13

112 22 2
                                    

İçimdekileri dökmek beni hem rahatlatmıştı hem de kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu. Çünkü o beni bu kadar umursamıyorken, tüm duygularımı gözler önüne sermek rezil olmuşum gibi hissettiriyordu.

Taelerin yanına döndüm, merakla bana bakıyorlardı. Taehyung hemen elini uzatıp beni yanına çekti. Jin hyunglar dersleri olduğu için çoktan kalkmışlardı.

''Jimin ben çok özür dilerim, biraz fazla uzattım'' dedi Taemin başını eğerek. ''Sen iyi misin?''

''Sorun değil ben iyiyim. Lütfen tekrarı olmasın'' dedim rahatlaması için kolunu okşarken.

O sırada Taehyung merakla bana döndü ''Jungkook peşinden gelmişti, konuştunuz mu?''

''Konuştuk, daha doğrusu ben konuştum ama o bana 'yapma Jimin' dedi sadece'' dedim sinirle.

Bu söylediklerim Taemin'in moralini bozmuştu. ''Siz.. aranızda bir şey mi var?'' dedi hüzünle karışık şaşkın bir sesle.

Neden böyle tepki verdiğini anlamadım ama ''aramızda bir şey yok, olmayacak da'' dedim net bir sesle.

✤✤✤

Taemin akşam görüşürüz diyerek yanımızdan ayrıldı. Biz de Jin hyungların dersinin bitmesini bekliyorduk daha sonra sunum için çalışma yapmamız lazımdı.

Taehyung daha fazla dayanamayıp ''İyi olduğuna emin misin Jimin'' diye sordu.

''Değilim Taehyung, hiç değilim ama olmak zorundayım'' diyip olanı biteni anlattım.

Anlattıklarıma o da en az benim kadar sinir olmuştu. ''En azından artık üzerindeki yükü attın, bundan sonra da onu mümkün olduğunca görmezden gelerek bu işin üstesinden geliriz'' dedi bana sarılarak. 

Bir süre sonra Jin hyunglar ve Yoongi yanımıza geldi. Jungkook yanlarında yoktu. Merak ediyordum ama sormayacaktım. Bunu tahmin ettiği için Taehyung benim yerime Jungkookun nerede olduğunu sordu. Bir işi varmış o yüzden gelemeyecekmiş.. Beni sanki sunum diye darlayan o değilmiş gibi.

"Madem öyle hadi gidelim, akşam prova var o zamana kadar çalışabildiğimiz kadar çalışırız" diyip yürümeye başladım.

Ev daha uygun olduğu için bizim evde çalışacaktık. Yoongi studiosuna gideceğini söyleyip bizden ayrıldı.

Eve geçtiğimizde sıkıntıyla kendimi koltuğa attım. Hiçbir şey yapacak halim yoktu. Bugün söylediklerimi, Jungkookun verdiği karşılığı düşündükçe oflayarak sızlandım.

Jin hyung "Çalışasın yoksa çalışmayalım, bugün dinlen Jimin ne dersin" dedi şefkatle. Ona minnetardım ama bunu yapmayacaktım.

"Çalışalım da kafam dağılsın" masaya geçtim. Taehyung bize kahve yapıp getirdiğinde çalışmaya başladık.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım, çoktan akşam olmuştu bile. Saate bakıp artık hazırlanmam lazım diyerek odama geçtim. 

Teamin 'seni almaya ben geleceğim' diye mesaj atmıştı. Ben de nasıl olsa arabayla gideceğiz diye acele etmeyerek hazırlandım.

Aniden kapı çaldı, Teamin gelmiş olamaz falan diye merakla kapıya gittim. Taehyung yine benden önce kapıyı açmıştı, gelen Jungkooktu.

Şaşkınlık içinde merdivenlerden indim, suratında anlam veremediğim bir ifade vardı. 

''Konuşmamız gerek Park Jimin'' kalbim duracak gibiydi.

✤✤✤

Mutfağa geçtik, Taehyunglar biz salondayız diyip tekrar içeri geçtiler. 10 dakikadır hiçbir şey söylemeden oturuyorduk. Artık bu sessizliğe dayanamamaya başladım, bir yandan da heyecanlıydım. 

Flawsome - JikookWhere stories live. Discover now