SOLUCAN 1 ve 2. Kitap

13.BÖLÜM: KENDİME YALAN SÖYLEDİM

Bir adım ötemdeki Kıvanç ve ona hâlâ sarılı bir pozisyonda ayakta dikilen kıza kısa bir bakış attıktan sonra derin bir nefes aldım. Sakin kalmalıydım. Kıvanç ona yaklaşan kızlarla tartışmaya girmemden hiç hoşlanmıyordu ve şimdi tam da Kıvanç'ın doğum gününde ona sarılan kıza saldırarak her şeyi mahvetmemeliydim.

"Doğum günün kutlu olsun aşkım!" diye ağzını yayarak bağırdıktan sonra Kıvanç'tan kollarını ayırdı kız.

Ulan ona daha ben aşkım demedim, diye bağırarak kızın üzerine atlamak istedim, yapamadım.

"Teşekkür ederim," dedi Kıvanç.

"Ay, sen şimdi Koç burcu musun yani?" diye aynı sinir bozucu sesle sordu.

"Bilmem, öyle mi oluyorum?" diye ilgisiz bir şekilde sorduktan sonra bakışlarını bana çevirdi.

"Ay, evet, sen resmen Koç burcusun. Biliyor musun, ben de Aslan burcuyum!"

Daha fazla dayanamayarak bir adım attım, "Tamam aslanım, sen şimdi çekil," dedikten sonra Kıvanç'ın elinden tutup onu sürüklemeye başladım.

Karşı çıkmadan beni takip ederken "Tamam aslanım mı?" diye alay ederek sordu.

"Kız sana yürümedi, resmen depara kalkarak koştu ve sen öylece baktın!" diye öfkeyle bağırdım.

"Ne yapsaydım? Ben de mi koşsaydım?"

Durup ona döndüm. "Komik mi?"

Yaklaşık bir saat sonra Irmak, Ozan, Batu, Damla, Kıvanç ve ben, Damla'nın daha önceden bizim için ayırmış olduğu masanın etrafında oturmuş ve suskunluk yarışı yapmaya başlamıştık.

Masamıza yaklaşan sarışın bir adam, Kıvanç'ın kulağına eğilerek bir şeyler söyledi ve Kıvanç başını salladığında o da başını sallayarak masamızdan uzaklaştı. Kıvanç hiçbir şey demeden masanın üzerindeki viski bardağına uzandı, merakıma yenik düşerek, "Ne olmuş?" diye sordum.

"Hiçbir şey..."

"Ne söyledi sana?" diye daha da meraklanarak sorduğumda, viskisinden bir yudum aldı ve bardağı tekrar masanın üzerine bıraktı.

"Şarkı söyleyip söylemeyeceğimi sordu."

"Söyleyecek misin?" diye benden önce davranarak sordu Damla.

"Evet."

Batu, ben ve Irmak, partinin başlangıcından beri masadaki hiçbir içeceğin bardağına bile dokunmamışken Ozan ve Kıvanç su içer misali içki içmişti.

Damla, kendine bir tane daha şarap ısmarladığında Kıvanç viski bardağındaki son yudumu da içtikten sonra ayağa kalktı. Kaşlarımı çattım ve kendinden emin bir tavırla sahneye doğru olan yürüyüşünü izledim.

Üç kişiden oluşan orkestra ekibi sahnedeki yerlerini aldığında Kıvanç da en öndeki ayaklı mikrofonun arkasına geçti. Müzik çalmaya başlar başlamaz Kıvanç'ın hangi şarkıyı söyleyeceğini hemen anladım.

Grup Seksendört'ün Kendime Yalan Söyledim şarkısını söyleyecekti ve ben bu şarkıya bayılıyordum!

Bir eliyle mikrofonu tuttuktan sonra gözlerini kapattı, dudaklarını araladı.

"Terk edilmiş bir şehrin ortasındayım.

Altım çamur, üstüm yağmur ama bak buradayım.