Aşk abim Yiğit: Anlaşılan ders çalışıyorsun o zaman ben sana güzel haberi vereyim bilet kesecem yanına gelmek için haberin olsun daha günü belirlemedim ama en kısa sürede oradayım.

Aşk abim Yiğit: Seni çok seviyorum kardeşlerin en güzeli🖤

Mesajlara eklemeden telefonu kapatarak tekrardan cebime koydum. Aradan yarım saat geçmiş sonunda Hayatı normal odaya koymuşlardı. Yorgunluk ve stresten bayılmıştı. İyi olacaktı ona iyi bakacaktım. Şimdi ise Hayat'ın önüne oturmuş saçlarını okşuyordum yüzü dudakları hâlâ solgun renksizdi ağlamaktan olan göz kapaklarının şişikli kendini belli ediyordu.

Saçlarını okşayıp saçlarına dudaklarıma ve de boynuna öpücük kondurdum. Onu görünce rahatlayacağımı düşünmüştüm ama olmamıştı hâlâ kendimi kötü hissediyordum onu koruyamadığım için bu hâlde olduğu için...

Kapı çalmış içeriye Sarp ve Ayla teyze gelmişti. Yerimden kalkıp camın önüne geçmiştim. Ayla teyze Hayat'ın saçlarını okşarken bende doktorun dediklerini Sarp'a anlatıyordum.

"Yani anlayacağın stersten uzak durup sağlıklı beslenmesi gerekiyor."

"Ooof of daha kötü bir şey çıkmamış ya bunada şükür. Evde yemesi kesilmişti yani eskisi kadar yemiyor ders çalışıyordu ben bazen ona geceleri sandviç yapıp götürüyordum meyvesidir sütüdür ben ya da annem ona çıkarıyorduk ama demek yetmiyormuş."

"Yetmiyor öğünlerini düzgün yapması gerekiyor reçete bende ilaç yazdı doktor vitamin vs onları birazdan gidip alırım." dememle Sarp kabul etmemiş reçetenin fotoğrafını babasına atmış gelirken almalarını söylemişti. Şimdi ise Sinan amca Volkan Barlas ve Kuzey gelmiştiler zaten o sırada da Hayat uyanmıştı.

Hayat'a olanları anlatmış Sinan amca ise korkmaması gerektiğini o itin hapse gireceğini söylemişti. Hepsi Hayat ile ilgilenirken ben ve Barlas camın önünde kenarda onlardan uzaktaydık. Açıkçası ben Hayat'ın babasından çekindiğim için yanlarına gitmiyordum Barlas ise kendini suçladığı için gitmiyordu. Bana bakmasıyla bende ters ters ona baktım şeytan diyor yapıştır bi tane yüzüne.

"Ne bakıyorsun?" diyerek kendimi tutamayıp konuştum.

"Sanane."

"Sananeymiş."

"Gitsen mi artık ailecek kalsak."

"Oldu sonrada kızı yine hastaneden toplayayım değil mi?"

"Sinirlerimi bozma benim ben onun abisiyim ben ona asla zarar vermem."

"Gördük bir kaç saat önce sinirine hakim olamayıp kızı korkutan bağıran sendin yalnız." dememle bana bı adım yaklaşıp kaşlarını dahada çattı.

"Almayayım senin ayağımın altına annemler çıksın özür dileyecek işte ayrıca bugün gözüme dahada girdin kardeşimi korudun ama bana vurup itmenin karşılığı olacak haberin olsun." demesiyle başımı salladım.

Allah'ın dengesizi.

"Anne baba siz hepiniz eve geçin isterseniz Adenle Duygu karakoldan çıkıp eve geleceklermiş. Bende Hayatla konuşayım serumu bitsin geliriz." demesiyle Kuzey itirazlara başlamıştı yok neymiş Hayatla kalacakmış falanda filan. Bu çocuk itiraz prensiydi herhalde aq her şeye bir şey buluyor ama yani aferin Hayat'ı Barlas'la tek bırakmak istememesini tebrik ediyorum. Ama yani sevgilime da yapışmasın tamam kardeşim ikizsiniz ama yani az mesafe az mesafe.

Çalan telefonla Hayat'ın telefonunu cebimden çıkardım. Yiğit arıyordu.

"Kim?" demesiyle ona baktım.

Ne Oluyo Ya!Where stories live. Discover now