12. Bölüm. Geçmişin Dalgalarında Sörf

76 30 100
                                    

"Her kelime bizi dönüştüren sihirli şeylerdir, Sözler kurşun gibidir mühimmatını oraya buraya saçma''

İstanbul da Pierre Loti tepesinde çayını yudumlamayan Sufi'nin, içini kemiren duygular taşkın bir su misali önce kalbinin üzerinde baskı yapıyor ve göğüs kafesine doğru bütün şiddetini artırıyordu Artçı gelen depremlerin çatlayıp bazı yerleri çatlatıp paramparça ettiği gibi onun da göğsünün üzerine yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.

Göğüs kafesinin içindeki organlar dışarıya çıkmak ister gibi oradan çıkmak için baskı yapıyordu. Daha önce hiç göğüs kafesiyle alakalı bir farkındalık yaşamamıştı.'' İyi ki bu göğüs kafesim var. Yoksa şu an kalbim bedenimden fırlayıp gidebilirdi'' diye düşündü ve kalbine doğru yöneldikçe akciğerlerinin normalden daha hızlı inip kalktığını hissetti. Dalga dalga bir akımın göğsünün üzerine doğru geliyordu. Beynindeki Limbik sistem, Hipotalamus, Amigdalası coştukça sempatik sistemi de coşmaya hazırlanıyordu.

Hocasıyla yaptığı Mindfulness çalışması zihninde görüntülenmeye başlamıştı. İnsanın belli bir zamandan sonra kendi iç sesine ve dışardan gelen seslere duyarsızlaştığını öğrenmişti. Önce dış seslere yoğunlaştı. Tik tak diye ses çıkaran saate yada sınıfın dışından gelen seslere -sonra da okulun dışından gelen seslere odaklanıp her sese bir sayı vermişlerdi.

O da gözlerini kapatıp dıştan gelen seslere kulak vermeye başladı. İlk duyduğu ses yan masadaki iki sevgilinin kavga sesiydi. Sonra kafenin çaycısının çay koyma sesleri ve çocukların neşeli oyunlarına dikkat kesildi. Şimdide içine doğru bir yolculuk yapmalıydı. İç dünyasına yaşadığı ilk yolculukta nasıl da başarısız olduğunu şimdi artık tatlı bir iç gülümsemeyle karşılamıştı.

Hocasının sesi yine gelmeye başladı iç kulağına. ''Şimdi de iç dünyamıza bir yolculuk başlatalım, önce soluk alıp verişinize odaklanın. İnsanın iç organlarındaki seslere kalbinin atışı, akciğerlerinin soluma sesi ve bağırsaklardaki akışa dikkat kesilmelerini söylemişti. Dış dünyadaki seslere odaklanınca duymak kolay olmuştu ama kendi bedenindeki değişiklikleri duyumsarken zorlanmıştı ve çoğunu duymamıştı bile.

O zaman yaşadığı bu olumsuzluğu şu an yaşamadığını fark etti. O an canını sıkan neydi? O ana dönünce kendindeki yetersizlik ve suçluluk duyguları yine su yüzüne çıkmaya başlamasıydı olayı tetikleyen. ''Bak işte kendinden bile habersizsin. Bir şeyi de becerseydin bari. Sen neyi tam yaptın ki bunu yapasın ve kendi iç sesine yetiştirme yurdundaki hocasının da sesi yetişmişti. "Milletin doğurduğu p... biz besleyeceğiz. İşin gücün yok bu salakların kahrını çek. Aptal olmazlarsa burada ne işleri var!'' Beyninin bütün sistemlerine birçok anı gelmeye başlamıştı.

Onun için o iç dünyasındaki sesin volümünü gittikçe indirip duymamaya çalıştığını hatırlıyordu ve şu anda da canını sıkılmaya başlamıştı. Geçmişi O'na acı veriyordu. Ama artık şunun farkındaydı geçmişin tokadı o an O'nu acıtmış olabilirdi ama artık bedenindeki yaraları sarmalı ve kabuklaşan yaraları güzel bir tedaviyle iyileştirmeliydi.

Hocasıyla yaptığı çalışma da iç sesini duymamıştı ama şu an kalbini, akciğerlerini, abdomenin içinde bulunan bütün iç sistemleri duyuyordu. Şimdi duyumsamasında hocasının da katkısı büyüktü. Çalışma bittikten sonra herkes deneyimini paylaşınca kendisi gibi 5-6 kişi hariç herkes niyeyse iç sesini duymuştu ya da duyduklarını zannetmişlerdi! Ama kendisinden başka hiç kimse kalkıp da duymadığını itiraf etmemişti. O her şeye rağmen bütün cesaretini toplayıp ''ben bir şey duyamadım'' demişti.

Bu itiraf hocasının çok hoşuna gitmişti. Çok az insan kendiyle alakalı bir eksiklik olduğunda itiraf ederdi. Mihail hocasının O'nu yargılamadan kabul edeceğini biliyordu Ares'ten sonra güvenebileceği yekta insanlardan biriydi. Hatta belki de şu an birinci sıraya yerleşebilirdi çünkü Ares'in taşkın sevgisi bazen onda güvensizliğe yol açabiliyordu. Bir şeyi aşırı seven insanların ondan küçücük bir hata gördüğünde düşmanca davrandığını yaşı çok fazla olmasa da 14 yaşında yetiştirme yurdundan kaçıp akla hayale gelmeyen birçok işte çalıştığından çok çabuk öğrenmişti.

YÜZ KAPILI SARAY (TAMAMLANMAK ÜZERE)Where stories live. Discover now