8

120 30 47
                                    

Sabah olmuş ve iş yerine gidiyorduk

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

Sabah olmuş ve iş yerine gidiyorduk. Felix'te benle beraber geliyordu. Yol üsründe telefonculara bakıyorduk. Tabi ben gözlerimle bakıyordum. Felix ise havadan bahsediyordu. Şirketin kapısına geldiğimizde Chan oppada dışarıda bize bakıyordu. 'Selam Felix ve Byeol. Yine geç kalıcaz hadi. Bu arada Felix sen niye geldin?'

"İş arıyordu. Geçen bizim şirkette işci alacağını söyledim ondan geldi." Chan oppa olumlu anlamda kafasını sallamıştı. 'Bana söyleseydin. Şimdi Namjoon oppa ile konuşup hallederiz onu.' demiş ve Felix'i koluna takıp yukarı doğru çıkmaya başlamıştı.

Ben bizim ofise geçerken Felix'e baybay yapıp içeri girmiştim. Minik kuzenim bana çatık kaşları ile dönmüştü. 'Kime el sallıyorsun?' demiş ve kapıya bakmıştı. ' Felix ne arıyor burda?' " İş." diyip Jeongin'in yanağınndan öpüp yerime oturmuştum.

Öğle arası olmuştu

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

Öğle arası olmuştu. Hepimiz yemek yemiş ve dışarıda yürüyüş yapıyorduk. Ama bu zamana kadar Felix bizle çalışmıştı. Artık bizimle beraberdi. Chan oppa Namjoon oppayı ikna etmiş ve bizim yanımızda çalışmaya başlamıştı. Ve yanımda yani Bada'nın bıraktıgı yere geçmişti.

Şimdi ise bir tarafında Hyunjin diğer tarafında Jisung ile yürüyorlardı. Bende Minho oppanın kolunun altında yürüyordum. Kenarda bir telefoncu görmüştüm ve oraya ilerlemiştim. 'Nereye Byeol?' arkamdan seslenen Minho oppa da benimle beraber gelmeye başlamıştı. "Geçen Felix'i telefonu benim yüzümden kırılmıştı. Ona telefon alacaktım." Minho oppa bir anda kahkaha basmıştı. Bense ona dik dik bakıyordum. 'Benim telefonu da kırsan olur mu?' deyip gülmesine devam etti. Bende sinirli bir şekilde arkamı dönüp yürümeye başlamıştım. 'Tamam özür dilerim. Ama kim senin kadar iyilik yapar anlamıyorum?' demiş ve elimi tutup telefoncuya girmiştik.

'Ciddi anlamda fazla iyilik seversin.' derin bir iç çekmiştim. Minho oppaya en kızgın bakışlarımla baktım. O sıra telefonlara baktığından yada benim bu şekilde bakacağımı bildiğinden telefonla uğraşıyormuş gibi yapıyordu. " Minho oppa. Bana ulaşamadığınız gün Felix kurtardı beni. Bir arkadaşım dediğim Felix. Yine intihar etmeye çalışıyordum. Beni o fark etti. O olmasaydı..." Minho oppa bana sarılmıştı.'Anladım pisicik. Şimdi telefon alda çıkalım. Olmadığımızı fark edecekler.' demiş beni bırakmış ve önündeki telefonu gösterip beni kasaya sürüklemişti. Kasada ödemesini yapmış ve çıkmıştık.

Angel Boy / Lee Felix Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα