~16~

45 18 0
                                    

" Odaklan. " dedi Astrophel sanki hiç çabalamıyormuşum gibi. Oysaki dakikalardır kendimi zorluyordum ama bir gelişme kaydedememiştim.

" Deniyorum. " dedim bıkkınlıkla.
" Yeterli değil." dedi " Çabaladığını biliyorum ama yeterli değil. "

" Olmuyor. " dedim hayal kırıklığıyla
" Yapamıyorum. Güçlü falan değilim ben. Benden ne umuyorsunuz anlamıyorum. "

" Estelle " ses tonu biraz yumuşamıştı. " Sen güçsüz değilsin. Sadece daha yolun çok başındasın. Hiçbir şey kolay olmayacak. Biraz daha çaba sarf etmen gerek. Ben sana inanıyorum. "

" Bilmiyorum. Bay Rt." duraksadım. " Her şey o kadar karışık geliyor ki. Bu güçler, bu diyar... "

" Haklısın Estelle. " dedi Astrophel anlayışla. " Çok sabırsız davrandım. Seni zorladım. Oysa sabırlı olmam gerekirdi.
Üzgünüm küçük yıldız. " Nazikçe omzuma dokundu. Dokunuşu nazikti ama hissedilecek kadar da sertti.

" Bana Astrophel de. " dedi " Resmi olmana gerek yok. Rahat ol. "

" Ben bilmiyorum Bay Rt... " dedim. Tekrar ağzımı açmıştım ki konuşmama izin vermedi.

" Lütfen Estelle. " dedi " Beni bir dostun, arkadaşın gibi görmeni istiyorum. Benim yanımda bu formalitelere gerek yok. "

Sözleri samimi geliyordu. Ben de onu kırmak istemedim. " Peki " dedim " Peki Astrophel... "

Dudakları tatlı bir tebessüm ile kıvrıldı ve yanaklarındaki çukurları ortaya çıkardı. Bu haliyle küçük bir oğlan çocuğundan farksızdı.

" Böylesi daha iyi " Buz mavisi gözleri neşeyle pırıl pırıl parlıyordu adeta.

" Şimdi " dedi " Sana eğitime temelden başlamalıyız. Gel, beni takip et. "

Astrophel emin adımlarla ilerlemeye başladı. Ben de onu takip ettim. Nereye gittiğini söylemeden beni böyle peşinden koşturması sinir bozucuydu ama bir şey söylemedim. Dışarı çıktığımızda birden durdu. Astrophel'in aniden durması onun sırtına çarpmama neden oldu.

" Ne yapıyorsun? " dedim biraz sitemle.

" Birazdan göreceksin. " benim kafası karışık ve hafif kızgın halime tamamen tezat bir tepki verdi. Bana sıcacık bir tebessüm sundu. Buz mavisi gözlerinde bir heyecan parıltısı çaktı aniden. Bu hali hem tüylerimi ürpertti hem de benim de içimde bir kıvılcım çakmasına neden oldu.
Bu heyecan dolu his bana çok tanıdık geliyordu nedensizce. Nazikçe belimden tuttu. Ne yaptığını anlamaya çalıştığımı belirten kızgın bir bakış attım.

" Güven bana " dedi. " Sıkı tutun. "

Bir eli belimdeyken diğer elini yana doğru hafifçe açtı. Hafif esen rüzgar yüzümü okşadı. Rüzgar hızını artırıp bir hortum gibi bizi çevreledi. Saçlarımı uçuşturan rüzgarın bedenimi de sardığını hissedince bir an panik oldum. Astrophel'e sokuldum. Gözlerimi arada kapatıp açıyordum. Aşağı bakmamaya çalıştım. Gittikçe daha da yükseliyorduk.

" Korkma " dedi Astrophel. Rüzgar itaatkar bir şekilde ellerinde geziniyor, yavaşça tüm vücudunu kaplayarak onu havaya kaldırıyordu. " Kendini rüzgara bırak, onu tüm hücrelerinde hisset. Seni tutuyorum. Korkma. "

Astrophel'e düşmemek için sıkıca tutundum. Rüzgarı parmaklarıyla yönlendirdi ve rüzgarın bizi daha da yükseğe çıkarmasına izin verdi. Cesaretimi topladığımda dikkatle etrafı inceledim. Çok yüksekteydik. Uçuyorduk! Hala inanamıyordum buna. Gökyüzündeydik. Rüzgar bizi taşıyordu oradan oraya. Astrophel rüzgarı sanki kendi vücudundan bir parçaymışcasına kontrol ediyordu. Ağaçlar bile aşağımızda kalmıştı.

Kozmos YıldızıWhere stories live. Discover now