~14~

50 20 0
                                    

Gözlerimi açtığımda önce kaldığım odayı yadırgasamda sonra dün Almila'nın beni buraya getirdiğini hatırladım. Kendimi dinlenmiş hissediyordum. Gözlerimi tekrar kapatıp bu sessizlik ve huzurun tadını çıkardım. Hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Sadece boşluğa odaklandım. Nefes alıp verişlerime odaklandım. Rahatlamak dışında istediğim başka bir şey yoktu şu an.

Tüm evrenden kopmuş gibiydim. Evrenden, tüm varlıklardan bağımsız bir şeydim sanki şu an. Havada süzülüyormuş gibi hissediyordum. Tüm karanlık çekilir gibi olduğunda bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettim. Yavaşça karanlık kayboldu. Sanki ışık tarafından yutuluyordu.
Sonra önümdeki görüntü netleşti ve o tanıdık lavanta rengi gözleri karşımda buldum.

Çok şaşkındım ama tuhaf olan Orion da en az benim kadar şaşkın görünüyordu. O her zamanki kibirli ve alaycı tavırlarının aksine yüzünde saf bir şaşkınlık ve kafa karışıklığını belli eden bir ifade vardı. Bu haliyle masum bir oğlan çocuğunu andırıyordu.

Anlık refleksle hızla gözlerimi açtım. Yine odamdaydım. Başım zonkluyordu ve etrafım sanki bir dönme dolaptaymışım gibi dönüyordu. Kafamı yastığıma gömüp gözlerimi kapattım ve baş dönmesinin geçmesini umdum. Biraz olsada iyi gelmişti.

Az önce yaşananların ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ancak bunun bir rüya ya da hayalden ibaret olmadığını anlayacak kadar bu diyarda zaman geçirmiştim. Yine bu aptal diyar garipliklikleriyle sabrımı sınıyordu.
Kendimi daha iyi hissettiğimde gözlerimi açtım ve yataktan kalktım.

Odadaki gardrobu açtım ve içindeki kıyafetlere baktım. Almila oradaki kıyafetlerden istediğimi giyebileceğimi söylemişti. Ellerimi kıyafetlerde gezdirdim. Kıyafetlerin saten ve ipekten dokusu tenimi okşadı. Hepsi birbirinden kusursuzdu. Işıltılı göz kamaştıran elbiseler, fantastik bir evrenden çıkmış gibi duran pantolon ve takım elbiseler...

En köşede duran ilgimi çekti. Askıdan aldım ve daha yakından baktım. Siyah ve beyaz tonlarında bir elbiseydi. Orta Çağ filmlerindekiler gibiydi. Beyaz kolları hafif kabarıktı. Göğsümden belime kadar kısmı siyah ve önleri bağcıklıydı. Muhtemelen korseydi. Yanlardan ikiye ayrılıyor ve elbisenin eteklerine kadar uzanıyordu.

Hayran kalmadan edemedim. Elbiseyi üzerime geçirdim ama korsenin bağcıklarıyla tek başıma uğraşamadım. Elbisenin üzerine kuyruğu neredeyse yere kadar uzanan siyah bir ceket geçirdim ve Almila'nın odasına doğru gitmeye başladım. O belki bu güzel ama giyilmesi zahmetli kıyafetleri giymeme yardım ederdi.

Kapısının rengi göze çarptığından odasını kolayca buldum. Kapısını vurduktan birkaç saniye sonra açtı ve bana gülümsedi.

" Günaydın uykucu. " dedi gülerek " Gece rahat uyuyabildin mi? "

" Evett. Hem de bebekler gibi. " İstemsizce kıkırdadım.

" Yardımın gerekli. " dedim üstümdeki elbiseyi göstererek.

" İçeri gel " dedi " hadi seni güzelce hazırlayalım tatlım. "

İçeri girip kapıyı arkamdan kapattım. Almila korsenin bağcıklarını tuttu ve çekmeye başladı. İyice gerdi ipleri.

"Bu kadar yetmez mi? Boğulacağım." dedim

"Hayır" dedi Almila gülerek " Kimse güzel görünmenin kolay olacağını söylemedi."

" İç organlarım böyle birbirine sıkışacaksa kalsın. Prenses gibi görünmesem de olur. Ben eşofman ve sweatshirtlerimle mutluyum."

Kozmos YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin