Rosie and love yazıyordu. Şaşırmıştım. Yoksa beni seviyor muydu? Bir diğer köşeye baktığımda ise Ross and Rosie yazıyordu. Tamam. Bana aşık olabilir. Ben bunları düşünürken Ross içeri girdi. Hemen dolabın arkasına saklandım.
Ross : Ah Rosie nasıl olu bu? Ne zaman oldu? Ben sana ne zaman ve nasıl aşık oluverdim?
Dolabın arkasından çıkıp sözümü söyledim.
Ben : bilmem ki ama oldu işte.
Ross : Hey sen ne zamandır oradasın?
Ben : Her şeyi uyacak kadar uzun zamandır.
Dedim. Sonra ona sarıldım. Hem de sımsıkı. Hiç bir şey söylemedik birbirimize. Aslında ben bir çıkma teklifi beklerdim ama gelmedi. Sonra Ross hayranlarına imza vermeye gitti. Bir kızla resim çekinecekti. Kız bizim yaşlarımızdaydı. Kız Ross'un dudağına yapıştı. Hey ben daha ödemeden sen nasıl öpersin diye bağırmak istedim ama yapmadım. Sonra sinirlenip dışarı çıktım. Ağlıyordum. Yağmur yağıyordu. Gözyaşlarım yağmur ile karışıyordu. Sonra yanıma biri oturdu. Bu Ross'tu. Ağladığımı ilk başta anlamadı. Yüzüm yere bakıyordu. Sonra başımı kaldırıp Ross'a baktım. Ross Ağladığımı anlamıştı. Bu normal bi şey çünkü gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Sonra sorusunu sordu.
Ross : Neden ağlıyorsun?
Kızgın bir şekilde cevapladım sorusunu.
Ben : Senin yüzünden.
Ross : Ne yaptım ki?
Ben : kızı öpüyordun. Önce Beni sevdiğini söyledin. Sonra gidip başka birini öptün.
Ross : 1. Ben onu öpmedim. O beni öptü. 2. Zaten sonra hemen kızı itip arkandan geldim. 3. Sen beni kıskandın mı yoksa?
Ben : Tamam. Anladım. Ve evet seni kıskandım. Daha ben seni öpmedim bile.
Ross : seni öpmemi gerçekten istiyor musun?
Ben : ben küçüklüğümden beri ilk öpücüğümü sana vereceğimi hayal ettim. Bu açıklayıcı oldu mu?
Ross : Evet. Açıklayıcı oldu.
Ben tam konuşmaya devam edecektim ki bi anda Ross beni kendine çekti ve işte o hayal ettiğim an gerçekleşti ama uzun sürmedi. Ilk öpücüğüm olduğu için kısa sürsün istedim sanırım.
Çok şaşırmadım açıkçası o konuşmadan sonra böyle bitmesi gerekiyordu zaten.
Ross : beni affettin mi?
Ben : Evet. Ama neden?
Ross : senden önce başka bir kız beni öptüğü için.
Ben : tabiki affettim.
Biraz süre sessizlikten sonra ikimiz de aynı anda konuştuk.
Ben ve Ross aynı anda : sana bir şey sormam gerek.
Yine birlikte : önce sen.
Bir süre sessizlik oldu.
Ben : Tamam. Ben soruyorum.
Ross : Tamam.
Ben : biz diye bir şey var mı?
Ross : Evet. Var. Şimdi sıra bende.
Ben : Seni dinliyorum.
Ross : benim her şeyim olmaya ne dersin?
Ben : Evet derim.
Ross : Bugün çiftler gecesi yapıyorlar bizimkiler. Biz de katılım mı?
Ben : Nasıl bi geceymiş bu?
Ross : herkes sevgilisiyle bir gece boyunca aynı odada kalıyor. Gerisi onlara kalmış.
Ben : saçma şeyler yapmayacaksak olur.
Ross : Tamam. Yapmayacağız. Sadece aynı odada kalacağız. Bunda bir sorun yok. Ne de olsa otelde de aynı odada kalmıştık.
Ben : haklısın. O zaman tamamdır.
Ross : O zaman bugün benim odama gelir misin Rosie göbek adını bilmiyorum Moon?
Ben : gelirim Ross Shor Lynch ve sana göbek adımı söylemeyi düşünmüyorum.
Ross : ama neden?
Ben : çünkü o ismim Türkçe. Işte öğrendin artık.
Ross : Nasıl yani şimdi sen Türkçe biliyor musun?
Ben : Evet. Annem Türk benim. Bana kızdın mı sana söylemediğim için?
Ross : Yoooooo. Neden kızayım ki. Bu bizim için çok iyi bir şey denilebilir.
Ben : Nasıl yani?
Ross : bizim yerimize Türk hayranlarımızla sen konuşursun. Mesela bir sayfa açabilirsin bizimle ilgili. Hayranlarımızla konuşursun. Olmaz mı?
Ben : zaten bir Sayfam var facebook ve twitter da.
Ross : bu süper bir şey.
Ben : bu heyecanını neye borçluyuz?
Ross : onları görmeyi çok istiyoruz ama programımız uymuyor.
Ben : iyi ama bunu bir şartla yaparım.
Ross : neymiş o?
Çok çok çok özür dilerim uzun süredir yazamadığım için ama ilhamı bekledim aslında devam edecektim ama biraz değiştirmek istedim ama ilham yeni geldi
Beni affedin.
Bir de beğenirseniz yorumda belirtir misiniz?
