GİZLİ BETA

3 1 0
                                    



Savaş biteli 4-5 saat olmuştu, Dean yoğun bakıma alınalı 2 saat olmuştu ve Alexa ile Donald hâlâ Dean'in çıkmasını bekliyorlardı. Uzun bir sessizliğin ardından sessizliği bozan Alexa oldu. "Burda öylece oturup bekleyecek miyiz? Bir şeyler yapmalıyız sana dün dedim bir bitki, enerji veya güç hangisi onu bu durumdan kurtarır bilmiyorum ama ben kalkıp gidiyorum, burada oturup böylece kuzenimin ölmesini beklemeyeceğim gelmek istersen peşimden gelirsin!"dedi ve aniden kalktı, bunun üzerine Donald "Ben onu neyin kurtaracağını ve kurtaracak şeyin nerede olduğunu biliyorum. Fakat onu almak o kadar da kolay değil."dedi. Alexa aniden durup arkasına döndü ve "Biliyorsan kalk ve bizi oraya götür, hızlı olmalıyız oturup yoğun bakımdan çıkmasını bekleyemeyiz. İkimizde Dean'in oradan sağ çıkma ihtimalinin çok düşük olduğunu biliyoruz!"dedi sert bir şekilde. Donald Alexa'ya bakarak ayağa kalktı ve "Demarseni tanıdığını düşünmüyorum, onun mağarasına gidip bir bitki almamız gerek ve o mağara buraya oldukça uzak o yüzden hızlı olmamız lazım. Şimdi beni takip et." dedi. Donald sözünü kestiği anda yürümeye başladı, Alexa da onun peşinden devam etti. 


Yaklaşık 2 saat sonra...


"Geldik mi? Ben biraz yorulmaya başladım da." diyerek sessizliği bozdu Alexa. Donald hemen ardından cevap verdi. "Geldik, beni burada bekle ben hemen alıp geleceğim. Zorluk çıkacağını sanmıyorum Demarsen benim eski bir dostum ve bu bitkiden onda tonlarca var bana bir tanesini verir diye düşünüyorum. Sakın bir yere ayrılma. Alacağım, geleceğim ve gideceğiz." Alexa "tamam" dercesine kafa sallayarak Donald'ı onayladı ve onu mağara girişinde beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra Donald elinde mor bir bitki ile Alexa'nın yanına geldi. Donald geldiği gibi "Hadi hemen gidelim, kaybedecek zamanımız yok."dedi ve koşmaya başladı.

 Alexa da Donald'ın peşinden koşmaya başladı ve yaklaşık 2 saatte gittikleri yolu 1 saatte döndüler. Artık Dean'i net olarak kurtarmalarına saniyeler kalmıştı. O kadar derin bir Alfa pençesini 1 günde atlatacak kadar sağlam değildi, en azından şu anlık öyleydi. Tam bu sırada bir doktor geldi ve "Her yerde sizi arıyoruz, Dean'in durumu gittikçe kötüleşiyor üzgün bir şekilde belirtmek istiyorum ki onu kaybetmemiz an meselesi artık her şey kendi elinde ya kendi güçlü tutup hayatta kalacak ya da yaşamına son verecek."dedi. Donald ve Alexa doktoru ağızları açık ve gözleri dolmuş bir şekilde dinledi. Donald "Peki onu görebilir miyiz?" diye sordu doktora. Doktor ise evet dercesine kafasını sallayarak Dean'in bulunduğu odayı Donald ve Alexa'ya gösterdi. Donald ve Alexa koşar adımlarla Dean'in odasına girdiler. Doktor odadan çıktıktan hemen sonra Donald bitkiden bir yaprak koparıp Dean'in dudaklarına sürmeye başladı. Sürdükten sonrada yaprağı büzüp Dean'in ağzına attı. Donald yaprağı atar atmaz Dean öksüre öksüre bir anda ayağa kalktı ve Alexa ile Donald'ın yüzüne bakakaldı. Alexa ve Donald bir anda Dean'e sarıldılar ve onu ayağa kaldırdılar. Donald doktora Dean'i uyandırdıklarını onun iyi olduğunu ve onu dışarıya çıkartacaklarını söyledi. Doktor Donald'ı hayretle dinledi. Çünkü saatlerce Deanle ilgilenmişlerdi fakat hiçbiri Dean'i kaldıramamıştı. Doktor bunu sorunca ise Donald "orası bizde kalsın" diyerek doktorla vedalaştı ve 3 kişi olarak hastaneden çıktılar.


Dean dışarı çıkar çıkmaz Donald'a "Baygınken bir kurt adam gördüm. Gözleri sapsarıydı, bana "Beni bulun, ben kötü değilim, o beni tanıyor." dedi ve gitti. Rüyamda onu saatlerce aradım fakat bulamadım. Bu bir Betaydı ve sanırım ki tekrardan onu gördüm." dedi. Donald aniden durdu ve Dean'e şu soruyu sordu "Rüyanda konuşurken neredeydiniz?" dedi. Dean ise "Okulda" diyerek cevapladı. Donald hemen koşarak okula gitti. Saat gecenin 1'i idi. Bu saatte okula gitmenin pek iyi olmadığını düşünseler de gitmek zorundalardı. Dakikalar içinde okula vardılar ve ilginç olan şu ki okulun bir tane koridorunun ışığı açıktı biz okulun kapısının önüne gelince kapanmıştı. Donald fısıltıyla "Dikkatli olun." dedi ve önden yürümeye başladı. Kapıyı açtığı anda biri üzerine atladı. Bu bir Alfaydı. Donald bir anda kükremeye başladı ve üzerindeki Alfayı üstünden attı. Dean ile Alexa da hemen kurt formuna bürünmüşlerdi. Donald ile Alexa Alfayla savaşırken Dean ise okulun karanlık koridoruna baktı ve bir çift kıpkırmızı göz gördü. Karanlığın derinliklerindeki ses "Dean.. Dean.. Dean. beni hatırlamıyorsun değil mi? Hatırlamaman çok normal. Lucas'ı sürünüze katmak istediğinizi biliyorum fakat sanırım o artık Donald'ın sürüsünden olmak istemiyor gibi. Değil mi Lucas!" dedi. Ve Dean'in üstüne bir anda rüyasında ve yoğun bakımdayken gördüğü o Beta atladı. Donald ile Alexa'nın savaştığı Alfa bir çift kırmızı gözün yanına geçmişti. Donald ile Alexa ise Dean ile Lucas'ı izliyordu. Donald sessizce "Lucas...Tabii ya Lucas" dedi. Dean Lucas'ı üzerinden attı ve birbirlerine kükremeye başladılar. Lucas bir anda Dean'e doğru pençe salladı fakat Dean o pençeden iyi bir refleksle kurtuldu. Sıra Deandeydı, gücünü gösterme sırası ondaydı, yaralanma değil, yaralama sırası ondaydı. Dean sağlam bir kükreyişle Lucas'a doğru bir pençe attı ve bu pençe Lucas'ın tam yüzüne denk geldi. Karanlıktaki bir çift kırmızı göz kaybolmuştu. Dean onun Marco olma ihtimalinin olma düşüncesine kapıldı fakat şuan onu düşünecek zaman değildi. Lucas kendini topladı ve Dean'e seri bir şekilde pençe atmaya başladı. Dean reflekslerini kullanarak tekrar Lucas'ın pençelerinden kurtuldu ve bu sefer çok sert bir şekilde Lucas'a boydan boya bir pençe attı. Lucas bir anda yere devrildi, her yerinden kanlar akmaya başladı. Dean öfkeli bir şekilde yerde yatan Lucas'a ve ondan sonra ise onu izleyen Alexa ve Donald'a baktı. Gerçekten şaşırmışlardı, Dean den bu performansı beklemiyorlardı. Donald baygın olan Lucas'ı sırtına aldı ve 3'ü birlikte ormanın derinliklerindeki kulübeye doğru gittiler ve kulübeye girdiler. Dean "Onu iyileştirip sürümüze dahil edecek miyiz?" diye sordu. Donald ise "Evet, aynen öyle yapacağız." dedi ve Lucas'a uzunca bakmaya başladı. 



Sizce bir dahaki bölümde neler olacak? Fikirlerinizi yazmayı unutmayın lütfen...


Kurt Adamlar: Alfa IsırığıWhere stories live. Discover now