11

14.8K 1.7K 1.1K
                                    

Haiii, ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Ne gülüyorsun lan kendi kendine?" Sırıtarak Jimin'e çevirdim bakışlarımı. Ve sırrımın ondan çıkmayacağını bildiğim gerçeğiyle, yaşadığım bu muazzam olayı daha fazla durunamayıp ona söyledim.

"Biz Komutan Kim ile öpüştük!"

Saklamamı istemiş olsa da dayanamamıştım işte. Jimin, "Şakanı sikerler." dediğinde gözlerimi kıstım. "Çok ciddiyim."

Gözleri faltaşı gibi irileşti. "Yuh, cidden öpüştünüz mü?!" Bağırınca hızla elimle ağzını kapattım. "Sessiz olsana lan."

Elimi ağzından indirirken, "O zaman o da senden hoşlanıyor." dediğinde ensemi sıvazladım. "Kızgınlığa girmek üzere olduğum için yardımcı olmak istedi. Yani öyle söyledi ve aramızda kalacak dedi."

"Ve sen de inandın? Lan niye kızgınlığa rahat girmen için yardım etsin hoşlanmasa?! Bal gibi de hoşlanıyor. Hatta deliriyor senin için, o yüzden öptü kesin. Lan yoksa..."

"Ne? Ne ya?" 

"Soyunma odasına gelirken rastlaştığım tek kişi Komutan Kim'di. Lan donlarını o araklıyor olmasın?" diye neredeyse tek nefeste konuştuğunda histerik bir şekilde güldüm.

"Yok artık daha neler Jimin..."

Kaşlarını çattı. "Boşaldığın donunu kim alır lan başka?! Öpüşmüşsünüz de! Belli ki etkileniyor işte senden. Saf arkadaşım benim. Aç gözlerini aç."

Kalbimin çarpışı hızlanırken, "Gerçekten o olabilir mi..." diye mırıldandım. "Git şimdi ofisine ve iç çamaşırlarını birinin aldığını söyle, illaki renk verecektir. Dikkat et tepkilerine." dediğinde kıkırdadım.

"Hadi hadi koş lan." diyerek beni iteklediğinde havlumu alıp doğruca soyunma odasından çıktım. Havlumu kurusun diye koğuşa bırakıp doğruca Komutan Kim'in ofisinin önünde soluğu almıştım.

Kapıya tıklattığımda, içeriden ses gelmesini bekledim. Ama içerisi sessizdi. Komut almadığım halde, kapı kulpunu etrafıma bakınarak hafifçe çektiğimde kapı açılmadı. Kilitliydi.

"Komutanım?" diye seslendim, ama geri cevap alamadım. Ofisinde bile değildi adam. Keşke Jimin'in söyledikleri gerçek olsaydı. 

Dudaklarımı büktüm, heyecanım kursağımda kalmıştı. Başımı önüme çevirip döndüğüm gibi doğruca koğuşa gittim.

-

Akşam yemeğinde Jimin Woobin ile yemekhanede takılmaya devam ederken, ben de dinlenmek için koğuşa dönmüştüm.

Koğuşa girdiğimde arkamdan kapı açıldı. Yatağıma uzandığım gibi içeriye giren Daehyun kapıyı kapattı. "Jungkook, nasılsın? Bugün pek iyi görünmüyorsun."

"İyiyim ya, bir şeyim yok. Sen nasılsın?" diye sorduğumda gözlerini hafifçe kısarak yatağımın kenarına oturdu. "Jimin söyledi, kızgınlığa girmek üzereymişsin."

"Bastırıcı aldım, iyi durumdayım." dedim hızla. Komutan Kim ile yakın temasta olmak ve öpüşmek gerçekten iyi gelmişti. Delta kurdu, omegamı sakinleştirip dizginleştirmişti.

"Jungkook, eğer ihtiyaç duyarsan yardımcı olabilirim." dediğinde kaşlarım havalandı. "Hangi konuda?"

"Kızgınlığını dindirmek için en güzel yöntem seks. İstersen-" Elimi havaya kaldırdığımda sustu. "Yok yok, bunu istemiyorum. Daehyun biz arkadaşız."

IMPOSING COMMANDER • TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin