Buluşma

148 18 21
                                    

Kitabın okunması çok düştü ama hâlâ hevesli okuyucularım olduğu için ilham patlaması yaşıyorum ve bölüm yazasım geliyor .p
Bugün yine kendimi gelecekteki bölümleri düşünürken buldum ben de dedim bari bölüm yazayım.
Mayıs kızımızın giysilerini de şöyle bırakıyorum;

Mayıs kızımızın giysilerini de şöyle bırakıyorum;

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.

✴✴✴

DOĞUKAN 💖 KİŞİSİNDEN GELEN GÖRÜNTÜLÜ ARAMA...

Mayıs bir süre ekrandaki yazıyla bakıştı, ardından içerde kaynayan suyun sesini duymasıyla telefonu açarak mutfağa koştu. Telefonu tezgaha bıraktı ve suyu kontrol etti.
"Alo?"
Doğukan'ın sesiyle gülümsemesine engel olamazken cevap verdi.
"Buradayım. Kahve yapıyordum da."
Sevgili oldukları günden bu yana -daha doğrusu Doğukan'ın hislerini açıkladığı günden beri- birçok kez sesli konuşmuşlardı. O kadar yıldan sonra ne yaptıklarını konuşmuşlardı. Mayıs bir kez daha lise günlerine döndüğünü hissetmişti. Hâlâ Güneş'i ile en yakın arkadaşmış gibi...
O günün gecesi hiç vakit kaybetmeden Lucy'i aramıştı. İlk birkaç çalışta cevap vermemişti elbette, Amerika ve Türkiye arasındaki zaman farkından dolayı çoğunlukla onu uyurken yakalıyordu.
Lucy "Lisedeyken sizi o kadar yakıştırmıştım ki, birçok kişiyle iddiaya bile girmiştik. Bana toplam 10 dolar kazandırdığın için teşekkürler" demişti. Mayıs tabi ki tüm yakıştırmaların farkındaydı, her şey onlar yüzünden olmamış mıydı zaten? Yakıştırmalar sayesinde Doğukan'a farklı bir gözle bakmaya başlamıştı. Anladığına göre de tam kendisi umudunu kesmeye başlamışken de Doğu...

"Kamerayı düzeltsene, bir göreyim seni."
Mayıs kıkırdadı.
"Zaten bugün görüşmeyecek miyiz?"
"Sadece...biraz heyecanlıyım. Bilirsin ya."
Mayıs tekrardan güldü. "Bilmez miyim! Okula gitmeden önce her sabah aynı heyecanı yaşıyordum."
"Karnında bir şeyler sürekli hareket halindeymiş gibi mi?"
"Biraz da mide bulantısı gibi bir şey tabi, ama halk arasında ona 'karnında kelebekler uçuşmak' deniyor."
"Karnımda bir şeyler uçuyor olabilir ama bunların kelebek olduğuna emin değilim."
Mayıs bardağını doldururken gülüyordu. Onunla konuşurken hep gülerdi zaten... Doğu hep onu güldürmenin bir yolunu bulurdu.
"Bana aldığın sweati giymeyi düşünüyordum ama hava ılık olacakmış."
"Evet, giymesen daha iyi olur."
Mayıs kameraya çıkmamaya dikkat ederek telefona baktı. Doğukan her zamanki gibiydi, saçları hafif dağınıktı. Ekrana bakıyordu.
"Beni izlediğini biliyorum."
Mayıs birden yerinde sıçradı.
"Ne?"
Telefonun diğer ucundan gülme sesi geldi.
"Saçların gözüküyordu. Bana hâlâ kendini göstermeyecek misin?"
Mayıs durdu. Aslında haklıydı, neden kendini göstermiyordu ki?
"Kötü görüneceğinden mi korkuyorsun? Korkmana gerek yok. Lisede tanıdığım en güzel kızdın, eminim şimdi daha da güzelsindir."
"Kızarmışken güzel göründüğümden şüpheliyim. Şuan da daha çok siyah saçlı bir domatese benziyorum."
Doğukan'ın gülmesiyle kendisi de sırıttı.

Hayatımın Aşkı | Doğukan AdalWhere stories live. Discover now