Test

313 41 54
                                    

Yazardan

Alican ve Batuhan dün gece geç saatlere kadar sohbet edip içmişlerdi. Bu yüzden oturma odasında uyuya kalmışlardı ve bu sabah kurdukları alarmı duymamışlardı. Batuhan'ı uyandıransa iş arkadaşının onu araması olmuştu.

"Lann Alican kalk oğlum kalk uyuya kalmışız."  dedi Batuhan Alican'ı dürterek.

"Noluyor lan ne bağırıyorsun?" dedi Alican gözlerini ovuşturarak.

"Uyuya kalmışız oğlum saate baksana."

"Hassiktir. Batu amına koyayım senin bok vardı da o kadar içtik dimi?" dedi Alican fırladığı koltuktan kalkıp odasına koşarken.

"Ya oğlum ne bileyim böyle olacağını. Neyse acele et yetişirsin bence."

"Dua et kovulmayayım Batu." dedi Alican üstünü giyinmeye çalışırken.

"Oğlum tabii ki dua edeceğim kirayı nasıl ödeyeceğiz sonra."

"Sus Batu sus çıkıyorum ben."

Alican olabildiğince çabuk bir şekilde hazırlandı ve doğruca evden çıktı. Maalesef bugün dünkü kadar şanslı değildi. Durağa geldiğinde otobüsü kaçırdı.

"Hay sikeyim bir bu eksikti." diye söylendi kendi kendine.

Belli ki Alican bugün şanssız günündeydi. Çünkü otobüsü kaçırdığı yetmezmiş gibi bir de otobüsün gelmesini beklerken bir anda yağmur başlamıştı. 20 dakika gibi bir sürenin ardından nihayet Alican'ın otobüsü gelmişti.
                              •°•°•
Alican restorana vardığında sırılsıklam ve nefes nefese bir haldeydi. Cebinden telefonunu çıkardı ve mesai saatinin başlamasına daha yarım saat olduğunu görünce derin bir oh çekti.

Tam restorana gireceği sırada Danilo şef arabasıyla birlikte restorana geldi. Şoförü kapısını açtı ve Danilo şef de arabadan indi. Bunu gören Alican şefe selam vermek için onu bekledi. Batuhan'ın da dediği gibi eğer bu işi almak istiyorsa özellikle Danilo şef ile arasını iyi tutması gerekiyordu.

"Günaydın şef nasılsınız?"

"Islaksın." dedi Danilo şef bir parmağıyla Alican'ın üzerini işaret ederek. Alican'ın gömleği ıslak olduğu için üstüne yapışmıştı ve bu Danilo şefin dikkatini çekmişti.

"Evet şey otobüsü beklerken yağmur altında kaldım ve ıslandım biraz."

"Üstünü değiştirsen iyi olur bu şekilde çalışamazsın." dedi  Danilo şef içeri girdiklerinde.

"İyi olurdu aslında ama yanımda yedek kıyafetim yok neyseki Adanalıyız şef bize yağmur çamur işlemez."

Danilo şef bunun üzerine güldü.

"Eminim öyledir Alican ama yine de arkadaşlarının ve müşterilerin dikkatini dağıtmak istemezsin bence. Her neyse odama gel sana giyecek bir şeyler veriyim."

Alican tam itiraz edecekti ki Danilo şef tekrar konuştu.

"İtiraz istemiyorum."dedi ve doğruca odasına yöneldi Alicansa mecburen peşinden gitti.

Danilo odaya girdiğinde ceketini çıkardı ve sandalyesinin üzerine astı. Ardından Alican'ın üstüne bir şeyler vermek için spor çantasına bakınmaya başladı.

Alican Danilo şefin odasına ilk defa giriyordu. Burası Tan şefin odasından çok farklıydı. Tan'ınkinin aksine duvarında sertifikalar veya başarı belgeleri asılı değildi.

Bunun aksine Danilo şefin gittiği ülkelerden aldığı bazı tablolar ve arkadaşlarıyla olan resimleri asılıydı. Alican odanın içerisinde gezinmeye başladı ve ardından gözü Danilo'nun masasına kaydı.

Al Dente | AldanWhere stories live. Discover now