Geçiş

118 21 2
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyanmıştım. Bugün dersler açısından yoğun bir gün olacaktı, en azından kafam dağılırdı. Jungkook hala aklımdaydı, onunla karşılaşmak istemiyordum ama bunu bir kenara bırakıp yapmam gerekenleri yapmak zorundaydım. 

Baya erken bir saatte uyanmıştım, Taehyung henüz uyanmamıştı. Hem dünün telafisi olsun hem de mutlu olsun diye, aşağı indim kahvaltı hazırlayıp Taehyung'u şaşırtacaktım. 

Kahvaltıyı hazırlarken müzik açtım, biraz keyiflenmeye ihtiyacım vardı. İlk başlarda eşlik edemesem de sonradan işe yaramıştı. Kendimi kaptırmış bir yandan dans ediyor bir yandan masayı kuruyordum. 

Bir an durup gözlerimi açtığımda, kapıda durmuş gülümseyerek beni izleyen Taehyungla karşılaştım. Bu halim onu da keyiflendirmişti belli ki. Ben de ona gülümseyip uzaktan bi öpücük gönderdim.

''Günaydın gün ışığım ne bu neşe böyle'' dedi şakıyarak içeri geldi. Bana kocaman sarıldı.

''Bilmem, iyi hissediyorum işte fena mı. Hadi otur da bir şeyler yiyelim kurt gibi açım'' diyip sırtını pat patlayınca gözleri kocaman açıldı.

Çünkü ben sabahları asla kahvaltı etmem, hatta günde 1 öğünle yaşamıma devam ederim. Bu halimi görmek onu oldukça şaşırtmıştı doğal olarak.

Ellerini çırparak masaya oturdu ''Bir gece nasıl oldu bilmiyorum ama bu yeni haline bayıldım'' dedi mutlulukla. 

Sonuçta bugün yeni bir gündü. Her şey çok güzel olacaktı.

✤✤✤

Kahvaltıyı bitirdikten sonra hazırlanıp okula gitmek için yola çıktık. Taehyung biraz da olsa gergindi. Bana sürekli hazır olup olmadığımı, iyi olup olmadığımı soruyordu.

''İyiyim fakat böyle davranmaya devam edersen çok zorlanacağım'' diyince ağzına hayalet bir fermuar çekti. 

Okula geldiğimizde direkt bahçedeki çardaklara yöneldik. Jungkook, Jin hyunglarla beraber oturuyordu. Bir an heyecanlansam da kendime hakim olmak zorundaydım. Kötü hissediyordum evet ama bunu onun bilmesine gerek yoktu. Sonuçta beni umursamamıştı zaten ve dün ortalıkta olmadığımdan haberi de vardı. Kendimi rezil etmek istemiyordum.

''Günaydın'' diyerek gittik yanlarına. Yoongi hemen oturduğu yerde kayarak bize yer açtı. 

Jin hyung, ''Hoşgeldiniz, nasılmış benim sevgilim'' diye kucakladı Taehyung'u. 

Yüzüne kocaman kare gülümsemesini yerleştirip ''Çok iyiyim çünkü Jimin bugün bana kahvaltı hazırlamış, kendi bile yedi'' dedi neşeyle.

''Hem de bugün yeni bir gün, her şey çok güzel olacak bile dedi, siz bilmezsiniz ama sabahları asla neşeli kalmıyor bu benim için bir ilkti'' diye ekledi. 

Ben gülerek Taehyung'u izlerken Yoongi bana dönüp ''demek öyle'' diyerek imalı bir şekilde gülerek göz kırptı. Ben de ona kıkırtıyla karşılık verdim. 

Ortamda sohbete girmeyen tek kişi Jungkooktu. Göz göze gelmemek için büyük çaba içindeydim. Fakat onun beni izlediğini hissediyordum. Bunu çok önemsemeden muhabbete devam ettim.

''Bugün studioya gideceğim uzun zaman sonra, Hobi'yi da çok özlemiştim'' dedim. 

Taehyung ''Aa döndü mü yurt dışından'' diye sordu.

''Evet dün gece dönmüş, yazmış bana ama görmemiştim. Gece biraz konuştuk, bugün gideceğim''

''Çok iyi biz de gelelim mi ya, hem seni dans ederken görmeyi özledim hem de Hobi hyung'u da görmek istiyorum'' dedi ellerini çırparak.

Flawsome - JikookWhere stories live. Discover now