28

120 9 9
                                    

-"Baştan başla."

-"Yeter Gurur, on iki kere tekrar konuşma yaptım. Çöz artık gidelim hadi."

Bıkkınla konuşmasına sinirlenmiştim, yavaşça öne doğru eğilip gözlerinin içine baktığım esnada telefonumun zil sesi gerginliğimi almıştı.

Arayan kişi Ceylin'di. Neden aradığını merak ettiğim için açtım, sonuçta kız beni ilk defa arıyordu belki bir şeye ihtiyaç duymuştur.

-"Efendim Ceylin?"

-"Şey...Abim telefonunu kaybetmişte acaba arabanda olabilir mi diye soruyor."

Çekinip konuşmasına hafif tebessüm etsem de tabii ki ciddiliğimi bozmadım. Tam konuşacağım sırada arkadan Atalay'ın sesini duydum.

-"Ceylin, hadi be kızım!"

Bunların arası ne zamandan beri bu kadar iyi olmuştu?

Neyse beni ilgilendiren bir durum yoktu sonuçta, harbi bunlar ne ara yakınlaşmışlardı?

-"Arabada yok."

Bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu kapattığımda Barış kanlı yüzünün arasından sırıtmaya başladı. Acaba dişlerinden birkaç tanesini mi sökseydim.

-"Baştan al ve bu son...Eğer istediğim gibi konuşmazsan neler olacağını biliyorsun."

O bana küfürler ettiğinde umursamadım, önemsenecek biri olsaydı tamam lafları zoruma giderdi ama aptal ve işlevsiz biri için neden ağzımı yoracaktım.

Derin bir nefes alıp nihayet konuşacağını söylediğinde telefonu yüzünün hizasına tuttum ve dikkatle dinledim.

-"Merhaba, Ben Barış Kayacan...Bu bir itiraf videosudur, tehdit veya zorla konuşturma yoktur. Evet, üstüm başım kan ve boya ama eski bir arkadaşım tarafından doğru yola sokulduğum için böyle...O olmasaydı suçumu asla söylemezdim, hakkını yemeyeyim güzel arkadaştır. Eski arkadaşım yani Gurur Ulusoy'un kardeşi Simge Ulusoy'a tecavüz ettim daha sonrasında darp ettim, kendisi dayanamayıp intihar etti. Okulumda okuyan insanlara başta Ceylin Arsal olmak üzere zorbalık yaptım...Herkesin yaptığı zorbalıklardan değil, benim yaptıklarım daha kötüydü. Cezamı çekmeye hazırım."

Kaydı kapatıp sinirle ayağa kalktım ve suratına yumruğumu geçirdim. Hatırladıkça kötü oluyordum.

-"Nasıl yaptın lan bunu bana? Onlardan önce sendin dostum! İkimiz farklıydık, herkesten beklerdim ama senden asla Barış!...Bu karaktersizliği, bu şerefsizliği senden beklemezdim."

-"Şeytana uydum Gurur, kardeşin yani Simge çok güzeldi beni çok yükseltmişti. İçmiştim o gün işlerin bu kadar büyüyeceğini bilmiyordum eğer bilseydim darp etmezdim sadece sikerdi-"

-"Ne diyorsun lan sen?"

Beynimden vurulmuşa döndüğümde hızlı bir şekilde onu çözüp yere itekledim ve üzerine çıkıp yumruklarımı yüzüne hızlı hızlı geçirdim.

-"Gurur dur!"

-"Ben demiştim bu lavuk onu sinir edecek bir şey yapar diye!"

Sesler duyuyordum ama tek ilgilendiğim altımda bayılmak üzere olan sikikti.

Eklerim kan olduğu sırada Atalay beni kolumdan tutup Barış'ın üstünden almaya çalıştı ama sinirimi ondan çıkardım.

Kolumdan tutup beni kaldırdığı sırada suratına kafa atıp afallamasını sağladım. Tekrar Barış'a döndüğüm esnada Yağız gelmişti.

-"Çekil lan!"

-"Öldüreceksin, dur kardeşim yapma."

-"Gebersin!"

O kadar çok bağırmıştım ki Yağız bile sıçramıştı, öfkeden delirmek üzereydim. Benim kardeşim hakkında ne demişti o!

-"Lan senin de kız kardeşin var, hem de daha bebek! Hiç mi empati yapıp bu benim adamlığıma sığmaz demedin orospu çocuğu!"

Yağız'a yumruk atıp kenara doğru ittikten sonra Barış'ı yumruklamaya kaldığım yerden devam ettim. Gitmiyordu öfkem, gitmiyordu bu sinirim...Benim kardeşimin ne zararı vardı?

Onu yumruklarken ağladığımın farkında bile değildim, akan gözyaşlarımın ardından suratına öyle bir bağırdım ki bir daha konuşamayacağımı sandım.

-"Benim hayatımı siktin lan!"

Kolumdan tutulup çekildiğim sırada bu sefer engel olmadım, halim kalmamıştı. Karşımda Ceylin'in gözleri yüzümü tararken daha çok ağlamaya başladım.

-"Hayalleri vardı Ceylin..."

Ben daha ne olduğunu anlayamadan kollarını boynuma doladığında karşılık vermedim, daha doğrusu veremedim çünkü yorulmuştum.

-"Ağlama."

Parmakları ensemi bulduğunda saçlarımı sevdiğini anladım. Rahatlatmaya çalışıyordu, yardımcı olmaya çalışıyordu ama bana kimsenin yardımcı olamayacağını anlamamıştı.

Hayatımda ilk defa biri saçlarımı seviyordu, rahatlayayım diye yapıyordu biliyordum ve daha çok ağlayasım geliyordu. Sanırım regl döneminde ki kızlar gibi olmuştum.

Ben birde bu kıza yardım etmemiştim değil mi?

Kendini geri çektiğinde onunda ağladığını gördüm hem de benden salya sümük ağlıyordu. Ağlamam bir anda kesildiğinde yüzümü buruşturup kurumuş dudaklarımı araladım.

-"Sen mümkünse ağlama, çok çirkin oluyormuşsun."

Burnunu hırkasıyla çekip güldüğünde bende ciddi olduğumu belli edercesine kafamı salladım.

-"Olan burnuma oldu amına koyayım. Bir daha seni ayıranı gelsin tüm ülke halkı siksin."

Atalay burun kemerini tutup yanımıza doğru geldiğinde Yağız'ın da yaklaştığını gördüm. Ben bunların hakkını nasıl öderdim bilmiyordum ama hepsinin kalbini çok kırmıştım.

-"Gidelim şu pis kokan yerden, midem bulandı."

-"Burnun kanıyor salak. Kokan şey senin kanın."

Yağız, Atalay'a burnunu işaret ettiğinde Atalay'ın verdiği tepki çok komikti.

-"Lan gitti burnum! Gurur senin Allah belanı versin!...Ameliyat paramı ayarla lan."

-"Ne parası?"

-"Estetik."

-"Siktir git."

Biz gülüşürken o küfürler ede ede yanımızda yürüyordu.Barış'ı o depoda bırakıp hepimiz temiz havayı ciğerlerimize doldurduğumuzda yavaş yavaş eski enerjimin geldiğini hissediyordum.

Galiba ara sıra gerçekten şu kızların dönemi gibi bir şey yaşıyordum.


AKSİLİKWhere stories live. Discover now