"Kimmiş baksana"

Gökçe'nin telefonunda şifre yoktu. Bu konuda fazla rahat takılırdı. Bu yüzden sorun etmeden bildirimlere tıkladığım anda biriken bir sürü mesajla karşı karşıya kaldım.

0532*******: Söylemeyecek misin

0532*******: Hala mı ?

0532*******: Cevap da vermiyorsun

0532*******: Şaka mısın kızım sen ?

0532*******: Gökçe !

0532*******: Yavrum sen beni öptün farkında mısın ? Ben değil.

0532*******: Benden köşe bucak kaçmana gerek var mı ?

Ben gözlerimi ardına kadar açmış son mesajı okuyorken Gökçe bir anda içeri koşarak girdi ve kıpkırmızı olmuş suratıyla "Şey" dedi. "Okudun mu ?"

O sırada son mesajı okudum.

0532*******: Bana desen ki Doruk seni istemiyorum anlayacağım kafa karışıklığına ekmek bandığımın kızı beni bir anda çekip öpüyorsun sonra da sarhoştum hatırlamıyorum yalanına sığınıyorsun

Tam bu sırada bir mesaj daha geldi. Gökçe dudağını ısırarak ifademi süzüyordu. Ben şok içinde son mesajı sesli okudum.

0532*******: Hayır içmiş olsan ben bunu anlamaz mıyım hani senin tadına da baktım yani..

Gökçe bir küfür ederek elimden çekti telefonu ve kaçarcasına "Ben. Yemek." gibisinden bir şeyler zırvaladı. Kolundan tuttuğum gibi yanıma çektim.

"Otur, anlat!"

Surat asarak oturduğunda koltuğa telefonunda yeni atılmış kendisinin henüz okumadığı mesajlara bir göz attı önce. "Gerçekten öptüğün adama sarhoşum yalanı mı sıktın?" diye sordum alaya alarak. "Pardon Doruk diyecektim."

"Of ya" Siyah parlak saçlarını çekiştirdi. "Durmadan mesaj attığını unutmuşum ben."

"Hatırladığın gibi içeri koştun ama biraz geç kaldın hayatım, ben göreceğimi gördüm."

Bacaklarını kendine çekip kollarını etrafına sardı ve başını arkaya koltuğa yasladı. "Bana olan ilgisini biliyordun zaten. Çalıştığım yeri öğrenmiş. Zırt pırt çıkıp geliyor. Ben çıkış yapana kadar kapıda bekliyor. Beni bırakmak istiyor ama kabul etmeyince bindiğim taksiyi takip ediyor. Eve girdiğimden emin olana kadar gitmiyor."

"Oha, manyak mı yoksa romantik mi anlamadım?"

Güldü ama bir şey söylemedi. "Dün de geldi işte." dedi ama yanakları kızardı yine. "Yavuz dün gün boyu saçma sapan konuştu durdu benimle. Yok işte hayatımda kimse olmadığı için böyle gerginmişim. Aslında onu kabul etsem tüm gerginliğimi alırmış..."

"Hala peşinde dolanıyor mu o it ?"

"Pes etmiyor ki hiç!" diye hayıflanırken kaşları çatıldı. "Ben de ağır konuştum bu kez. Onun gibi bir adamla olma fikrinin bile midemi bulandırdığını söyledim."

"Hak etmiş."

"Etti ama yediremedi. Kavga ettik. Bana dedi ki.."Gözleri doldu. "Babasız büyüdüğüm için doğru erkeği ayırt edemiyormuşum. Zaten bu kadar asi ve kaprisli bir kadını kimse çekemezmiş. Beni sadece bedenim için istiyormuş." Alaylı ve mutluluktan uzak bir gülüş çıktı dudaklarının arasından. "Görünüşe bakılırsa onun dışında kimse de beni istemiyormuş zaten." Başını kaldırıp gözlerini benimkilere çevirdi. "Seni sevecek birini bulamayıp yine bana kalacaksın ama merak etme ben de elimi üzerinden çekmeyeceğim, bunu dedi."

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now