16.ANILAR

19 2 0
                                    

YAĞMUR ÇEVİK

"Şimdi Buseyle yaptığı o plan gerçekleşecek mi?"

Bu cümle kulağımda öyle fena zonkluyordu ki.
Bir plan yapmıştı.
Ve bu plan Buseyleydi.
Ve benden gizli...

Yağız'ın benden sakladığı şeyler canımı çok yakıyordu.Yağız yapmaz diyordum kendi kendime.Ama öyle bi yapıyordu ki.Aytaç'a sorumu yineledim:
"Ne Busesi?Ne planı?"

Ağzından kaçırmış oldugunu fark etmesiyle dondu kaldı.Benimse hiç umrumda değildi.Canım yanıyordu. "Ya şey..."diye ağzında gevelemeye başladı. "Ney?"dedim ısrarla.En son dayanamadı ve "Ya Yağız söylesin sana benden duyma,özür dilerim Yağmur."dedi.Tepkisiz bir şekilde kafamı salladım ve yürümeye başladım.Tabiki söylemeyecektim.Buse ile buluşacak mıydı?Dahası bana bunu söyleyecek miydi?Bunu merak ediyordum.

Ağır adımlarla eve doğru yürüdüm.Kapıyı tıklattım ve karşıma Bade çıktı."Merhaba canım benim,ben geldim"dedim gülümseyerek.O da gülümsedi ve içeri girdim.Yağız galiba daha uyanmamıştı.Hemen kahvaltı hazırlamaya başladım ve Bade de bu süreçte beni izledi.

"Oo,iki güzel kaynaşmış."Yağız uyanmıştı.Bir şey anlamaması için tüm samimiyetimle gülümsedim,Bade başta yadırgayan tuhaf bakışları Yağızı buldu.Kaşlarını çattı sonra yumuşadı. "Abi!"diyerek sarıldı.O kadar güzeldi ki.Sanki yıllar sonra kavuşması yaşanıyor gibiydi ama zaten Bade her seferinde yeniden tanışıyordu abisiyle..

"Hadi gel."dedim. "Kahvaltı hazır."Masayı süzen gözleri gözlerimle buluştuğunda gözlerimi ondan kaçırdım.Evet anlamaması lazımdı bir şeyler bildiğimi ama o kadar kırgındım ki.O ne yapıp ne edip beni kırmayı beceriyordu.İsteyerek değildi belki evet ama kırılan bir kalp var mıydı ortada?Evet vardı."Ellerine sağlık."dedi sadece ardından Badeyi oturttu ve benim sandalyem çekti. "Teşekkür ederim."dedim ve oturduk. "Ee,"dedi Bade ye bakarak. "Sevdin mi bu ablayı?".Gülümsedim sadece. "Bayıldım."dedi Bade bana bakarak. "Canımın içi..."dedim ve saçından öptüm.
Badeyi bende çok sevmiştim.Kafamı çevirdiğimde ise Yağız bize hayranlıkla bakıyordu.

Bütün bu olanlar içinde birden kapı çaldı.Kim gelmiş olabilirdi düşünmedim çünkü her an herkes gelebiliyordu Yağız'ın evine.Yağız şaşkın bakışlarıyla kapıya doğru gitti.Kapıyı açar açmaz içeriye Mert girdi. "Nasıl olur amk?"

Yağız hemen gözüyle Bade yi gösterdi ardından duruma ben el koydum. "Gel Badeciğim,biz seninle odanda yiyelim,al ekmeğini."
Bir yandan minnetle bir yandan da mahcup olmuş gibi baktı Yağız.Ama bir kelime dahi etmedi.

Badeyi yukarıya götürürdüm ve kahvaltısını ettirdim.Sonrasında oyuncaklarıyla oynamak istedi ve bende odadan çıktım.Badenin arılı bir oyuncağı vardı ve benim küçüklüğümde oynadığım arı oyuncağına çok benziyordu.Sadece bir an o anlarıma dönmek istedim ama sadece bir an sürdü.O zamanlara dönmek istemediğim en büyük şeylerden biriydi sanırsam.

Ne konuştukları hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve belki gizlidir diyerekten yanlarına gitmedim,duvarın arkasından dinlemeye başladım.

"Yağız eğer böyle olursa..."Çok sinirliydi Mert. "Bak eğer böyle bir şey olursa yaşatmam o herifi."Aklını kaybedecek kadar sinirliydi.Ben de Yiğit kendini ölüme terk ettiğinde böyleydim...

Yağız da sinirliydi ama sinirden çok bir telaş vardı üzerinde. "Mert tamam anlıyorum ama işin ucunda Yağmur var ve o buna..." Ben mi?Ben yine hangi işin ucundaydım?Benden gizli yine ne boklar dönüyordu?

Mert gözlerini devirdi. "Ama Yağmurun bu gerçekle yüzleşmesi gerekiyor ve sen sakladığında sana da gönül koyar anla şunu.

"Ne gerçeği?
Ellerim titreyerek çıktım duvar arkasından.
Yağız derin bir nefes aldı ama ben nefes alamıyordum bile.
"Ne gerçeği dedim!"bağırdım.Hem de öyle bi bağırdım ki tüm gizliler gerçek olsun istedim.

ENGELWhere stories live. Discover now