27.BÖLÜM

50 44 2
                                    

Selin'in Anlatımı İle

Savaşla parka gelmiş ve oturmuştuk. Etrafta koşuşturan çocukları izliyordum. Çok mutlulardı, eğleniyorlardı. Bir kız çocuğu koşarken ayağı takılmış ve yere düşmüştü. Endişeyle ona bakmış ve az daha ayağı fırlıyordum. Biraz ilerde oturan kızın annesi hemen kızının yanına koşmuş ve onu sakinleştirmek için kucağına almıştı. Ağlamayı bıraktığı zaman bende rahatlamış ve sesli bir nefes bırakmıştım havaya.

Savaş: Dünya'nın en iyi annesi olucaksın:)

Şokla beraber Savaş'a dönmüş ve ne kadar ciddi anlamaya çalışmıştım.

Selin: Anne mi?

Savaş: Evet, çocuğumuzun annesi.

Savaş'ın beni utandırmak için yaptığını anladığımda nedense onu kızdırmak istemiştim.

Selin: "ciddi bir ifadeyle" Babasının sen olacağı ne malum?

Savaş: "kaşlarını çatarak" Orda dur bakalım Selin Hanım. Benden başkasıyla olamazsın da, evlenemezsin de!
Selin: Allah Allah. Belki ben başkasıyla evlenmek istiyorum.

Savaş: Selin yok öyle bir şey, kapandı konu!

Selin: Hayır yani belki babam beni başkasıyla evlendirecek.

Savaş: "sinirlenerek" Ha razısın yani.

Selin: Babama karşı gelemem.

Savaş: Gör bakim izin veriyor muyum!

Diyip ayağı kalkmış ve hızlıca yürümeye başlamıştı.

Selin: Savaş! Ya nereye!?

Savaş: Babana!

Tiz bir çığlık atmıştım.

Selin: Ne!... Savaş saçmalama.

Savaş: Saçmalamıyorum, gidip seni babandan isticem.

Selin: Savaş!! Şaka yaptım tamam!

Yürüdüğü yolu geri dönmüş ve yanıma gelerek dudağıma küçücük bir buse kondurmuştu.

Savaş: "göz kırparak" Biliyorum güzelim.

Selin: "şaşkınca" Ne?

Savaş: Yalan söyleyemiyorsun.

Sinirle Savaş'a bakıyordum. Onu kandırdığım için oda beni kandırmış ve aklınca ödeşmiştik.

Selin: Savaş, kaç!

Savaş: "anlamayarak" Ha?

Onu kovalamaya başladığımda Savaş'ta kaçmaya başlamıştı. Hayır, kesinlikle ödeşmemiştik.

...

Günlük rutinimiz olan atışmamız bitmiş ve el ele sokakları dolanmaya başlamıştık. Bir sokağa girdiğimizde bir sürü tezgah kurab insanlar vardı. Savaş'ın elini daha sıkı tutup takı tezgahının önüne götürmüştüm. Takıların hepsine tek tek bakıyordum. Kararsız kalmıştım, hepside çok güzeldi. Acaba hepsini mi alsam? Takılara bakmaya devam ederken Savaş elimi tutmus ve parmağıma tüzük takmıştı. Yüzüğe baktığımda tek taştı. Gözlerimi yüzükten çekmiş ve Savaş'a bakmıştım.

Selin: Savaş?

Cevap vermemiş ve elimi dudaklarına götürmüştü.

Savaş: Sana bir sürprizim var sevgilim:)

Karmakarışık HayatWhere stories live. Discover now