ENGEL

3.HAYALLERDEKİ GERÇEKLER

Karşılaşmıştım ben aslında,bütün karşılaşmadıklarımla..🎭

YAĞMUR ÇEVİK

Ben çok küçükken arkadaşımla sokakta oynamayı çok severdim ve bir gün yine oyun oynarken arkadaşlarımdan biri "Yağmur,ya sen ebe olacaksın ya da arkadaşın.Seç!"demişti.

Basit gibi görünen o soru aslında o kadar kolay değildi benim için çünkü ebe olduktan sonra oyunu kaybederseniz ceza olarak soğuk suya girmek zorundaydınız.Ve ben üşümekten çok korkardım.Soğuktan nefret ederdim.Kış insanıydım o yüzden hatta.

Ve o gün o seçimi yaparken arkadaşıma baktığımda 'sen ebe olacaksın!'der gibi korkutucu bakışlar atıyordu.Kendim soğuk suya girmekten çekiniyordum ama yine de ebe olmayı göze almıştım o gün.Sebebi korkutucu bakışları değildi arkadaşımın.Sebebi fedakar yanımın baskın oluşuydu.

Ve ben,o günden beri seçim yapmaktan nefret ederdim ama hayat,inadına seçimler yaptırırdı bana.Benim yaşarkenki engelim de buydu belki de.

Bugün gene bir seçim yapmam gerekiyordu.Ya Tunç'un yanında olacaktım ya da sadece bir diyaloğumuzun geçtiği Yağız Altan'a yardım edip onun tarafında olacaktım.

Kafam tahmin edilemeyecek kadar ağırdı.

Sadece bir diyalog kurduğum adamı tanıyorum diyerek Tunç'a yardım edebilirdim ama içimden bir ses o tanımadığım adama yardım etmem gerektiğini söylüyordu.

Ama bu saçmalıktı.

"Alo?Orda mısın Yağmur?"

Burdaydım ama bir yandan da burdan çok uzaktaydım.

Nedeni bilmiyorum ama o adam benimle ilgili bir şeyler biliyordu ve Yağızla daha yakından konuşarak karar vermek daha mantıklıydı.

"Haber vereceğim sana beklemede ol"
"Teşekkürler".

Seçimi Yağızdan yana kullanmıştım ama sanki seçimi yapan ben değildim.Kararı ben vermemiştim sanki.Gelecekteki ben vermişti.

Telefonu kapatır kapatmaz zil çaldı.

Kapıya doğru heyecanla gittim.

"Hoş geldinn".En sıcak tebessümü yüzüme taktım ve karşıladım onu.

"Hoş buldum" diyerek gülümsedi o da.

İçeriye buyur ettim onu ve klasik nasılsın iyiyim muhabbetinin ardından asıl meseleye geldik nihayet.

"Peki canım şimdi bana o günü detaylıca anlat.Ha bu arada annenin adı  neydi?"

İsmi çok önemliydi.Bir sürü dava vardı neticede.

"Aylin,"dedi.
"Aylin Altan".

Hoş geldin 3.şok.

Bu gerçek miydi?
Bence değildi.

Biri benimle oyun oynuyordu.

Bunun annesi Yağızın annesi olamazdı değil mi?Ya da bir akrabası?

Öyleyse camdan atlasam yeridir.

"Yağız Altan ı tanıyor  musun?"diye sordum.
"Elbette,abim".

Karşımda onun kardeşi vardı ve o zeki katilin kardeşini kurban seçmekle büyük hata yapmıştım.

"Tanıyor musun yoksa?".

Maalesef evet.

"Evet bu sabah tanıştık".

Bana uzun bir şekilde olayı anlatmaya başladı:
-O gün dışarda kar yağıyordu ve ben küçük kardeşimi kar oynamaya çıkardım.
Abim ise dışardaydı.