Karmakarışık Hayat

15.BÖLÜM

Melis'in Anlatımı İle

Yemek yerken bir anda Kerem aramıştı. Bunu söylediğimde Çağrı çok sinirlenmişti ve kıpkırmızı kesilmişti. Damarları patlicaktı nerdeyse. Onun gözlerine bakıp sakinleşmesini beklemiştim. Ve başarmıştım da. Siniri hemen uçup gitmişti, sakinleşmişti. Ne yani sadece bir bakış yeterli miydi onu sakinleştirmek için? Hoşuma gitmişti bu düşüncem. Umarım bu sadece benim düşüncem değildir.

...

Yemeğimizi yiyip çıkmıştık kafeden. Çocuklar hesabı ödememize izin vermeyip dışarı çıkmamızı söylemişlerdi. Hesabı ödeyip yanımıza geldiklerinde araba almadığımız için yürümeye başlamıştık. Aslında iyi de oldu. Hem yediklerimizi eritirdik hem de temiz hava iyi gelirdi. Onlar önden giderken bense yavaş yavaş tadını çıkara çıkara yürüyordum. Çağrı arada sırada arkasını dönüp beni kontrol ediyordu. Hoşuma gidiyordu bu durum. Eminim şuan aptal gibi sırıtıyorumdur:) Çok mutluyum. Arkadaşlarım yanımda. Ve... O var. Çağrı sonunda dayanamayıp yanımda gelmişti. Beraber yürüyorduk yavaş yavaş. Ellerimiz değiyordu birbirine. Ne o elini geri çekiyordu ne de ben. Onun elinin elime değdiği her saniye kalbim kat ve kat daha fazla hızlanıyordu. Normal miydi bu? Sanki bir futbol sahasında 7 tur atmışım da koşmaktan kalbim yerinden çıkıcakmış gibiydi. Kalbimin hızının biraz yavaşlaması için derin derin nefes alıyordum.

Çağrı: Melis?

Melis: ...

Çağrı: Melis??

Bir anda Çağrı elimi tutup beni durdurmuştu. Donakalmıştım, e-elimi tu-tuyordu.

Çağrı: Sana seslendim kaç kez. Duymadın mı?

Melis: Ahh, şey duymamışım. Kusura bakma. Ne dicektin?

Çağrı: Çok fazla nefes alıp veriyordun. Birşey oldu sandım. E-endişelendim.

Gülümsemiştim. Benim için endişelenmişti. Peki neden? Bana karşı birşey hissediyor olabilir mi? Hayır! Sakın Melis! Sakın bir daha öyle düşünme! En son bunu düşündüğünde nolduğunu biliyorsun! Bir daha aynısı olsun istemiyorsan düşünme, akışına bırak.

Melis: Yok. Yok birşey olmadı merak etme. "Gökyüzüne bakarak" Hava çok güzel. Temiz havayı içine çekmek istiyor insan.

Gökyüzüne bakmayı bırakıp Çağrı'ya döndüm. Yine o şekilde bakıyordu bana. Çok derin bakıyordu. Çağrı her seferinde böyle baktığı zaman hep utanıyordum. Lütfen daha fazla öyle bakma! Yoksa utançtan ölücem birazdan.

Çağrı: "sırıtarak" Noldu? Bir kızardın sanki;)

Melis: Y-yoo. Sana öyle gelmiş! Hi-hiçte kızarmadm!

Bu sefer gülmeye başladı.

Melis: Ya ne gülüyorsun yaa! Komik mi!?

Çağrı: Komik. Hahaha.

Melis: Tam bir pisliksin.

Çağrı: Ayıp oluyor ama! "vurgulayarak" Aşk olsun.

Melis: Göstercem ben sana aşkı!!

Çağrı: "sırıtarak" Göstersene;)

Melis: Çağrı!!!

Çağrı kaçmaya başlamıştı bense onu kovalamaya.

Savaş'ın Anlatımı İle