Enes oda dan çıktığından beridir ağlıyordum. Onunla evlenmekten istemiyordum ama başıma gelecekleri de çok iyi biliyordum. Bir anda çat diye kapıyı çakarak içeri girdi, "sen hala ağlıyor musun? Ben sana ağlama demedim mi?" Gerizekalı orangutan kılıklı varlık öyle bişi dememişti bile, "Sen öyle bişi demedin orangutan!" diye bağırdım. Sanırım sesim yan odaya kadar gitmişti ama o hala sakin davranıyordu, "ben orangutansam sen nesin o zaman?!" dedi. Doğru ben neydim acaba, "Ben de bu durumda orangutan terbiyecisi oluyorum o zaman!" dedim çünkü haklıydım. Onu düzene sokmaya çalışacak olan bundan sonra ben olacaktım. Yanıma yavaşça oturup elinden bir kutu çıkardı, "aç" dedi. Anırmaması için paketi açmaya başladım. Daha doğrusu parçalamaya başladım ve içinden görmeyi beklemediğim bişi çıktı. Parfüm! Evet o parfümdü. Havalimanında ki tanışmamızda görmüştüm. O an çok güzeldi...
Hediye karşısında donup kalmıştım. Bunu gerçekten hiç beklemiyordum, "ee hatırladın mı bu parfümü? Boyunun 1.70 olmasına rağmen boyun yetişmemişti ve ben uzanarak sana vermiştim. Daha sonra da sana onu almak istemiştim ama sen reddetmiştin. Bende sinirlice ordan ayrılmıştım. Çok güzel bir gündü, öyle değil mi Sevgilim?" demişti. Tek aklıma takılan şey boy uzunluğumu nerden biliyor olmasıydı, "Sen boyumun 1.70 olduğunu nerden biliyorsun?" dedim. Sırıttı, "Senin hakkında ki herşeyi biliyorum. Annem 'bu öldüreceklerimizden şunu sen al o zaman' dediğinde senin hakkında ki herşeyi söylemişti" Bekliyordum. Evet benimde içeride baygın olan masumlar dan hiçbir farkım yoktu. "Seni ben kurtardım." dedi bir anda, "Nasıl" diye sordum, "seni de onlar gibi öldüreceklerdi." dedi. Bu konu da haklıydı, onlar ölecekti ve ben de onların içinde olabilirdim. Birden içeriye iki adam girdi ve kim olduklarını görünce bilmem kaçıncı şokumu geçirmiştim. Uçakta gördüğüm siyahi adam ve bizi otele getiren taksici... İkisi Enes'e doğru bakıyorlardı ve taksici konuşmaya başladı, "bunu öldürmicek miyiz abi?" dedi. "Öldürmiycez, sen diğerlerini sırayla uyandır, ailesi bildikleri kişilerle ve annemle tanıştır" dedi. Sanırım taksici adam ve siyahi adam Enes'in sağ kolu yada asistanı gibi bişeydi. Siyahi adam konuşmaya başladı, "Abi ben söyleyim mi hazırlasın yemek hizmetçiler?" Kendi aksanı komikti. Dışarı çıktığı anda konuşmaya başladım, "Bunlar onlar değil mi?! Uçakta ki adam, taksi şoförü?!" dedim ve elimden geldikçe anlamamazlıktan gelmeye çalışmıştım. "Etrafında gördüğün herkes bu oyunun bir parçası, gel sana bir yer göstericem" diyip elimden tutarak beni yavaşça ayağa kaldırdı. Beni odadan çıkardı ve bir odaya soktu. Burada anlamsız büyük bir kapı dışında hiçbirşey yoktu, "buraya neden geldik?" diye sordum. Eliyle kapıyı işaret ederek parmağını şıklattı ve kapı aniden açıldı. İçerisi çok büyük bir yemek salonuydu ve içerisinde tahminen 100 kişi vardı ama içerideki kişiler beni daha da çok şaşırtmıştı.İçeride;
Annem ve babam olarak bildiğim kişiler
Siyahi adam
taksi şoförü
oteldeki resepsiyon
uçaktaki hostes
uçaktaki pilot
cafedeki görevli
Poyraz
sarışın kız
Enes ve Poyraz'ın annesi
mafya babalarına benzeyen adam galiba Enes ve Poyraz'ın babası
ve daha birçok tanıdığın kişiler vardı. Galiba etrafımdaki çoğu şey büyük bir oyundu. Enes benim elimden tutup babasının yanına oturdu ve yanındaki sandalyeyi gösterip otur işareti yaptı. Oturduğumda tüm sofra bana bakıyordu. Enes'in kulağına eğilip, "Neden herkes bana bakıyor?" diye sordum. Sırıttı, "Artık karım olacağın için" dedi. Yanımdan gelen gülme sesiyle başımı yana doğru çevirdim. Poyraz, Enes'in karşısındaki annesinin yanından kalkıp benim yanıma gelmişti, "selam güzelim, yemeğin bitince istersen benim odama çıkabiliriz" dedi ve rahatsız edici bir şekilde sırıttı. Enes sinirlice Poyraz'a doğru döndü ve, "aklından bile geçirme s#rt#k o kız benim" dedi. Ben kimsenin değildim, bunu da akıllarına sokmalarını istiyordum. Poyraz gülerek, biraz da bağırarak konuşmaya başladı, "Senin mi? Benim dediğin kızın benle öpüştüğünü bilerek 'benim' diyorsun. Bu çok acı verici olmalı değil mi?" dedi. Tüm salon bize bakıyordu ve o sırada Enes kaşlarını çatarak kolumdan tutup beni salondan çıkardı.
GÜLLERİN YANSIMASI
BÖLÜM 12 SONU
DU LIEST GERADE
GÜLLERİN YANSIMASI(devam etmiyorum isteyen olursa finali yazarım)
RomantikSadece yurt dışında okuyacaktım ama hayatımın bir oyun olduğunu, yeni tanıştığım arkadaşımın bu ordunun oğlu olduğunu bilmiyordum. Biz beş kişilik bir ekibiz ve hep öyle kalacağız...(kitaba devam etmiyorum isteyen birkaç kişi olursa kitabın finalini...