zor soru

384 24 0
                                    

Rydel : Peki Ross'u seviyor musun?
Bilinçsiz bir şekilde doğruyu söyledim. Yani cevabım aynen şu oldu;
Ben : Evet. Zaten ben ona küçüklüğümden beri aşığım. Çok tatlı ve sempatik biri. Her geçen saniye beni kendine daha çok bağlıyor. Ben ondan nasıl ayrı kalacağım bilmiyorum.
Rydel : Vay be. Resmen içini döktün ama ağzından çok güzel şeyler çıktı ve sen Ross'a aşık olmuşsun.
Evet Ross'a Ross Lynch'e sırılsıklam aşıktım. Bunu içimde tutamayıp birine söylemiştim ve bu kişi Ross'un kız kardeşiydi ama rahatladım yaa. Sonra Rydel ile film izlemeye karar verdik. Benim isteğim üzerine Romeo ve Juliet'i izliyorduk. Ben ikili, Rydel ise tekli koltukta oturuyordu. Sonra Ross'u gördüm. Kafasını oyundan kaldırmış, su içmeye gidiyordu. Ta ki bizim Romeo ve Juliet'i izlediğimizi görene kadar. Gelip hiç tereddütsüz yanıma oturdu. Vay be Ross bu konuda çok rahat. Ben ise tam tersiyim. O yanıma oturdu ve birlikte film izliyoruz. Bence bu çok güzel bir şey. Ross filme ben de Ross'un gözlerine dalmıştım. Ondan sonra uyuyakalmışım zaten. Film bitmiş ama Ross beni uyandırmak istememiş. Yeni bir film açıp onu izlemiş. Uyandığımda Romantik Komedi izliyordu. Odada sadece ben ve Ross vardık. Uyandığımı fark ettirmemeye çalıştım çünkü olduğumuz pozisyon çok güzeldi. Benim başım Ross'un omzundaydı. Uyandığımı fark etmiş olacak ki bir soru sordu.
Ross : Sonunda uyandın mı?
Ben : Sanırım evet ama hala uyuyor olabilirim.
Ross : Nasıl yani?
Ben : Hiç. Hiç yok bir şey.
Ross : Tamam.
----------------------Ross film izlerken--------------------
Rosie omzumda uyuyordu. Çok tatlıydı. En sevdiğim filmi, yani Romeo ve Juliet'i bile izlemedim. Ona bakmakla meşguldum. Sonra film bitti ama benim kalkmaya hiç niyetim yok. Bu yüzden Rydel'dan yeni bir film açmasını istedim. Bir ara Rosie kıpırdanmaya başladı. Hemen film izliyormuş gibi yaptım. Sonra beni izlediğini fark ettim. Bu çok hoşuma gitmişti. Onu fark ettiğimi anlaması için soru sordum.
Ben : Sonunda uyandın mı?
Rosie : Sanırım evet ama hala uyuyor olabilirim.
Ben : Nasıl yani?
Rosie : Hiç bir şey yok.
Ben : Tamam.
Dedim. Telaş yapmış gibiydi ama üzerine gitmedim merak etmeme rağmen. Sonra olduğumuz pozisyondan ayrılıp Odamıza gittik. Geç olmuştu ve herkes uyuyordu. O kendi ben kendi yatağıma yattım. Çok yorulmuş olmalı ki hemen uyudu. Ah uyurken bile bu kadar tatlı olmak zorunda mı?
Neyse biraz uyusam iyi olacak dedim kendi kendime. Tam uyuyacaktım ki Rosie kendi kendine sayıklıyordu.
Rosie : Ross Ross. Sakın gitme. Ben ben burada tek başıma kalamam.
Ben hemen baş ucuna oturup kulağına fısıldadım.
Ben : Seni bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
Rosie : Gerçekten teşekkür ederim. Tek başıma limit korkuyorum.
Ben : Korkmanı gerektiren bir şey yok
Dedim. Keşke demeseydim. Uykusu hafiftir ve uyandı. Birden ayağı kalktı ve bana sarıldı. Ne olduğunu anlamadım ama sonra neden sarıldığını söyledi.
Rosie : Rüyamda gidecektin ki son and dursun. Gerçek hayatta da yanımdasın. Teşekkür ederim.
Ben : Sorun değil.
Acaba o da beni seviyor mudur ki? Belki. Bu rüyasında sanki beni seviyor gibi konuşuyordu. Sonra uyandığında bana sarılması. O an rüyadayım sandım ama değilmiş. Sonra ona sımsıkı sarıldım. Biraz uzun sarılmış ve fazla sıkmışım sanırım. Zar zor bir cümle çıktı ağzından.
Rosie : Ross nefes alamıyorum.
Ben : Ah çok özür dilerim. Sadece uzun süredir kimseye böyle sarılmamıştım.
Rosie : Kardeşlerine bile mi? Neden? Dur bir dakika ben söyleyeyim. Cevap veriyorum. Maia yüzünden.
Ben : maalesef evet.
On sarılırken kendimi çok rahat ve sevindim hissettim. Sonra Rosie beklemediğim bir soru sordu.
Rosie : Ross ben sizin konseriniz olduktan sonra ev bakacağım. Yani sizden ayrı kalacağım için üzülüyorum. Ben sizsiz ne yapacağım?

Ben : Bilmiyorum ama Rydel bir şey bulabilir. Gel yanına gidelim.
Dedim ve kolundan tutup Rydel'in odasına götürüyordum ki koşarken Rosie'nin ayağı takıldı ve üzerime düştü. Şu an canım hiç acımıyor çünkü ona bir şey olmadı. Ona bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Sonra biraz bakıştık ve telaşla beklediğim soruyu sordu.
Rosie : Iyi misin? Özür dilerim. Gerçekten. Ben ben yani ayağım takıldı ve üzerine düştüm.
Ben : iyiyim. Özür dilemene gerek yok. Asıl sen iyi misin?
Rosie : Yumuşak bir yere düştüm. Bende br şey yok.
Bunu gülerek söylemişti. O gülünce çok mutlu oluyorum. Uzun zamandır hissetmediğim bir duygu mutluluk.
Ben : Sanırım o yumuşak şey benim. Düşüşünü yavaşlattım sanırım.
Rosie : Evet. Aynen öyle.
Ben : Iyi olmana sevindim.
Rosie : Bende. Eee ne demişler " altta kalanın canı çıksın. "
Gülmeye başladık. Nefes alamaz oldum. Sonra zar zor bir şey söyledim.
Ben : Artık kalksak diyorum.
Rosie : Özür dilerim. Dalmıştım da.
Ben : Nereye dalıp gittin peki?
Bu sorumla yanakları kızardı. Yine çok tatlıydı. Sonra üzerimden kalktı. Nefes almaya başladım. Sonra bizimkilerin yanına gitmeye karar verdik

Ross' la bir ömürWhere stories live. Discover now