Tükenmişlik nedir? İnsan nasıl tükenir yada nasıl tüketilir? İnsanların çoğu anlamaz ama depresif görünenler her zaman tükenmiş yada ölme meraklısı değildir. En mutlu görünen insan en fazla derdi olandır. Sadece kendilerini öyle görmelerini istemez...
Chan oppa bana baktı. Ellerimi yukarıkaldırdım. "Ben demiştim kısmını geçip başka yerden devam etsek." Chan oppa iççekti. 'Ne zaman söz dinleyeceksin sen? Hem seni uyardık tam tamına sekiz kişi ama bil bakalım kim söz dinlemedi? Sen Byeol hanım ve bundan sonra sözümden çıkmak yok.' Baktım ve gülümsedim. "Bitti mi?" Derin iççekti. 'Hâlâ dalga geçiyor. Ama kıyamıyorum sana ve aynı şeyleri söyledim demi?' Seung kafa salladı ve Chan oppanin omuzunu patpatladı. 'Yaşlandın dede artık aynı şeyleri konuşup duruyorsun.' Yan bir bakış yiyen Seung bana baktı ve köpek sever gibi kafamı sevdi.
İçeri giren hemşireiçerideki 8 kişiyigörünce bir an bana ve içeride ki 8 kişiye kötübakışlarattı. Özellikle de chan oppaya. Sevgilisi Eun Mi unnie. Chan oppa gülümsedi ama Eun unnie tip tip ona baktı ve bana döndü. 'Sen iyi misin? Ve bu halin ne? Bakmadı demi bu ayı sana?' Gülmeyebaşladım. Benle beraber Seung'ta güldü ta ki Chan oppanin bize bakmasına kadar. "Ben söz dinlemedim. Benim hatam o uyardı dinlemedim. Artı harika bakıyor bana." Derin nefes aldı ve Chan oppaya döndü. 'Özür dilerim bir an korktum da.' Chan oppa güldü. 'Dedoştan iyidir ayı.'
Eun unnie de güldü ve Felix'e baktı. 'Sen çabuk toparladın. İyisin demi kontrol yapıldı sana da?' Felix kafasınısalladı ve gülümsediardından bana baktı. Minho oppa da bize baktı ve yanıma oturdu. 'Ben kalayım mı yanında?' Jeongin'edöndüm ve kafamısalladım. "Biricik kuzenim hayır kalma uyumamışsın belli sizde gidin dinlenin. İtiraz yok kovarım hem Eun unnie yanımda." Kafalarını salladılar. Felix'te kalktı ve eğilip 'İyi dinlen yıldız.' Gözkırptı ve çıktı.
Minho oppaya baktım. "Sana çok kızdı mı Chan oppa?" Minho oppa düşünür gibi yaptı sonra yanıma oturup bana baktı. 'Şimdi şöyle ki Çilek hanım bana kızmadı ama eve gittiğimizde ikimize bir arada kızar. Yani çiftte azar time.' Güldü ve saçlarımıkarıştırdı. 'Sen şimdi daha iyi misin Çilek hanım.' Kafamı olumlu anlamda salladım. 'Aç mısın peki?' "Evet hemde nasıl?" Güldü. "Niye güldün ki?" Surat astım ve Minho oppanin gülmesi daha şiddetlendi. 'Changbin'e döndün iyice yada kuzenine döndün.' Saçlarımı tekrar karıştırdı ve yemek içinhemşirelere bakmaya çıktı.
Elindeki yemeği yedirmek için geldi ve zorla hepsini yedirdi. 'Afiyet olsun Çilek kız.' Ağzım dolu olduğundan cevap veremedim. Elindeki suyu uzattı. 'Yarın sabahta aynı şekilde yemek zorundasın. Bahane de kabul etmiyorum.' Gülümsedi ve önümdeki tepsiyi kaldırdı. 'Şimdi geri uyumalısın biliyorsun demi? Ama iki saatlik iznin var.' Pencereden dışarıbaktı. Ve geri yanıma geldi. 'E napalim şimdi Çilek kız?' Düşünür gibi yaptım. "Kalem kağıt bulabilirsek resim çizelim olur mu?" Kafasınısalladı ve etrafa baktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Nerdeyse dört saattir Minho oppa ile oyun oynuyorduk. Maalesef ki her halükarda o beni yeniyordu. Bense sinirle bağrıyordum. Dışarıdan biri gelse kavga ettiğimizi hatta benim onu boğmaya çalıştığımı sananlardı. Hatta kontrol etmek için bir kere Eun unnie bile geldi. İkimizi de ayarlayıpçıktı.
Sonunda ikimizde yorulduk ve Minho oppa ise uyumamak için kendini tutuyordu. 'Byeol sana hikaye anlatıyım mı?' Minho oppaya döndüm ve kafamısalladım.
'Zamanında harika bir yıldız varmış. Bu yıldız o kadar parlakmış ki diğer yıldızların hepsi onu kıskanırmış. Ama bu yıldızı o kötülerden koruyan harika sekiz tane daha yıldız varmış. Onlar o yıldızı o kadar çok seviyorlarmış ki; o yıldız gülse, ağlasa, zıplasa, hapşırsa hatta onlara bağırsa bile severlermiş. Ama bir gün o harika sekiz yıldızı bir kıskanç yıldız kandırmış. Parlak yıldız ise o zorbaların elinde kalmış. Parlak yıldızın ışığı sönmüş. Bu duruma o kadar üzülmüş ki kendini bir gezegene doğru atmış ve parçalanmış. Sekiz harika yıldız ise bunu görmüş ve ağlayarak Parlak yıldızın arkasından gitmişler. Onlarda toz parçasına dönüşmüşler.'
Tip tip ona baktım. " E bu iyi son ile bitmedi." Gülümsedi ve saçımıokşadı. 'Her hikaye mutlu sonla bitmez Byeol. Kötü sonlar da olsun ki insanlar ders çıkarsın ve iyi sonların da olduğunu bilsinler.' Ona baktım ve gülümsedim. 'Şimdi iznin olursa biraz uyuyabilir miyim?' "Tabi ki uyumalisin ama üstüne birşey al." Etrafa baktı ve bir battaniye bulup üzerinealdı. "İyi uykular." 'Sende uyu Çilek kız. Güce ihtiyacın var.' Saçlarını karıştırdım ve gülümsedim. "Ben uyurum sen rahatına bak." Gözlerinikapattı ve bir süre sonra küçük homurtular çıkarttı. Bense etrafa bakmaya başladım.
Kapınınçalınması ile o tarafa döndüm. 'Beraber gezmek ister misin prenses?'
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.