8.BEKLEYİŞ

14 1 0
                                    

Öpüyorum çok🪱🪱


YAĞMUR ÇEVİK

Gideli sekiz saat olmuştu..
Sekiz saat kırk üç dakika.

Ve hiçbir şekilde içim kıpır kıpır haline dönmüyordu.
Ben Yağmur değil miydim?
Deli deli dolaşmam gerekti şu an.
Yok ama..
Küçük kanepeye oturmuş,bacaklarımı kendime çekmiş bir vaziyette duruyordum.
Öylece boşluğu izliyordum.

Cemre geldi uğradı bi ara.Durumu anlatmadım ama üzgün olduğumu görünce hemen yardım etmeye çalıştı.

Dinledi beni uzunca.

Sonra da resmî olmanız daha iyi zaten boşver gibi bir şey söyledi.

Cemre her zaman haklıydı.
Yine öyleydi galiba...

Melisa aradı:
"Savcım,doktor Levent in telefonunu istemiştiniz onu aldım istediğinizde ararsınız,atıyorum WhatsApp a."

Doğru.
Şu kargaşada unutmuştum onu.

"Tamam canım bakayım ben."
Teşekkür ettim ve aldım numarayı.

Bu adam aklı başında bi doktor olmasına rağmen neden intihar deyip cinayete göz yummuştu?

Adama mesaj attım:

"Selamlar,boş bir vaktinizde görüşmek isterim sizinle.Savcı Açelya Yıldırım ben.

Cevap gecikmedi:

"Bir sorun mu var Savcı Hanım?"

Zeki şey seni.

"Hayır hayır.Sadece adınızı duyduğum sayılı doktorlardansınız görüşmek istedim:)"

Gülücük de iyiymiş yağmur.

"Bugün müsaitim saat 15.00 iyi mi?"

Ne?
Neyse.

"Gayet iyi.Teşekkürler.."

"Her zaman:)"

Konuma sonlandığında sohbetin hemen altında Yağız ı gördüm.

İçim o kadar acıyordu ki.
Evet bu bir terk etme değildi.
Zaten aramızda bir şey olmamıştı ama yine de alışmıştım samimiyetine..

Üstelik peşimden gelmemiş,aramamış,sormamıştı ya..

Amannn neyse ne sus artık Yağmur.

YAZAR

Bazı insanlar vedalara alışıktır..
Bazıları ise değil.

Yağız daha önce böyle bir veda yaşamamıştı.
Bu bir veda değildi ama veda kelimesi,yaşadığı şeyin yanında hafif kalacak kadar güçsüzdü..

Bu bir itiraftı.
Yağız,Yağmuru seviyordu.

Ama bazı şeyler yüzünden ona yalan söylemek zorunda kalmıştı.

Bunun ağırlığında ezilmemek için affedilmek istiyordu.

Hem de çok.

Ama biliyordu ki,bu hiç kolay olmayacakı.

YAĞMUR ÇEVİK

Üstümü giyindim sıkıca.
Mini bir elbisem vardı üstüne kaban ve çizmelerimle beraber hazırdım.

Evden çıktım ve hastaneye doğru yol aldım.
Bir yandan da müzik dinliyordum ama müzik içini karartacak kadar hüzünlüydü.
Zaten kararmıştı kararacağı kadar..

Nihayet giriş yaptığımda hastaneye doktor beyin randevusu var beş dakka bekleyin gibi bir şey söylediler bana.
Beklemeye başladım.

Ben beklerken bir yandan Yiğit'i görmek istiyordum.
Selin perişanlık içindeydi üstelik hiçbir şekilde kendine gelmiyordu.

ENGELWhere stories live. Discover now