Selam. Ben Rosie. Türkiye'de yaşıyorum.18 yaşındayım. Babam Amerikalı olduğu için ismim yabancı. Türkçe bir ismim de var Sinem (buraya siz kendi isminizi koyun). Soyisimim ise Moon. Sonunda doğduğum yere yani Los Angeles. Türkiye'yi seviyorum ama orayı da çok özledim. Üniversiteyi LA'da okuyacağım ve sonunda hayranı olduğum R5'i göreceğim. Yarın büyük gün uyumam gerekiyor ve sonunda kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.
-----------------------Sabah----------------
Uyandığımda neredeyse geç kalacağım deyip hemen kalktım. Günlük rutin işlerimi yaptım. Hazırlandım ve sonunda evden çıkabildim. Babamın bana bir sürprizi vardı uzun süredir. Arabada giderken sonunda sürprizi açıkladı. R5 konserine bir bilet. Şu an bağırmak istesem de yapamayacağım çünkü babam kızabilir. Sonunda havaalanına geldik. Arabadan indim vedalaşıp uçağı beklemeye başladım. Sonunda uçak geldi ve bindim. Yaklaşık 16 saatlik bir yolculuk beni bekliyor. Off yaaaa. En iyisi uyumak.
Uyandığımda varmamıza yarım saat vardı. Biraz müzik dinlemek istedim. Fark ettim de telefonumdaki bütün müzikler R5'in. Biraz müzik dinledikten sonra uçak durdu. Geldiğimizi anladım aşağıya indim. Bir oh çektim. Havasını bile özlemişim. Bugün otelde kalacağım sonra bir ev bakarım. Şimdi konsere en yakın otele gitmek için taksiye bindim. Beni konsere en yakın otele bıraktı. Parayı ödeyip indim ve bir oda tuttum sonra hemen Odama geçtim. Duş alıp çıkacağım biraz gezmek istiyorum. Hemen duşa girdim. Müzik dinliyordum. Bir anda odadan bir kapı sesi geldi. Korkum. Kim olsa korkardı.
Ben: Kim var orada?
Adam: Ben varım ama senin benim odamda ne işin var?
Ben: Senin mi olan?
Adam: Evet benim odam.
Ben: Saçmalama önce ben geldim.
(Bu arada ben hala banyodayım ama kapı kilitli.)
Adam: Hem sen geldiysen geldin. Burası benim odam dediysem benim odamdır.
Ben: Siz biraz bekleyin ben çıkınca sizi şikayet edeceğim
Adam: Kolaysa edersin.
Ben: Tamam isminiz nedir?
Adam: Ben Ross. Ross Lynch.
Ben: Tamam. Bir dakika ne Ross Lynch mi?
Ross: Evet Ross Lynch.
Tamam bir Rosser olabilirim ama hemen kendimi salamam bu kadar laftan sonra. Neyse bir süre sessizlikten sonra giyinip çıktım
Ross: Evet hadi birlikte gidelim.
(Bu arada Ross Maia ile çıkıyor.)
Ben: Ta tamam. Olur.
Ah neden kekeme zorundayım ki.
Ross: Hadi konuşacağına yürü
Ben: Tamam. Dedim.
Ben kapıdan önce çıktım ama ne göreyim. Maia ile Brady öpüşüyor ama bu kız Ross ile çıkmıyor muydu? Yani duyduğuma göre. Hemen içeri girdim. Ross'u da içeri çektim.
Ben: Pardon önce size bir şey sorabilir miyim?
Ross: Sor ama çabuk ol.
Ben: Maia ile çıkıyor musunuz?
Ross: Evet ama bu seni neden ilgilendiriyor ki.
Ben: Az önce bir şey gördüm de.
Ross: Ne gördün?
Ben: Gel benimle.
Ross: Tamam da ne gördün?
Ross'u dışarı çıkardım. Hala Maia ve Brady öpüşüyordu. Ross am gidecekti ki onu durdurdu
Ben: Işte bu. Açıklayıcı oldu mu?
Ross: Evet. Yeterince açıklayıcı oldu.
Ben: Özür dilerim. Sanırım farkında olmadan seni üzdüm.
Ross: Hayır. Sen gerçeği ortaya çıkardın. Teşekkür ederim.
Ben yine dayanamayıp bir şey sordum
Ben: Biraz oturup konuşmak ister misin?
Ross: Aslında olabilir.
Ben: Tamam o zaman. Hadi gel lobiye gidelim.
Dedim ve lobiye gittik.
