104

168 7 17
                                    

Hayat tam bitti dediğimiz an aslında tekrardan başlarmış.. Benim bitti dediğim an beni büyüten anne ve babamın vefatı olmuştu. Doktor Serdar yani benim babam benim doktorum benim kahramanım ilk aşkım her şeyim olan adam... Sonra annem benim ilk arkadaşım sırdaşım her şeyim doya doya eğlendiğim annem... Bana gerçek anneni benden daha çok sevme demişti. Ne kadar şaka maksadında söylesede bu onun asıl korkusuydu... Beni büyüten annemin mezar taşına dokunarak konuştum. O sırada Uraz gözümden akan yaşı siliyordu.

"Daha çok sevdim mi bilmiyorum ama ikinizide çok seviyorum annem." dedim derin bir iç çekerek.

"Teşekkür ederim annem olduğun için anneliği senden öğrendiğim için." diyerek devam ettim.

İki çocuğum olmuştu Sude ve Ege ikizdiler. Hem aynı hemde bı o kadarda farklıydılar onlara baktıkça yaşama sevincim artıyor aklıma Kuzey geliyordu. Ege'de tıpkı Kuzey gibi aşırı kıskançtı..

"Babam kahramanım doktorum beni affettiniz mi biliyorum uzun zaman oldu gelmeyeli ama size hem dua ettim sizi hiç unutmadım sadece sadece daha çok özledim. Mezarınıza bile bile bu kadar alıştığımı bende bilmiyordum." dedim ağzımdan kaçan hıçkırıkla iç çekişlerim daha çok hızlanmış ağlamam artmıştı.

"Şttt güzelim tamam tamam sakin ol sana kırgın değiller." deyip bana sarılan Uraz ile başımı iki yana salladım.

"Rüyamda kızdılar ama." dedim uçaktayken rüyamda onları görmüştüm. Bana kırgındılar kızgındılar...

"Özlemişler seni hepsi o yüzden bak ne güzel yeni çiçekler koyduk suladık duanı ettin seni gördüler. Sakinleş biraz."

"Beni affettiler mi?"

"Affettiler affetiler bebeğim onlar sana kıyamazlar ki."

"Bencede." dedim üzgünce.

"Hadi gidelim artık bak çocuklar arabada tek her an her şey yapabilirler." demesiyle başımı salladım annemle babamla vedalaşıp Uraz'la birlikte mezarlıktan ayrılmıştık.

Bugün İsviçre'den temelli olarak dönmüştük. Neden diye soracak olursanız ben dönmek istemiştim son bir ay kötü kötü kabusları görüyordum her şey ne kadar güzel ilerlesede insan illa etkisinde kalıyordu. Bunu Uraz ile konuştuğumda direkt kabul etmiştir kendisi zaten dünden razıydı. 

Aileme söylememiştik şimdi arabada babamların evine gidiyorduk onlara çok güzel bi sürpriz yapacaktık.

Sabah mesajlaştığımda evde olduklarını evlilik yıl dönümleri olduğu için akşama abimlerinde orada yemekte olduklarının öğrenmiştim. Annemle babamın beni özlediklerini belirtmesi beni daha çok heyecanlandırmıştı...

"Ya anne bir şey söyle Ege'ye bana Kuzey dayıya gitmek yok diyor." diye konuşan Sude ile onlara baktım yedi yaşında değil sanki yirmi yaşındaydılar sürekli bi tartışma bı tavırlar valla yılmıştım.

"Ege haklı babacım onun yerine Sarp dayının yanına Volkan ve Yiğit dayılarının yanına git." diyen Uraz ile ters ters ona baktım. Aradan yıllar geçsede Uraz ve Kuzey'in yıldızları pek barışmamıştı araları kötü değildi aslında iyiydi ama işte kıskançlık hâlâ vardı.

"Ege bir daha Sude'ye karışmıyorsun istediği dayısının yanına gidebilir."

"Anne Kuzey dayım Sude'yi çok öpüyor sarılıyor bir aşkım diyor. Kimse benim ikizime böyle davranamaz böyle konuşamaz." diyen Ege'yle çok sabır dileyerek gözlerimi kapattım Uraz ise gülüyordu. Hoşuna gidiyordu tabi beyefendinin.

"Uraz güleceğine bir şey söyle." deyip Uraz'ın bacağında duran elimle bacağını uyarırcasına sıktım.

"Sana demek istediğim çok şey var ama gece söylerim." demesiyle kendimi kesecektim artık.

Ne Oluyo Ya!Where stories live. Discover now