Bakın noldu biliyonuz mu?

Bu hocanın kurduğu ve aktif olacak öğrencileri aldığı grup var. İşin açığı 4 kişiydik ve bana garezi mi vardı anlayamamıştım. Geçen hafta zaten sen grupta konuşmuyorsun dedi ve gruptan çıkardı beni. Bir daha da hocam alın demek istemedim. Çok saçmaydı. Gelde sarma kafaya bunu.

Her şey üst üste geliyo. En son patlıcam ama ne zaman bilmiyorum. Aile meseleleri harici böyleyse. Allah bana sabır versin. Çok sabır.

.
.
.

30 dk sonra

"Bitti arkadaşlar gidebilirsiniz."

Ohhhh bir rahatlama geldi. Canım antrenmanlarla matematiğimi çantama kaldırdım. Vallaha o kadar değiliz. Ama gerekirse de alırım.

Biraz geç kaldın sanki ama

"Ada sen kalsana iki dk"

Ceyda ile aramızda kısa bir bakışma geçti. Ona gözlerimle sen git dedim. Tamam dedi ve çantasını toplayıp çıktı. Baran da bana bakıp kolay gelsin bakışı atıp ceyda ile çıkışa doğru yürüdüler.

"İyi misin?"

Çantam kucağımda hocanın sol çaprazında bekliyordum. "İyiyim hocam siz?"

Bide hiç bişi yokmuş gibi konuşması yok mu? 

"Dalgınsın"

"Yok iyiyim hocam"

Derin bir nefes verip arkasına yaslandı.

"Test kitabını çıkar?" nE

"Ne?"

"Test kitabını çıkarıp yanıma gel"

"Hocam dershane kapan-"

"10 a kadar açık."

Nasıl yani max 8 değil miydi? İşte insan grupta olmayınca son durum gelişmelerinden uzak kalıyordum. (çok içerledim ulan)

Çantama koyduğum test kitabını çıkardım. Bir sandalye yana atladım. Şimdi tam yanında sayılırdım.

"Hangisini anlamadın?" Dedi.

"Hepsini"

Yüzüme bir bakışı var. Ciddi misin şeklinde kaşlarını kaldırdı.

Bir bismillah çekip başladı bana soruları anlatmaya sakiniz. Demek ki agresif davranışları sadece sınıfa karşıydı. (ah keşke bizim derhanedeki hocalar da böyle olsa)

"Bunda fonsiyonu bulduktan sonra grafikten gideceksin anlaşıldı mı?"

"Hı hı hocam anladım" nasıl bir pozisyondayım hemen anlatıyım. Elimi alnıma dayalı. Kafam başka yerde. Arada hocaya bakıyorum. Öyle yani.

"Ada" koluma dokununca irkildim.

Kahveleri kahverengilerimle buluştu. Derin bakıyordu. Ama benim bunu yorumlayacak enerjim yoktu.

"Dinliyorum hocam."

"Hayır dinlemiyorsun,hangisini anlamadın söyle"

"Hocam yeter sanki ha saat 9 olmuş beynim basmıyor artık."

Cidden yeter beynim kulaklarımdan akacaktı yakında az kaldı.

"Tamam o zaman."

Ayağa kalkarken "görüşürüz ada anlamadığın olursa susup durma sor." başımı salladım. Evet manasında oda bakış atıp öğretmenler odasına yol aldı. Nereye gidecek başka. Adam çantasını alıp çıkar.

Bende kitaplarımı toplayıp çantama koydum. Tam bir şey unutmuş muyum diye masaya tekrar baktığımda hocanın kalemini gördüm. Bunu nasıl unuttu. Mavi üzerinde etone yazan uçlu bir kalemdi. Hiç tutmadım ama rahat görünüyor.

Alsam mı ki.

Gelip alır ya.

Alıyım bence hemen ceplemeliyim. Kalemi masadan alıp ceketimin cebime koydum. Çantamı hayatta açamam şu an.

Sırtıma aldığım çantayla birlikte 21.15 de çıkış yaptım dershaneden.

Anneme yolda olduğumu yazdığım bir mesaj attım. Merak ederse ortalığı yakardı. Havanın serinliğinde dışarı nefes verdim. Buhar çıkıyordu. Cebimde neredeyse orada olduklarını unuttuğum kulaklıklarımı çıkarıp taktım. İşte gerçek terapi budur.

BEN GELDİM

Ne kadar moralim bozuk olsana atim dedim bölümü

Yorum bekliyorumm

Öpüldünüz

Muahh 💋

AH BE HOCAM!?+18Where stories live. Discover now