"Buna siz mi karar veriyorsunuz ?" Tüm umursamazlığı ila kalkıp gelmişti demek bugün provaya. Serkan Hoca "Ne diyor bu kız" dercesine dönüp bize baktı. Tekrar Gökçe'ye döndü ve "Evet" dedi anlamazca.

"Harika, provadan yırttım öyleyse." Geldiği gibi geri dönmeden hemen önce bize göz kırptı. "Yorgun hissettiğinizde provaya geç kalın, işe yarıyormuş."

Hepimiz gülmeye başladığımızda Serkan Hoca öfkeden kıpkırmızı kesildi. "Gökçe" diye kükredi. Sadece bizim alan değil spor salonundakiler bile işini bırakıp bu tarafa bakmaya başladı.

"Hocam?"

"Sen kendini çok mu akıllı sanıyorsun Gökçe?"

Gökçe her zamanki rahat gülümsemesiyle cevapladı. "Evet."

Serkan Hoca onun yanına doğru ilerlemeye başlayınca hepimiz peşinden gittik. Uslanmaz da olsa Gökçe'yi korumamız gerekirse geri durmazdık. Serkan Hoca "Provalara gelmemek sana kaybettirir, bana değil." dedi öfkeyle. "Katılmamak için bahaneler arayacağına kendini geliştirmeye bak."

O sırada Kartal ve Doruk'un bizden tarafa baktığını ve muhtemelen ortada bir yerde olduğumuz için konuşulanları da duyduklarını fark ettim. Doruk Serkan Hoca'ya dövecek gibi bakıyordu. Son sözüyle ise bir adım atacaktı ki Kartal kolundan yakaladığı gibi geri çekti.

Daha Gökçe'yi tanımıyordu tabi.

Bizim rahatça olanı biteni izlememizin sebebi olduğu şekilde Gökçe gülerek Serkan Hoca'nın omzuna elini koyup irite edici bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Haklısınız hocam, provaya katılmamak bana bir şey kaybettirir, size ise çok şey." Dudağını büzdü. "Bir ay sonra sahne alacağız. Bu kadar sürede yeni bir dansçı yerime koyamayacağınız gibi dansçıyı bulsanız sahneye çıkacak kadar hazırlayamazsınız. Hadi diyelim ki hazırladınız, dans okulunun yönetim kuruluna bunu nasıl açıklayacaksınız? Yerimiz ve saatlerimiz tamamen değiştiği halde, baştaki anlaşmaya bağlı kalınmamasına rağmen biz bir yolunu bulup provalara geliyorsak ; sizin egonuz yüzünden bizi kapı dışarı edebileceğiniz yanılgısına kapılmanıza da izin veremeyiz öyle değil mi?" Tek kaşını kaldırıp "Ha ama" diye devam etti. "Siz yine de beni provaya almamak istiyorsanız buna hakkınız var. Ne diyebilirim ki ?"

"Sen.." Serkan Hoca biraz daha zorlasa olduğu yerde öfkesinden tepinecek gibi duruyordu. En sonunda Gökçe'ye "Nasıl istiyorsan öyle yap." diyerek yanından hızla geçip dışarı çıktı.

"Sana inanamıyorum kızım." Sena Gökçe'nin koluna sarılırken şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordu. Gökçe ona yumruğunu uzatan Poyrazla yumruk tokuşturdu. "Helal kardeşime."

"Ne fenasın sen ya," Diğer koluna da ben girip bizim prova alanına doğru yürümeye başladım. "Ne yaptın iki dakika içinde adama."

"Aman her derse geç gelip bizi bekletmeyi biliyor da biz on dakika geç kalsak kıyamet kopuyor. Hak etmese demeyiz bir şey."

Kulağına eğilip "Onu bunu bırak" dedim. "Seninkinin hayran bakışları üzerinde haberin olsun."

Kaşlarını çattı. Fark etmediğini anlayarak yanaklarımı şişirip sıkıntılı bir nefes bıraktım. "Geriye baksana kızım." Kaçamak bir bakış atıp Doruk'u gördüğünde onu izleyen adam göz kırptı. Benim kimseden çekindiği görülmemiş arkadaşımsa gözlerini kaçırıp hemen önüne döndü.

Panduf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin