33

113 7 12
                                    

O kadar acıkmıştım ki kaç derstir öğle arasını beklemiştim ve nihayet zil çalmıştı. Herkes yavaş adımlarla sınıftan çıkarken defterimi sıranın altına koyup ayaklandım.

-"Selam."

Yanımda beliren Azra'yı görmemle başımı hareket ettirip selamını aldım ve yanında çok oyalanmak istemediğim için kapıya doğru yöneldim. 

Onunda benimle beraber yürüdüğünü fark edince duraksayıp ona doğru döndüm ve kaşlarımı çatıp merakla konuştum.

-"Ne istiyorsun?"

-"Anlamadım?"

-"Selam veriyorsun, benimle yürüyorsun?...Amacın ne?"

-"Amacım sadece arkadaş olabilmek. Kötü bir niyetim yok."

Önceden olsa inanırdım ama artık asla kimsenin arkadaşlık kalıbına inanmazdım. Kaldı ki bu kız bana zorbalık yapan kızın bir zamanlar en yakın arkadaşıydı.

Bir adım tam önünde dikildiğimde kendimden beklenmeyen hareketler yaptığımı fark ettim. Ne olmuştu bana? Önceden ağzını açamayan ben şimdi yürek yemiş gibi göz teması kuruyordu.

-"Yaşattıklarınızı unutmadım."

-"Ceylin...Gerçekten üzgünüm, beni Sude'yle karıştırma lütfen. Kötü biri değilim, haklısın sana onca şey yaptık ama benimde tek arkadaşım oydu. Onu kaybetmemek için yaptım."

-"Merak ediyorum, arkadaşını mutlu ederken bana yaşattıklarınız yüzünden hiç vicdan azabı çekmedin mi?"

Dolan gözünden akan bir yaşı silip konuşacağı sırada hafifçe tebessüm edip tekrar konuştum. Kimseye inanamıyordum, sahte geliyorlardı bana.

-"Lütfen benden uzak durun."

Arkamı dönüp sınıftan çıktığım sırada benimde gözlerimin dolduğunu anladım. Derin bir nefes alıp verdikten sonra abimlerin yanına gittim.

Kantinde ortada duran bir masada oturup gülüşüyorlardı. Onları öyle görünce gülümsemeden edemedim.

Hiçbir zaman benim böyle yakın arkadaşım olmayacaktı.

Beni gören Atalay elini salladığında kocaman gülümsememle yanlarına masalarına doğru ilerledim.

Birkaç adım attıktan sonra birden yere düşmemle şaşırmamıştım. Yine biri çelme takmıştı.

**************

Gurur'dan

Ceylin otuz iki diş sırıtarak bize doğru gelirken Sude yan masadan ayağını uzatıp ona çelme takmıştı.

Ben ve Atalay olduğumuz yerde onları izlerken Yağız birden ayaklanmıştı.

Onun kolunu tutup dikkatini çekince sakince konuştum. Bu çocukta da deve inadı vardı.

-"Bırak kendini korumayı öğrensin."

-"Ne saçmalıyorsun?"

-"Sakin ol."

Kolunu sertçe elimden kurtarıp gideceği esnada tekrar tuttum ve oturduğum yerde rahatımı bozmadan yerine oturttum.

-"İzle, kendini savunacak güven bana."

-"Lan mal mısın? Kızı bu sefer öldüreceğim! Gözümün önünde kardeşimi düşürdü."

-"Bana güven Yağız. Ceylin kendini savunacak."

O çatık kaşlarla kolunu benden kurtardıktan sonra rahatça arkama yaslandım ve biraz ileride olan kızları izledim. 

*************

AKSİLİKWhere stories live. Discover now