İş Görüşmesi

535 41 28
                                    

Alican
Otobüsü beklerken her beş dakikada bir  kolumda duran saate bakıyordum. Bugün gideceğim üç iş görüşmesi vardı ve birine çoktan gecikmiştim bile. Bu yüzden şansımı ikinci seçenekten yana kullanacaktım.

Uzun bekleyişin ardından nihayet otobüse bindiğimde cebimdeki telefon titremişti. Ev arkadaşımdı yazan.

Batuhan ile birbirimizi çocukluktan beri tanırız. Bu yüzden radikal bir şekilde Adana'dan İstanbul'a taşınmaya karar verdiğimde gözümü kırpmadan aradığım ilk kişi o olmuştu.

Bu zamana kadar Adana'da birçok hatrısayılır restoranda çalışmıştım ve birçok alanda elimden geldiğince kendimi geliştirmeye çalışmıştım. Ama herkes bilir ki hedefiniz büyükse büyük oynamanız gerekir.

İşte tam da bu yüzden şuan İstanbul'daydım. Ülkenin önde gelen 3 büyük restoranına iş görüşmesi yapmaya gidiyordum.

Geç kaldığım için Capitol seçeneklerim arasından çoktan elenmiş olmuştu tabii.

Batu: Nasıl geçti ilk görüşme?
Alican: Yetişemedim :/
Batu: Şaka yapıyorsunn :(
Alican: Keşke.. Galiba olmayacak ya
Batu: Sus hemen moral bozmak yok. Capitol olmadıysa diğerleri olur. Şimdi nereye gidiyorsun?
Alican: AlDente'ye ama ondan hiç ümidim yok.
Batu: Niyeymiş bay kötümser?
Alican: Fazla klas çünkü.
Batu:Eee ne var bunda?
Alican: Adana'dan gelen birini kolayca işe alacaklarını sanmıyorum.
Batu:Kurban olsun onlar Adana'ya.

Al Dente ülkenin en ileri gelen restoranlarından biriydi. Biri Türk diğeri İtalyan iki başarılı şefin ortaklığında açılmıştı. Bu yüzden burada çalışmak bana diğer iki restorandan daha fazla şey katabilir diye düşünüyordum.

Batuhan'a laf yetiştirirken az kalsın ineceğim durağı kaçırıyordum. Neyseki son anda fark edip önümdeki kalabalığı yararak kendimi otobüsten atmıştım.

Navigasyonu açtığımda buradan restorana 20 dakikalık bir yürüme mesafesi gözüküyordu ve benim görüşme için sadece 10 dakikam kalmıştı. Mükemmel!

Hemen hızlı adımlarla yürümeye koyulmuştum. Yürümek ne kelime hatta koşuyordum.

Restoranın kapısına geldiğimde görüşme için 5 dakikam vardı bu yüzden içeri girer girmez resepsiyona koşmuştum. Nefes nefeseydim.

"Merhaba ben iş görüşmesi için gelmiştim ama nereye geçmem gerekiyor acaba?"

"Merhabalar buyurun şöyle arka tarafa geçin. İş görüşmesi için bekleyenler bu tarafta. Sıranız gelince isminizi çağıracaklardır."

Resepsiyondaki kadının yönlendirdiği tarafa geçtiğimde şok olmuştum. Çünkü burada çok fazla insan vardı.

Alican: Sıçtım..
Batu: Yine geç kaldım dersen her neredeysen oraya gelir seni döverim Alican.
Alican: Daha da kötüsü
Batu:Gidip şefin üstüne falan kusmadın dimi?
Alican: Saçmalama henüz o aşamaya gelmedim bile.
Batu:🙄
Alican: Burada çok fazla insan var.
Batu:Ee nolmuş yani herkesin işe ihtiyacı var sonuçta.
Alican: Ama restoranın sadece birimizi almaya ihtiyacı var. O kişinin ben olma olasılığı kaçtır sence?

Tam bu esnada ismimi duymamla yerimden fırlamam bir oldu.
Tüm heyecanımı ve stresimi bastırarak içeri giriş yapmıştım. Ön görüşmeyi yapacak olan Türk şef Tan Sönmez'di.

Al Dente | AldanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin