23.BÖLÜM

49 42 1
                                    

Çağrı'nın Anlatımı İle

Topuk seslerinden sonunda indiklerini anlamıştık. İlk Selin inmişti arkasından Tuğçe ve onun arkasından da... bir adet güzellik. Gerçekten çok güzel olmuştu. Konuşamıyordum bile. Adeta dilim tutulmuştu bu güzellik karşısında.

Yavaş yavaş yanına ilerlemiş ve elini nazik bir şekilde tutup öpmüştüm. Yüzüne hayranlıkla bakarak konuşmaya başladım.

Çağrı: Çok güzel olmuşsun prenses:)

Yanakları kızarmıştı.

Melis: Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun:)

Çok heyecanlanmıştım. Yakışıklı olduğumu söylemişti. Tarif edilemez bir duyguydu bu. Yüzünde eşsiz bir gülümseme vardı. Gözlerimi gözlerine kilitleyerek öylece durmuştum olduğum yerde. Çok mutluydu, heyecanlıydı. Gözlerinde bütün duyguları görüyordum. Ama bunlardan en çok dikkatimi çekense; aşk dolu bakışlarıydı. İşte bunu gördüğüm an dünyalar benim olmuştu. Beni seviyordu. Bana aşıktı. Bunu dile getirmesine gerek yoktu aslında. Çünkü herşeyi görüyordum.

Ozan: Iıı gençler? Bakışmaya devam mı ediceksiniz? Geç kalıyorsunuz.

Kırk yılda bir doğru söylüyordu. Hemen kendime gelerek Melis'in yanına geçmiş ve girmesi için kolumu büküp ona uzatmıştım. Minicik elleriyle koluma girdiği zaman yürümeye başlamıştık. Evden çıkıp arabaya binmiş ve ilk durağımıza doğru sürmeye başlamıştım.

...

Arabayı durdurmuş ve inmiştik.

Melis: Neden sinema salonuna geldik?

Yanına ilerleyip elini tutmuş ve ilerlemiştik.

Çağrı: Şşş, bugün soru sormak yok prenses.

Birşey dememiş ve elimi sıkıca tutup ilerlemeye devam etmişti. Küçücük eli benim avuçlarımda kayboluyordu adeta. Ve sanırım en sevdiğim ikinci şey bu olabilir. Evet ikinci şey dedim çünkü birincisini daha çok seviyorum.

Salona ilerlemiş ve orta sırada ki koltuklara oturmuştuk. Salon bomboştu. Tam istediğim gibiydi. Işıklar kapanmış ve izleyeceğimiz video ekrana yansıtılmıştı. Geçen sene fotoğraflarını çekmiştim hep. Ve kendi resimlerimi de ekletip edit yapmıştım.

Melis'in her eğlendiği anı, her güldüğü anı çekmiştim. Ve bir erkekle gülüşerek konuştuğu anda vardı. Ve benimde onlara attığım kıskanç ve sinirli bakışlarda vardı. Bunları kesinlikle ben çekmemiştim. Hepsi Savaş'ın işiydi. Onları kıskandığımı kabul etmem için çekmişti bu fotoğrafı. O zaman bile kıskandığıma zor ikna etmişti beni. Evet, bende en az Melis kadar inatçıydım bu konuda.

Video bittiği an Melis dolu dolu olan gözleriyle bana dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.

Melis: İ-inanamıyorum. Bu-bunu sen mi yaptın?

Çağrı: Evet prenses. Senin için:)

Gülümseyerek bana bakmıştı. Ayağı kalkıp elimi uzatmıştım tutması için.

Çağrı: Hadi güzelim gidiyoruz.

Melis: Nereye?

Çağrı: Ben ne demiştim. Hadi.

Konuşmamış ve elimi tutarak ayağı kalkmıştı. Dışarı çıkıp arabaya binmiş ve sonra ki durağımıza gitmiştik.

...

Karmakarışık HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin