4🌠

45 6 0
                                    

"işte elime düştün yaralarının etrafına yıldız çizen kız. Biliyor musun, bu sefer kimse seni kurtarmayacak." Minho ve hyunjin'e döndü felix. "biriniz etrafı kolaçan etsin, diğeriniz de boyayı getirsin bana."

Ona iğrenerek baksam da korkuyordum. Lee felix, okulun en zorba insanıydı ve her zaman olduğu gibi zorbalıyordu kendisinden aşağıda gördüğü kişileri. "Bu sefer ben yıldız çizeyim mi? Ya da kırmızı renk sana daha çok yakışır ne dersin Kim binna"

Hyunjin kırmızı boya ile üzerime gelirken kaçamadım. Kaçmalıydım, ama nasıl? Beni bağladıkları sandalye, beni lanet olsun ki tutuyordu. Felix, yüzüme yaklaştı kırmızı boya ile, yüzümü çektim. Eli ile çenemi kavradı ve ona bakmamı sağladı.

Tam o esnada birisi onu devirdi. Bu kişi bangchan'di. Arkadaş grubunda ki changbin de hyunjin i tuttu göz yaşlarım akarken. Chan yanıma gelip, ipleri çözdü. Bangchan Bana neden yardım ediyordu ki?

"Bu kıza daha bulaşmayacaksın!" dedi ve elimi sıkıca tuttu. Bütün okul yine bizi izliyor olmalıydı.

Aradan 2 ay geçmişti. Ve her sene olduğu gibi o geçen haftalarda zorbalanmıştım. Changbin bana kendimi savunmayı öğretiyordu açıkçası zordu. Güçlü değildim çünkü ben.

Changbin felix'e yumruk attığında, felix sendelemiş ama düşmemişti. Hyunjin changbin in önüne geçtiğinde Chan beni arkasına almıştı. "kaşınıyorsunuz cidden!"

"Asıl kaşınan sizsiniz. Kendinizi ne sanıyorsunuz? Bu kıza veya başka birine zorbalık yapamazsınız!"

"Yıldız kız, cidden korkma bu kadar." sırıttı "Daha bunlar başı. Sonu daha güzel olucak. İnan bana."

"gidelim lütfen.."dedim gözümden düşen yaşla birlikte. Şuan olduğumdan daha kötü bir durumdaydım. Nefesim gidiyor, kalbim sıkışıyordu. Sanki kriz geçirecektim resmen.

Chan beni elimden tutmuş götürürken durdum. Okulda kalmak istemiyordum. Hele ki o zorba insanları görüp "Ben lavoyaba gideceğim" dedim yalan uydurarak. "siz gidin."

"İşin acil mi? Bak, şuan işlerin daha kötü olacağını biliyorsun. O yüzden her an birisi sana bir şey yapabilir"

"Beni merak etme" dedim Chan'a "artık yanımda birileri var. Dayanabilirim."

Lavoboya gittiğimde ardımdan Lu yin ve yeri geldi. Bu kızlar asla bıkmayacaklardı. Lu yin yanıma geldiğinde ona döndüm "Sen galiba cesurlaştın biraz ha. Kim veriyor bu cesareti?"

Onların takmayarak lavobadan çıktım. Dersimiz bedendi. Bu dersi sevmiyordum. Han yanıma geldiğinde ikimiz de konuşmadık. İkimizde bu dersi sevmiyorduk.

"Aklında bir şey mi var? Eğer felix ile alakalı ise dert etme."

İç çektim "Hayır, sanki geçmiş ile alakalı bir şey canlanıyor gözümün önünde. Başka biri daha var."

"nasıl yani?"

Anlatmak ile anlatmamak arasında kaldım. "Annem ve babam bizi 6 yaşında terk etti. Ama onun öncesinde bir erkek çocuğu da vardı sanki benim yanımda."

"fotoğrafı var mı? Varsa bir şekilde elbet bulunur."

Telefonumu cebimden çıkarttım. Galeriye girdim. Birkaç tane küçüklük fotoğrafı olmalıydı. Zaten çok fotoğraf yoktu. Küçüklük fotoğrafı vardı Bi tek. Bide arada çekinilmiş doğa.

"şu ikisi daha net. Bu okuldan biri olabilir mi diyeceğim. Olmaz. "

"sen bu fotoğrafları bana gönder ben halledeceğim. Yani halletmeye çalışacağım."

my hero/bangchanWhere stories live. Discover now