Dean annesini küçükken kaybetmiş bir çocuktur. Küçüklükten beri babasının yanında Beacon Hills de yaşayan Dean bir gün arkadaşı Miles ile ormanda kamp yaparken bir ses duyar ve sese doğru gider. Ondan sonra olan olur ve asıl macera başlar.
Miles yardım çağıracaktı eğer Dean'in yanına giderse o kurt adam onu öldürebilirdi. Dean'in babası bir şerifti belki onlara yardımı dokunabilirdi. Koşa koşa şerif departmanına gitti ve kan ter içinde "Hey Mike Amca çabuk buraya gel!"diye bağırdı. Mike hemen Miles'ın yanına koştu "önemli bir durum mu var?" Miles şöyle karşılık verdi "Hem de çok önemli bir durum var. Dean la kamp yaparken birden bir ses çıktı ve Dean o sese doğru koştu sesin kaynağı vahşi bir hayvandı-şey sanırım kurttu. Ona saldırdı hemen gitmeliyiz yaralı olabilir veya daha kötü durumdadır..."Mike olanları gözlerini yerinden fırlayacakmış gibi açmış izliyordu duyduklarına inanmak istemiyordu. Hemen hastanedeki bir arkadaşını aradı ve onlara ormana doğru gelmelerini söyledi.
Ormana gittiklerinde kamp ateşinin orada yatıyordu Dean karnı tamamen kandı ısırıldığı yerden oraya sürünerek gelmiş ve orada bayılmıştı. Neyse ki ateş hâlâ yanıyordu Dean'ı ateşin ışığı sayesinde görmüşlerdi. Miles hemen bağırdı "Heey!Burada o burada Dean burada!"Sağlık ekipleri hemen Dean'ı ambulansa bindirdiler Mike ve Miles da binmişti ambulansa.
Dean'ı hemen hastaneye ulaştırdılar çok kan kaybetmişti hemen kanı durdurmaya çalıştılar ve kanı durdurmayı başardılar. Birkaç saat sonra Miles Dean'ın yattığı odaya girdi ve sessizce bekliyordu saat gece 01:00 olmuştu. Dean aniden gözlerini açtı ve gözleri sapsarıydı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Miles yanında duran bardağı aldı ve elini havaya kaldırarak Dean'a doğrulttu."Sen kimsin! Naptın arkadaşıma!"Dean hiçbir şeyin farkında değildi."Hey sakin ol dostum benim bağırmana gerek yok indir elindeki bardağı."Miles bardağı yavaşça indirerek yerine koydu ve "G-Gözlerin, gözlerin parlıyor."dedi kekeleyerek. Dean hemen kalkıp sağında duran aynaya baktı ve gerçekten gözleri sapsarıydı hemen gözlerini kırpıştırdı ve gözleri tekrar eski rengine dönmüştü Dean'ın kafasında soru işaretleri oluşmaya başladı."Neden beni öldürmedi?" "Neden gözlerimin rengi böyle oldu" ve "Neden ısırıldığım yer aniden geçti?" Bu soruların hepsi kafasında dönüp duruyordu.
Kafası karman çorman olan Dean uzandığı yerden kalktı ve hastanenin odasında dışarı çıktı etraf sessizdi çünkü saat hemen hemen 01:40'tı bu saatte de ses olmasını beklemiyorlardı zaten. Miles telefonunu almış olan şeyin sebebini araştırıyordu ve araştırmasına göre şunları Dean'a söyledi."Hey dostum şuna bi baksana. Bir kurt adam tarafından ısırılan biri eğer ölmemişse o kesinlikle kurt adam dönüşür ve ısıran kurt eğer alfaysa ısırılan kişiyi sürüsüne katmak için ısırmıştır."Dean ağzı açık Miles'ın telefonundan okuduğu yazıyı dinliyordu ölmediğine göre o da artık bir kurt adamdı. Dean"B-Ben sadece eve gidip dinlenmek istiyorum.Bunu yarın okul çıkışında konuşalım Miles. Başım çok ağırıyor."
ERTESİ GÜN
"Dean,Dean oğlum telefonun çalıyor."Dean aniden uyanıp başında onu uyandırmaya çalışan babasını gördü ve yanındaki çalan telefonunu. Arayan Miles'dı. Telefonu tam açacaktı ki babası Mike onu kolundan tuttu."Dün hakkında konuşmak istiyorum Dean.Sadece 1-2 cümle sonra ararsın.Olur'mu."Dean babasının teklifini geri çeviremedi ve kabul etti."Bak Dean.Biliyorum dünü zor atlattın fakat sana bir kaç soru sormam lazım.'Dean başıyla onayladı.'Dün gece sana bir kurtun saldırdığına emin misin? Vücudunda hiç pençe izi yok, sadece bir ısırık izi.Seni gerçekten bir kurt yakaladıysa seni paramparça etmebilydi."Dean babasının neden bu soruyu sorduğunu anlayamadı. Bunu Miles da görmüştü ona bir kurt saldırmıştı ya da onu sürüsüne katmak istemişti.Dean"Bilmiyorum baba belki de canı istedi nerden bilebilirim ki."dedi.Ve babasının yüzüne gülümseyerek telefonunu alıp odasından çıktı.
Üç gün sonra Dolunay vardı. Dean'ın bilgilerine göre dolunayda kurtlar vahşileşirlerdi ve kimseyi dinlemez herkesi, önlerine geçen herkesi paramparça ederlerdi bunu Miles'a anlatmalıydı.Miles'ı tekrar aradı ve Miles telefonu açınca hemen şunları söyledi"Çabuk Dean,çabuk yanıma gel.Galiba seni ısıran Alfayı buldum."
Dean apar topar hazırlanıp Miles'ın evine gitti okul tamamen akıllarından çıkmıştı.Dean kapıyı çaldı ve kapıyı Miles'ın Babası açtı Miles'ın babasının adı Frank'idi."Merhaba Frank Amca.Miles la konuşacaktım da.Odasında değil mi?"Frank Dean'a şunları söyledi.'Evet odasında fakat siz bugün okula gitmeyeceksiniz sanırım"Dean ne diyeceğini bilemedi okul kafasından uçup gitmişti bütün aklı şuan onu ısıran alfadaydı ve Miles onu bulduğunu söylemişti."Ş-Şey yok bugün gitmeyecektik biz okula Miles la önemli bir işimiz var da hem zaten yaz tatiline giriyoruz sınavlar da bitti."deyip oradan hemen uzaklaştı Dean.İyi yırtmıştı. Hemen Miles'ın odasına girip kapıyı kapattı ve Miles'a "Babana bugün okula gitmeyeceğimizi söyledim.Haberin olsun bugün evdeyiz."Miles korkmuş bir şekilde"Evet bencede öyle olmalıyız zaten"deyip Dean'a onu ısıran alfayı gösterdi.
Dean onu tanıyordu. O Dean'ın ilkokul arkadaşı olan Marcoydu."Peki onu nasıl buldun Miles?"diye sordu Dean."Ormanın yakınlarında bir benzinlik vardı ordaki kamera kayıtlarına ulaştım ve onu buldum. Hatta kameradan gözleri gözükmüyordu bembeyaz bir ışık vuruyordu gözlerine. O esnada insan formundaydı."Dean ne yapacağını bilemiyordu kafasında "Neden beni sürüsüne katmak istesin ki?"diye bir soru vardı ve bu sorunun cevabını asla bulamıyordu.
