8

2.2K 69 4
                                    

"Yaa anlamıyorum." diyerek tekrar derin bi of çektim.

"Artık oflamanı keser misin adam akıllı sorulara bakmıyorsun ayrıca önceki ders konuyu dinleseydin bu durumda olmazdın"diyen Rüzgara tip tip baktım.

"Dinlendim konuyu!"

"Rüyanda hoca sana mı anlattı Hayat? Her gün her ders uyuyorsun önünde sınav var farkındaysan." demesiyle göz devirdim tamam evet haklıydı bunu biliyordum.

"Ya sen zengin değil misin zenginsin özelde okuyacaksın niye şu sınavı takıyorsun? Bak bana."

"Olabilir ama kendim başarmam lazım ayrıca sen niye takmıyorsun çok merak ediyorum sen ne yapacaksın?"

"Şöyleki yurt dışına çıkıp böbreğimi satmayı düşünüyorum sonra buraya dönerim mini ev mini araba elimde yine para kalır geçinip giderim." dememle başını iki yana sallamıştı 'senden adam olmaz dercesine.'

"Sendende anca böyle pembe hayaller beklenirdi bende seni ciddiye alıp dinliyorum hata bende tabi."

"Off ne söylendin be matematik yapamamak benim suçum değil."

"Aynen ama şöyle bir şey var sen hiç bir şey yapmıyorsun."

"Ya yeter be zor zamanlardan geçiyorum ben ancak böyle okula gelerek kafamı dağıtıyorum bi sal beni ya." diye çemkirdim.

"Tam bi drama queensin." demişti.

"Kes şunu!"

"Haklıyım!"

"Değilsin senin ailen üvey çıkmadı ya da sen arkadaşlarından yaşadığın şehirden ayrılmadın bunları ben yaşadım bi salın ya banane derslerden benim hayatım değişmiş sen ne diyorsun ayrıca aynen ya tam bi drama queenim." deyip tekrardan başımı masaya koydum.

Saçımın okşanmasıyla hareket etmedim. "Tamam haklısın." diye konuştu. Tahmin edersiniz ki kendisi Rüzgar.

"Ben senin için diyorum çalışman lazım uyuyarak kaçamazsın kurtulamazsın hadi kaldır kafanı gözlerine bakayım." demesiyle başımı kaldırmadan konuştum.

"Bakma benim gözlerime artık güneş gözlüğü takıp gelecem sırf gözlerimi görme diye!" dediğimde gülmeye başlamıştı. Allah'ım len bunun gamzesi var yaaa!🥺🥺🥺

"Tamam tamam gözlük alırız sana hadi kaldır başını ben soruları çözdüm gel sana anlatayım." demesiyle hemen başımı kaldırmıştım ama kaldırmaz olaydım çünkü Rüzgar çenesine kafamı vurmuştum.

"Ahh!" diye Rüzgar'ın bağırmasıyla şok oldum hadi ya o kadar acımış mıydı?

"Rüzgar bak bana bak valla özür dilerim ben sevindiğim için hemen başımı kaldırdım. Rüzgaaar ses ver bak valla korkuyorum."

Rüzgar başını masaya koymuş kollarıylada başını sarmıştı.

"Rüzgar hadi kalk ya bak ağlayacam lütfen ya!" diye dolan gözlerimle konuştum.

"Rüzgar." diye başını itmemle yüzünü açıp gözlerimi baktı ve benim gözlerim dolu doluydu.

"Rüzgar özür dilerim."

"Tamam bir şey yok bi dahakine ani hareketler yapmazsın olur mu?'' dediğinde başımı salladım ama gözlerim hâlâ dolu doluydu.

Bi elini çeneme koyup baş parmağıyla yanağımı okşuyordu.

"Eğer kendine gelmezsen soruları anlatmam o yüzden kendine gel zaten kütüphanedeki herkes bize bakıyor." demesiyle etrafıma baktım gerçektende herkes bize bakıyordu.

"Tamam ya" deyip önüme döndüğümde Rüzgar da dönmüştü.

"Dikkatli dinle başlıyorum." deyip sorular üzerinden konuyu anlatıyor daha sonra çözümlerini gösteriyordu itiraf etmem gerekirse hepsini anlamıştım aşırı iyi anlatıyordu. Sorular bitince kendisi sorular yazıp bana çözdürmüştü.

"Hepsi bitti gerçekten anladım." dediğimde gülüp saçımı karıştırarak 'Aferin sana.' demişti.

"E o zaman madem anladın çıkalım artık şu kütüphaneden bunaldım hem o yavşak ikizin ve biricik ikizime bakmam lazım."

"Birincisi ikizime yavşak diyemezsin ikincisi bencede çıkalım çünkü bende bunaldım son olarakta teşekkür ederim."

"Ne çok konuştun hadi kalk." deyince gözlerimi devirerek ayağa kalkmış eşyalarımı toplayarak kütüphaneden çıkmıştım. Rüzgarında gelmesiyle tip tip ona baktım nerden gideceğini bilmiyordum.

"Ne diye tip tip bakıyorsun?"

"Öff be hani yeni geldim ya okula hani bilmiyorum ya nerden spor odasına gidecez bir an önce ikizimle buradan gitmek istiyorumda." dedim

"Üzgünüm canım, ikizin ve ikizim erken çıkıp dolaşmaya gitmişler."

"Düzgün konuş neyse ben gidiyorum." diyerek koridorun soluna doğru giderek merdivenlerden iniyordum, ama nedense bu merdivenler bir türlü bitmiyordu. Birden havalanmamla çığlığı bastım.

"Sussana be kızım."

"Öküz müsün ya indir beni!" deyip sırtına vurdum. Hayvan ya insan bi haber verir taşımadan önce, ödüm koptu be.

"Yardım ediyorum, yoruldun." demesiyle ters ters konuştum.

"Aptal mısın ya insan böyle mi yardım eder onun yerine çantamı taşısaydın?"

"Çantayla aynı ağırlıkta olduğunuz için seni taşımayı tercih ettim." demsiye tekrardan sırtına vurdum.

"Kes sesini!" dedim.

"Eğer yerinde durmazsan seni atarım!" diye sert bir şekilde uyarmasıyla sesimi inceltip takildini yaptım tabi yapmaz olaydın çünkü şu an bacaklarım yukarıdaki başım ise aşağıdaydı.

Merdivenler bitmiş hatta okulun bahçesine çıkmıştık maalesef ki hâlâ Rüzgarın sırtındaydım e böylede olunca herkesin dikkatini çekiyorduk.

"İndir beni artık herkes bize bakıyor."

"Ee yani?"

"Bak cidden sinirlerim bozuluyor indir artık ya saçma sapan kişilerin iğrenç bakışlarının odağı olmak istemiyorum!" diye sert bi şekilde bağırmamla hemen indirmişti.

"Aferin adam ol!"

"Sen gerçekten delisin"

"Asıl deli sensin."  diyerek yanında uzaklaştım. En iyisi eve gitmekti okulun bahçesinden çıktığım gibi Volkan'ı görmem bir oldu.

"Ne işin var?" diyerek yanına gidip sordum.

"Kardeşimi almaya geldim." demişti.

"Kardeşin eve gitti." dedim. Hepsine oh olsun.

"Hayat hani sende benim kardeşimsin ya şunu kabullen artık." demesiyle başımı salladım. Valla söylenecek halim bile yoktu.

"Tamam tamam hadi gidelim çok yoruldum." diyerek arabanın ön kapısını açıp koltuğa oturdum. Volkan'da kapımı kapattıktan sonra kendisi de geçip oturup arabayı çalıştırmıştı.

Ne Oluyo Ya!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin