ayarlayabiliriz

261 23 0
                                    

Ben : Türkiye konseri.
Ross : Bilmiyorum Rosie.
Ben : ayarlayamaz mısınız?
Ross : Bizimkilerle konuşurum. Aslında biz de istiyoruz ama turumuza uymuyor.
Ben : bence uydurabilirsiniz.
Ross : Tamam. Olabilir.
Ben : anlaştık o zaman Ross.
Ross : ya şu Ross ve Rosie'yi kaldırıp yerine aşkım sevgilim gibi şeyler koysak diyorum.
Ben : Neden olmasın sevgilim.
Ross : işte bu ya. Benim sevgilimin ağzına böyle şeyler çok yakışıyor.
Ben : öyle mi bay Lynch?
Ross : bu da çok resmi oldu hayatım.
Ben : hayatım mı?
Ross : Evet. Neden?
Ben : kendimi tuhaf hissettim.
Ross : Ne gibi mesela?
Ben : evliymişiz gibi.
Ross : Belki yakında o da olur ha. Ne dersin?
Ben : 19 derim. Yeni çıkmaya başladık derim. Yeterli oldu mu bu açıklamam?
Ross : Evet. Oldu.
Konuşmamız bittikten sonra eve gittik. Eve girdiğimizde hiç ses yoktu. Açıkçası çok sessizdi. Bu işte bir şey var. Bu kadar sessiz kalmaları doğal değil bunların. Sonra aklıma gelen fikri Ross'a sundum.
Ben : sinema izliyor olmalılar. Yoksa bu kadar sessiz olamaz.
Ross : sana katılıyorum.
Odaya girdiğimizde hemen herkes film izliyordu. Tamı tamına 8 kişi. Biz bu kadar kalabalık mıydık yaaa. Bizde bir yere kurulduk ve film izlemeye başladık. Gece 12 ye kadar fil izledik. Her tür filmleri izledik sanırım. Artık herkesin uykusu gelmişti. Beni dışımda. Nasıl yani? Çiftler gecesinde hemen uyuyacaklar mıydı? Ross'a baktığımda uyumuştu bile.
Ben : Hey Ross! Uyan hadi. Burada boynun tutulacak.
Dedim ama ses yok.
Ben : Tamam. Sen burada uyu. Ben gidiyorum. Tek başıma odada uyuyacağım. Hem de çiftler gününde. Bugünü bir daha zor bulursun söyleyeyim.
Dedim ve anlından öpüp kalktım ama geri oturmak zorunda kaldım çünkü beni bilegimden tutup kendine çekti. Üzeri düştüm. Çok yakındık ama bunu bana yaptığı için hemen ayağa kalktım.
Ross : Tamam. Tamam. Kalktım. Yeter ki gitme. Bir şartım var ama bir öpücük daha istiyorum.
Ben : Kolaysa gel de a öpücüğünü.
Deyip kaçmaya başladım. Tabii o da kovalamaya. Beni bahçeye kadar kovaladı. Bahçedeki havuzun önünde yakaladı beni. O anda ayağı kaydı ve ikimizde suya düştük. Su gerçekten bayağı soğuktu. Ross hemen havuzdan çıktı ve beni de çıkarttı. Sonra odaya gittik. Iyi ki Mark ve Stormie burada değil. Sanırım tatile çıktılar. Üstümüzü değiştirip yattık. Çok yorgunduk. Hemen uyumuşuz.
---------------- Sabah -----------------
Sabah erkenden uyandım. Ross yanımda mışıl mışıl uyuyordu. Sonra sessizce yataktan kalktım ve mutfağa gittim. Canım kahvaltı hazırlamak istedi. Krep yapmaya karar verdim. O sırada Ryan geldi.
Ryan : benim tatlı arkadaşım kahvaltı mı hazırlıyormuş.
Ben : bakıyorum da sen de benim gibi erkencisin.
Ryan : Evet. Uyku tutmadı. Nasıl geçti geceniz?
Ben : uyuduk. Uyumadan önce havuza girdik.
Ryan : bu havada. Manyak mısınız kızım siz?
Ben : Aslında düştük de denilebilir.
Ryan : gecenin 1 inde ne işiniz vardı havuzun önünde?
Ben : Ross iyi uykular öpücüğünü istedi ama ben vermedim. Sonra beni havuzun önüne kadar kovaladı ve havuzun önünde yakaladı. O sırada ayağı kaydı ve düştük.
Ryan : Peki öpücüğünü aldı mı?
Ben : alamadı.
Ryan : Neyse. Sen yardım ister misin?
Ben : çok iyi olur aslında.
Ryan : tamam. Ne yapmamı istersin?
Ben : sofrayı kurabilirsin mesela. Ben de krepleri yapıyorum zaten.
Dedim. O sırada Ross koşarak aşağı indi.
Ross : benim aşkım bana krep mi yaparmış?
Dedi ve bir krebi ağzına tıktı.
Ben : Hey! Sakin ye ve o herkes için.
Ross : ama ben torpilliyim değil mi?
Ben : Hayır. Herkese eşit yaptım ve sen birini yedin. Sofrada bir tane az konacak sana maalesef.
Ross : Tamam. Yapacak bir şey yok emir büyük yerden. Yardım ister misin peki?
Ben : benim aşkım bana yardım mı edermiş?
Ross : istersen, evet.
Ben : işim bitti bile. Zaten Ryan sofrayı kurmuştur.
Ross : O zaman diğerlerini uyandıralım.
Ben : Tamam.
Dedim. Sonra hemen yukarı çıktık. Ilk sırada Riker ve Rachel vardı. Kapının önüne geldik. Tam kapıyı çalacaktım ki Ross resmen içeri daldı.
Ben : Ross ne yapıyorsun?
Ross : Abimi tanırım ben kapı açmayla uyanmak o.
Ben : Ne yapalım peki? Nasıl uyandırabiliriz?
Ross : tabiki yatağın üstüne çıkıp zıplayacağız.
O sırada Riker'in gitarı dikkatimi çekti.
Ben : bu sefer başka bir şey deneyelim.
Ross : Peki. Ne yapalım.
Ross : gitar calabilirsin mesela.
Ross : Tamam.
Dedi ve gitarı eline aldı. Gitarı çaldığı anda Riker yataktan düştü ama Rachel uyanmadı. Garip.
Ben : Rachel ne olsa uyanır ki
Ross : Bilmiyorum.
Ben : Tamam. Onu da dürtelim.
Dedim ve hafiften Rachel'a dokundum. Hatta çok hafif. Ama anında uyandı.
Ben : Bunları ikisi de birbirinden garip sevgilim.
Ross : Haklısın Hayatım.
Ben : Bay Lynch bunu sizinle konuşmuştuk.
Ross : Özür dilerim Bayan Lynch. Yani Moon.
Ben : Tamam. Yeter artık.
Rachel : yoksa Ross sana...
Riker : Evlenme teklifi mi etti?
Ben : Hayır.
Ross : ama etmeyi düşünüyorum.
Ben : konuştukça batıyorsun Bay Lynch.
Ross : Üzgünüm.
Ben : Bay Lynch artık diğerlerini uyandırmaya gitsek diyorum.
Ross : Tabii Bayan Lynch.
Ben : Ross! Bence bir cezayı hak ediyorsun.
Ross : ama sana bu Soyisim çok yakışıyor bence. Rosie Lynch.
Ben : cezanı iki katına mı çıkarmamı istiyorsun?
Ben : Tamam. Tamam. Sustum. Önden buyurun Bayan Moon.
Ben : Şimdi saha iyi sanırım.
Rydel : bu ne ses böyle?
Ben : Senin küçük sarışın şaka yaptığını sanıyor da.
Ross : Hayır. Şaka yapmıyorum Bayan Lynch.
Rydel : yoksa Ross sana...
Ratliff : Evlenme teklifi mi etti?
Ben : herkes neden bizi yanlış anlıyor demeyeceğim çünkü suçlu sensin.
Ross : ama baksana sesimiz sayesinde herkes uyandı.
Ben : Hadi herkes aşağı. Sen dışında küçük sarışın.
Ross : Evet. Seni dinliyorum.
Ben : Bugün için ceza vermekten vazgeçtim ama sonra bunu değerlendireceğim.
Ross : bekliyor olacağım.
Ben : Hadi yürü. Senin krepleri yiyecekler.
Ross : Tamam. Ben onu unuttum. Hadi çabuk ol. Benimkiler yetmez onlara.

Ross' la bir ömürWhere stories live. Discover now