Han beni tutkuyla değil, bir anlık hislerle değil, aşkla öpmüştü.

Ben mi... Ben onu aşkla mı öpmüştüm bilmiyordum ama bu öpüşmenin benim için de bir anlık olmadığı kesindi. Vardı bir şeyler, kendime bile itiraf edemediğim özel şeyler...

Bildirim sesi düşüncelerimin önüne geçince komodinimin üzerindeki telefonuma uzandım. Uyku bandımı çıkarıp bir kenara attıktan sonra telefonun tuş kilidini açtım. Han'dan bir mesajım vardı. Onunla sık mesajlaşmazdık, sabahın erken saatlerinde ise hiç mesajlaşmamıştık. Bu yüzden adını görmek beni şaşırttı ve mesajı açana dek kötü bir şey olduğunu sandım.

Korumam Han:
Günaydın

Aptal aptal gülümsemeye başladım.

Mesajda ne bir emoji vardı ne güzel en ufak bir hitap ne de kelimenin sonundaki n harfi uzatılmıştı. Yine de ondan aldığım bu günaydın mesajı beni sırıtmaya yetmişti. Dün gece beni kendine aşık etmesini söylemiştim ona ve daha yirmi dört saat bile geçmeden kendi kendine aramızdaki ilişkiyi flört-sevgililik düzeyine taşımıştı. "Şuna bak," dedim kıkır kıkır. "Meğer dünden hevesliymiş."

Klavyeye dokunarak mesajına cevap verecekken adını fark ettim. Tanıştığımız ilk gün adını rehberime "Korumam Han" olarak kaydetmiştim ve bir daha değiştirme gereksinimi duymamıştım. Ama şimdi... Onun gönderdiği bir günaydın mesajı beni bu kadar güldürüyorsa ona, onun kadar büyük bir adımla yaklaşamazdım belki ama hiç olmazsa rehberimde bir değişiklik yapabilirdim diye düşünüyordum.

Adını düzenlemeye aldım ve düşünmeye başladım. Korumam Han'ı neyle değiştirebilirdim ki? Bir hitap kelimesiyle ya da kalpli emojilerle rehberimde kayıtlı olursa bu, aşktan boğulduğum anlamına gelirdi. Öyle bir durum söz konusu olmadığına göre en iyisi geçmişte yaptıklarımı tekrarlamaktı. Daha önceki bütün flörtlerimi ve sevgililerimi adı-soyadı yazılı olacak şekilde kaydetmiştim. Ama Han'ın soyadını bilmiyordum ki. Sahi, ben bu adamın soyadını bile bilmeyecek kadar kendisini tanımıyorken attığı günaydın mesajıyla nasıl bu kadar mutlu olabilmiştim... Ona soyadının ne olduğunu sorabilirdim ve o da bana bunu neden merak ettiğimi sorardı. Gerçeği söyleyemeyeceğime göre, yani rehberime onu ad-soyad şeklinde kaydedeceğimi bilmesine gerek yoktu, en iyisi Can'a sormaktı. Han'ın tüm bilgileri Can'da vardı.

Öğrenene kadar sadece adıyla kayıtlı tutabilirdim onu. Rehberde adını "Han" olarak değiştirip tekrar mesaj kutusuna döndüm.

Günaydıınnnnn

AŞIK OLMA KORKUSUWhere stories live. Discover now