Hayat'ın Anlatımıyla;
Kâbus gibi geçen günün ardından eve gelmiştik. Kendimi boşlukta iğrenç biri gibi hissediyordum. Benim o anları yaşamam Uraz'ın kavga etmesi yaralanması abimin tavırları Uraz ile olan kavgaları Uraz'ın onu itip yüzüne yumruk atması hepsi ama hepsi kâbus gibiydi.
Sakin ve iyi olmalıydım kendim için Uraz için ailem için... Annemin yardımıyla güzelce duş almıştım daha sonra üstümü giyinmiş ve annem saçlarımı kurutmuştu. Birlikte güzelce konuşup ağlamıştık içimi dökmüştüm bir kez daha. Ailemin yanımda olması bana karşı olan korumacı tavırları ve sevgileri için Allah'a bir kez daha şükretmiştim.
Uraz... Bugün yaptıklarından sonra bir kez daha Allah'a şükretmiştim hiç bir şey umurunda olmamış beni korumaya çalışmıştı tek bir an bile beni yalnız bırakmamıştı. Kendimi en iğrenç durumda hissettiğim anda bile.
Abime ithafen "Sen kimsin kim olursan ol gerek abisi ol sevdiğim kıza bağıramazsın onu korkutup üzemezsin." deyip abimi benden uzaklaştırması yumruk atması bambaşka bir şeydi...
Uraz her zaman hayran olacağım biriydi.
Korkmuştum Ali'yle beni görünce yanlış anlar diye tartışırız diye her şey yine üst üste gelecek diye çok korkmuştum. Ama öyle olmamıştı iyikide olmamıştı iyikide Uraz beni dinlemeyi seçmişti.
Aden ve Duygu abla karakoldan gelmiş beni görmüştüler. İkiside özel olarak bu dava ile ilgileneceklerini söylemiştiler. Daha sonra tüm ailenin odadan çıkmasını istemiştim açıkçası yorgundum. Uraz bile herkes odadan çıkarken sadece babam kalmıştı. Saçlarımı okşayıp öpmüştü uzun bı konuşma geçmişti aramızda ve o an ben anlamıştım babam belli etmesede çok duygusal bi adamdı sevgisini bile belli etmeye korkan biriydi.
"Gerek hata yap gerek yanlış şeyler yap ne olursa olsun her zaman yanındayım prensesim. İstersen bu gece Uraz burada kalsın o da yoruldu yıprandı birbirinize iyi gelirsiniz." demesiyle teşekkür edip kabul etmiştim kendiside gülümseyip yanağımdan öperek odamdan çıkmıştı. Babamla konuşmadan önce Uraz zaten gitsem bile gidip üstünü değiştirip gece yarısı yine yanıma döneceğini söylemişti. Ama yinede babamdan böyle bir şey duymak beni mutlu etmişti. Odama tekrardan giren Uraz ile gülümsemiştim. Kendisinin ise yüzü kızarmış eliyle ensesini okşayarak yanıma gelmişti.
"Niye kızarmışsın ne oluyor babamla konuştun mu?"
"Hmhm konuştum."
"Eee ne dedi?"
"Bu gece kızımın yanında kal gereksiz temasta bulunma yoksa diğer dudağını da ben hallederim." demesiyle kahkaha patlatmam bir olmuştu.
"Sen utanıp korktun mu?" dememle bana 'Aşk olsun sende mi Brütüs?' bakışını atmıştı.
"Ne korkacam Allah Allah."
"Peki peki öyle olsun ama bana pek öyle gelmedi eee nerde uyuyacaksın?"
"Tabiki yanında uyuyacam saat zaten olmuş gece üç uyuyalım artık." deyip yanıma gelmişti tam yanıma uzanacağı an kapı bodoslama açıldı.
"İkizim." diyip içeriye giren Kuzeyle güldüm elinde tuttuğu şort ve tişörtü atarcasına Uraz'a verip yanıma gelmişti.
"Hayat istersen bu gece birlikte yatalım ikizim hı ne dersin?"
"Babam Urazla konuşmuş bu gece Uraz yanımda kalacak Kuzey." dememle ters ters Uraz'a bakınca üstüne gülmeden edememiştim.
"Hmm iyi peki şimdi beni uyku tutmaz yanınıza gelirim."
"Sen bilirsin ama ben direkt uyuyacam çok yorgunum ha bu arada bir daha kapıyı çalmadan girme normalde yapmazsın da az önce unuttun herhalde."
"Hmhm unuttum peki iyi geceler size." deyip alnımdan burnumdan ve de çenemden öpüp odamdan çıkan Kuzey ile Uraz ona ters ters bakıp söylenmişti.
"Bak bak bak inadıma öyle öpüyor seni." deyip giyinme odama gidip üstümü değiştirip gelmişti.
"Hayır ya Kuzey normalde de öyle öpüyor." dedim
"Ha sen bide ona izin veriyorsun öyle mi?" deyip yanıma uzanan Uraz ile güldüm.
"Hani o benim ikizim ya Uraz."
"Bende senin sevgilinim ya Hayat."
"Ben sana hayır mı diyorum sende öyle öpüyorsun." dememi takmayarak beni göğüsüne çekmişti. Uraz saçlarımı okşarken bende elimi tişörtünün içime girdirip okşadım. Uraz'ın kasılmasıyla gülüp konuştum.
''Hani sen tişörtle uyuyamıyordun?"
"Senin için ne yapayım hayır yani izin verdiler tamamda beni yarı çıplak görecek kadar değil." demesiyle gülmüştüm.
"Uraz yaaaa seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum ama senden duymakta fena değil. Hem benim uyuyacağım nereden çıktı uyumayacam ben." demesiyle kaşlarımı çatıp başımı kaldırarak ona baktım.
"Allah Allah ne yapacaz peki?"
"Sen uyuyacaksın bende seni izleyecem." demesiyle başımı tekrardan kalbinin üstüne koydum.
Duyduğum en güzel melodiydi...
"Sen bilirsin dayanamayıp uyursun zaten ben biliyorum her neyse ben uyicam iyi geceler." dememle çenemden tutup başımı kaldırarak dudaklarıma öpücük kondurdu.
"İyi geceler demeden mi hanımefendi." demesiye bende dudaklarından öptüm. Bu onun hoşuna gitmemiş olacak ki gülüp dahada yan dönerek tekrardan dudaklarımı öpmüştü. Beni altına alarak yüzümün her bir zerresini öpüp boynuma yönelmişti. Uzun uzun öpüyordu emmeye başlamasıyla kapalı olan gözlerimi açtım bunu her yaptığında huylanıyor gülesim geliyordu.
"Uraz." diyerek omzunda itip bana bakmasını sağladım bı bana bı dudaklarıma bakıyordu.
"Söyle güzelim söyle?"
"Yapma şöyle şeyler bak babam gelir atar seni ona göre." dedim gülerek.
"Son kez öpeyim o zaman." deyip dudaklarımızı birleştirmişti. Uraz alt dudağımı emerken bende onun üst dudağına aynı şeyi yapıyordum. Elini boynuma koyup beni daha sıkı öptükten sonra dudaklarımızı ayırmıştı. Çıplak belimde olan elini belimden çekip saçlarımı geriye doğru attı.
"İyisin değil mi?"
"Hmhm iyiyim." dememle kendini hafifçe bana bastırmıştır. Tam ağzımdan bi inleme çıkacaktı ki dudaklarıma kapanan dudakları buna engel oldu.
Son kez kendine bana bastırıp sıkıca dudaklarımı öptükten sonra üstümden kalkmıştı. Kendini de yanıma atıp beni eskisi gibi kendine çekmişti.
Elini tutup karnıma koydum okşaması için.
"Karnın mı ağrıyor?"
"Hmhm."
"Böyle şeylerle uyusan tabi ağrır." demesiyle ters ters ona baktım.
"Bana diyene bak seni çok mu farkın var?"
"Ama ben alışığım fıstığım senin bünyen hassas." deyip karnımı okşamaya başlamıştı. Öyle böyle derken ikimizde güzelce uykuya dalmıştık.
İyiki Uraz iyiki...
