"Yani klasik geçti pek bir şey yapmadım gezdim biraz uzun uzun düşündüm o kadar. Ama oraya tekrar gitmeyi isterim rahatlacı huzurlu bi yer ve gezecek keşfedilecek bir sürü yer var."
"İleride tekrar gidersin."
"Umarım."
"Hayat Rüzgar hadi gelin abi!" diye bağıran Kuzey ile bakışlarımı Rüzgar'dan çektim. Hepsi denize girmişti ben ve Rüzgar da kumsalda oturmuş sohbet ediyorduk tabi bu Kuzey'in bizi çağırmasıyla son bulmuştu.
"Hadisenize olum!" diye tekrardan bağırınca oturduğum yerden kalkıp tişörtümü ve şortumu çıkararak onlara doğru ilerledim. Rüzgarda üstünü değişmiş tişörtünü çıkarmış arkamdan geliyordu. Kuzey'e öpücük atıp Aleyna'nın yanına geçtim.
Bana göz kırpıp "Ne konuştunuz?" diye sordu.
"O olmadan yaptıklarımı anlattım o da gitmişti ya ne yaptığını falan anlattı öyle klasik konuştuk." dedim.
"Heee iyi bakalım." demesiyle Fırat'ın onu kendine doğru çekmesi bir olmuştu.
"Rahat bıraksana sevgilimi!" demesiyle ona ters ters bakıp su attım.
"Beni sinirlendirme Fırat sevgilini bi elinden alırım görürsün."
Can "Abartma Hayat."
"Ne abartması ya! Rahat bırakmıyor bizi."
Can "Oğlum sende bu ne hanımcılık kendine gel."
Aleyna "Siz hayırdır ya bizim üstümüze geliyorsunuz?"
"Ne gelecez be vıcık vıcıksınız." dememle Can gülüp yanıma gelerek kolunu omzuma attı ve "Hayat haklı." dedi.
Bu şekilde didişe didişe iki saat geçmişti Kuzeylerde yanımıza gelmiş yarış vs yapmıştık açıkçası eğlenmiştim ve hep birlikte olunca bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim.
Hep birlikte denizden çıkıp üstümüzü değiştirerek restorana doğru ilerliyorduk. Can Buğra ve Rüzgar önden önden giderken Kuzeye ve Güneşde ayrı ayrı yürüyorlardı ve anladığm kadarıyla da tartışıyorlardı. Bende Fırat ve Aleyna'nın yanındaydım biricik görümce ve baldız olarak dbxjndjx e hangisi olduğuma karar veremiyorum canım. Valla bakın sizinde benim gibi böyle arkadaşlarınız varsa hayat çok zor beee..
"Sen niye sürekli bizlesin?" diyen Fırat'ın koluna vurdum.
"Sanane."
Aleyna bıkkınlıkla "Didismeyin artık yaa." diye konuştu. Ama o başlatıyor canım.
"Ama o başlatıyor." dedim çünkü ben haklıyım!
"E ama yanımızdan ayrılmıyor." dedi Fırat'da üzgün ve masum çıkarmaya çalıştığı sesle ama bana sökmez.
Bizi bu bunlar sökmez neler olacağını görcem. Hooop yaşıyoruz son kez...
Neyse böyle bir şeydi işte.
"Beni özleyeceksin ama." dedim üzgünce ah ah valla ağlayasım geliyordu benide götürsünler işte...
"Yarın sabah mıydı uçak?'' diyen Fırat'a başımı salladım. Aleyna ile ortamıza geçerek diğer kolunu benim benim omuzuma attı.
"Aman da aman sen üzüldün mü?" demesiyle göz devirdim. Yani üzülmüş olabilirim ve bu normal bir şey demi demi¿
"Madem o kadar üzülüyorsun adam akıllı çalış aynı yeri kazanalım." demesiyle başımı salladım. Haklıydı... İstanbul'a döndükten sonra artık düzene girecektim artık çalışma vaktim gelmişti....
"Kızı germe bı İstanbul'a gitsin tekrardan düzene girsin adam akıllı çalışacak zaten." dedi Aleyna.
Fırat ise "Ben onun için diyorum sevgilim." dedi.
"Hızlansanıza!" diye bağıran Can'la tekrardan yürümeye başladık. Restoranın önünde durmuş bizi bekliyorlardı. Hızla onların yanına gidip içeriye girdik.
&
Rüzgar: Ne yapıyorsun¿
Ben: Hiiiç Aleyna ile dedikodu yapıyoruz dnuxnd.
Rüzgar: Ooo iyi dedikodular o zaman
Ben: Teşekkürler, sen ne için yazmıştın.
Rüzgar: Önemli değil boşver.
Ben: Hadi söyleeee¡
Rüzgar: Sahilde dolaşsak mı diyecektim havada güzel.
Rüzgar: Ama kalsın zaten yarın uçak var uyu dinlen.
Ben: Hazırlan seni bekliyorum.
Rüzgar: Anlamadım¿
Ben: Uykum yok Aleyna'nın yanına da şimdi Fırat geldi, yani hazırlan çıkıp dolaşalım.
Rüzgar: Emin misin?
Ben: Ayyy bak vazgeçecem şimdi. Hadisene aşağıya indim ben, seni bekliyorum.
Rüzgar: Tamamdır hemen geliyorum.
Rüzgar ve Hayat aralarını düzeltiyor!
Kuzey ve Güneş arası bozuluyor gibi ahey ahey..
Fırat sen niye böylesin ya Aleyna'n senin sakin oldaaaa...
Çok kısa oldu haklısınız ama gerçekten zamanım yok çok yoğun geçti bu hafta. Beklemeyin diye de hemen attım. Sonraki bölümde görüşürüz.
İlk defa yazarken bu kadar çok tıkanıyorum yaa...
