5.BÖLÜM

89 63 37
                                    

Öğlen arasına girmiştik. Hiçbir şey yemek istemiyordum. İştahım yoktu. Selin ise yemek yemeye gitmişti. Koridora çıkıp cam kenarına oturdum. Bir süre sonra karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle kokup oraya bakmıştım. Kerem'di.

Melis: Keşke daha sakin davransan, korktum.

Kerem: Bir dahakine öyle yaparım.

Diyip göz kırptı. İstemsizce gülmüştüm bu yaptığına. Gerçekten komik ve hoş çocuktu. Ya da bana öyle geliyordu.

Kerem: Napıyorsun burda tek başına?

Melis: "Derin bir nefes verip" Selin'i bekliyorum. Benimle konuşmak istiyormuş.

Çok isteksizce söylemiştim bunu. Çünkü konuşacak havada değilim. Gerçi ne konuşacağını da bilmiyorum.

Kerem: Yemek yedin mi peki?

Melis: Hayır, sen?

Kerem: Boşver beni, git yemek ye!

Melis: Yemek istemediğim için zaten inmedim yemekhaneye Kerem.

Dedim göz devirerek.

Kerem: Kendini aç bırakıyorsun ama!

Melis: İştahım yok napim zorlamı yiyim. Ayrıca niye bu kadar tepki gösteriyorsun ki.

Kerem: Tepki falan göstermiyorum.

Melis: Hem birşey sorucam sana.

Melis: Tamam sor.

Kerem: Ç-

Selin: Melis? Konuşalım mı?

Kerem tam birşey dicekken Selin yanımıza gelip konuşmaya başlamıştı.

Melis: Tamam konuşalım. "Kerem'e dönerek" Sen ne dicektin bana.

Kerem: Önemli değil ya, boşver.

Melis: Peki o halde.

Kerem: Sınıfta görüşürüz Melis.
Melis: Görüşürüz.

Kerem sınıfa doğru gittiğinde Selin karşıma oturarak konusmaya başladı.

Selin: Ne konuşuyordun onla.

Melis: Hiç. Neyse sen ne konuşmak istiyordun benimle.

Selin: ... Melis, unuttun mu?

Melis: " Anlamamış gibi yaparak" Neyi unuttum mu?

Selin: Çağrı'yı?

İşte yine duymuştum o ismi. Onun ismini duyduğumda bir garip oluyordum. Anlamıyorum bunu, nasıl bir his bunu? Mutlu mu oluyordum?  Yoksa, yoksası da yok. Belki de olmasını istemiyordum.

'Ne hissettiğimi hissedemiyorum.'

Selin: Sen... Sen onu hala seviyor musun?

Melis: Selin. Bunları konuşmasak olmaz mı?

Selin: Olmaz Melis. Ne zaman konuşucaz. Ha zamanı ne zaman gelicek bu konunun? Herşeyi anlat bana. İçine atmaktan vazgeç, dışa aktar bir kerede. Ben seni asla yargılamam, sadece dinlerim. O yüzden bütün hislerini söyle bana.

Kerem de sahilde demişti bunları. Galiba kaçışım yok. Aklım dinlemek yerine bu sefer kalbimi dinlicek ve anlatıcaktım. Ne olduğunu bilmediğim hislerimi.

Karmakarışık HayatWhere stories live. Discover now